Bölüm V: "Elin'le Aldığın Hayat ve Elinden Alınan Hayat."

303 31 69
                                    

V. Bölüm: "Elin'le Aldığın Hayat ve Elinden Alınan Hayat."

Kendi ellerinle bir başkasının hayatına göz dikip arzuların uğurunda o hayatı alırsan, hayatının elinden alınmasına sebebiyet verirsin!

30 Nisan 2072

Korku kimi zaman ayaklarımıza kanat takıp uçmamızı sağlarken kimi zaman da ayaklarımızı yere çiviler. Hareket etmemize, karşı koymamıza izin vermez.

Şuan tam olarak öyleydim. Ayaklarım yere çivilenmişti. Ne hareket edebiliyordum ne de karşı koyabiliyordum.

'Yardım et, lütfen' diye mırıldandım tekrardan. Alen nişan alamıyordu çünkü arkamdaki adam sürekli hareket ediyordu ve eğer Alen yanlış atış yaparsa mermi bana isabet ederdi. Alen'in bakışları arkaya kaydığında gülümsediğini ve başını salladığını gördüm. Kime yaptığını anlamasam da kendimi rahatlatmaya çalıştım. Ancak boynumda gezinen dil darbeleri buna engel oluyordu.

"Şimdi!" Alen bağırdığında arkamdaki adamın acı çığlığını duydum. Beni tutan kolu gevşeyince hemen ondan uzaklaştım. Alen belimden tutup kendine doğru çekti ve başımı göğsüne yasladı. Kollarımı sıkı sıkı sardım beline. Gözlerimi kapatıp derince nefes aldım. Buram buram gelen paçuli kokusu genzimi yaksa da geri çekilmedim. Vücudum hala o anın korkusuyla deli gibi titriyordu. Alen'in ellerini saçlarımda hissettim.

"Hey, geçti. Güvendesin korkma."dediğinde elini saçlarımdan çekip sağ yanağıma koydu.

"Bana bak, gözlerime bak Burla. Benim yanımdasın. Güvendesin."derken bir yandan da yanağımdaki ıslaklığı siliyordu. Başımı sallayıp geri çekildim. Az önce ona sarıldığımı hatırladığımda alt dudağımı dişledim.

"Şey, ben az önce korktuğum için.. Yani kusura bakma."diyerek saçma bir şekilde açıklama yaptım. Sorun değil dercesine başını salladığında arkamı dönüp yerde yatan adama baktım. Yine Barın kurtarmıştı hayatımı. Adamı sırtından bıçaklamıştı. Barın'a baktığımda adamın üstünden geçip ateşin önüne doğru ilerliyordu. Boynuma birden dolanan kollar ile neredeyse dengemi sağlayamayıp yere düşüyordum.

"Çok korktum, çok korktum Burla. Iyi misin şimdi, bir şey yaptı mı sana?" Zera her kelimesinde kollarını daha çok sıkarak nefes almamı engelliyordu. Ellerimle omuzlarına vurdum.

"Zera. Nefes alamıyorum."dediğim de başta dediğim cümleyi anlamasa da omuzlarından itince öksürerek ellerimi dizlerime koydum.

"Zera lütfen insan gibi sarılmayı öğrenmediğin sürece bana sarılma."dedim sinirli bir sesle. Resmen beni boğmuştu.

"Ne yapabilirim kızım, sana bir şey oldu diye korktum."dediğinde yutkunup doğruldum.

"Bu insanlara ne olmuş böyle?"diye sordu Gaya şaşkınlık içeren sesiyle. Zera'nın kolundan tutup onların yanına sürükledim. Sonay gözlüklerini düzeltip Narin'i öldüren adamın üzerine eğilip incelemeye başladı. Sonay hastanede AR-GE bölümünde çalışıyordu. Henüz bu sene başlamıştı.

"Barın kaç kaybımız var?"diyerek araya girdi Alen. Barın cevap vermeden Cihar söze atladı.

"Iki asker ve dört sivil öldü."dediğinde Alen sıkıntıyla nefes verip sol eliyle alnını ovdu.

"Burayı hemen terk etmeliyiz. Tekrar gelip gelmeyeceklerini bilemeyiz."dedi Zera. Buraya gelmeyi en baştan beri hata olarak görmüştü zaten. Bilmediğimiz bir yerde yaşamaktansa bildiğimiz yeri yeniden inşa ederek yaşamayı tercih ediyordu.

"Zera hemşire haklı Komutanım. Daha fazla kayıp veremeyiz."diyerek fikrini belirtti Cihar. Buradan gidemezdik. Duvarın tepesine çıktığımda görmüştüm. Etrafta hiçbir şey yoktu, nereye gidebilirdik ki?

ORENDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin