2

270 30 6
                                    

 
           🦋İyi ve keyifli okumalar🦋

  Sinirden elimdeki kalemle oynamaya devam ediyor sıranın altında hareket eden bacağımı durduramıyordum. Cris bugün beni yeterince sinir etmişti ve şuanki dersimiz Fizikti. Çalışan yapar diyenlere şuan saldırmak istiyordum, olmuyordu ne kadar çalışırsan çalış olmuyordu ve ben sadece fizikten kaybediyordum...

  Önümde duran test kağıtlarıyla bakışırken sinirimi biraz hafifletmek amacıyla kafamı pencereye çevirip derin bir nefes aldım. Gerçekten şuan beynim durmuş durumdaydı ve bu da beni sinir etmeye yeterdi.

  Gözlerim etrafta biraz daha gezindiğinde elinde çokta kalın olmayan bir kitapla seni gördüm. Sadece öylece oturup kitap okuyordun gözlerim biraz daha ileri kaydığında basketbol oynayan arkadaşlarını gördüm sen onlarla oynamak yerine kitap okumayı tercih etmiştin. Sanırsam dersiniz bedendi giydiğin gri eşortman ve beyaz bir tişört bu tahminimi doğruluyordu.

  Hala kitap okumaya devam ederken ne ara olduğunu bilmeden üstüne gelen basketbol topunu iyi bir refleksle kapmıştın. Gamzeli gülümsemen yüzüne yerleştiğinde sesini buradan duyamasam da dudaklarının hareketiyle yine o cevabı vermiştin "sorun değil" Bence gayette sorundu top yüzüne çarpsaydı ve bir yerin kanasaydı yine sorun olmayacak mıydı? Aman en azından senden kurtulurdum.

  Arkadaşların topu istemek adına yanına geldiğinde büyük ve etkili bir bilek hareketiyle topu potaya atarak kılçıksız geçirmeyi başarmış olmanla yüzümü buruşturdum. Senin her konuda bu kadar başarılı olmandan gerçekten nefret ediyordum. Şimdi basketbol öğrenmeye de başlamam gerekiyordu ki kesinlikle basketbol sporuna karşı şüphesiz yabancıydım.  Ama seni her konuda geçeceğime dair kendime verdiğim sözü unutmamam gerekiyordu.

  Potadan indirdiğin bakışların bizim sınıf penceresine değdiğinde ani bir bakışmayla göz göze geldik. Bakışların hala benim üzerimdeyken çekecek gibi görünmüyordun. Sen çekmezsen bende çekmem bu konuda da beni yenebileceğini düşünüyorsan kesinlikle yanılıyordun.

  Bakışmamız hala devam ederken göz kırpamamak için ciddi bir savaş veriyordum en son arkadaşlarının seni konuşturması sonucu gözlerini kaçırdığında yüzümde zafer gülümsemesiyle önüme döndüm. Bu oyunda ben kazanmıştım sevgili Kim Namjoon. 

~~~~

  "Bir yerlere gitsek ya." Cris'e bilmem kaçıncı göz devirmemi yaparken kolumdaki kolunu sertçe ittim. Git dedikçe yanımda bitiyor ve beni daha da sinir ediyordu.

  "Cris bir siktir git ya." Cris alayla gülmeye başlarken koridorda yürümemiz herkesin bakışlarını bizde birleştirmesini sağlamıştı. İşte yine rezil oluyordum hepsi de bu gerizekalı yüzündendi.

"Çok alındım ama küfür bir kızın hele ki senin gibi bir kızın ağzına hiç mi hiç yakışmıyor." Dudaklarını büzüp bana kendini acındırmaya çalışması midemi bulandırmıştı.

"Midemi bulandırıyorsun gerizekalı." bu zamandan beri ona ettiğim hakaretleri toplasan rekorlar kitabına girmeye hak kazandınız diye mesaj gelirdi ama Cris hiçbirini üstüne alınmıyor beni yine ve yine sinir ediyordu.

"Senden nefret ettiğimi daha önce de söylediğimi hatırlıyorum." Tekrar kıkırdayarak bana döndüğünde yanağımda hissettiğim baskıyla beni öptüğünü anladım. 

  "Bende seni seviyorum prenses." Yüzümdeki şoku atlattığımda tüm gücümü kullanarak okul koridorunda arkasından koşup vuruyordum. Daha doğrusu çalışıyordum çünkü öyle hızlı koşuyordu ki gerizekalı aramızda dağlar kadar fark bırakıyordu.

   "Gerizekalı nasıl öpersin beni." Arkasından sinirle bağırdığımda bir sınıfa daldı. Şansımın içine sıçayım ki o sınıf senin sınıfındı ve sen sınıf başkanı olarak sınıftaydın.

  "Prenses ölmek için çok gencim acı bana." Cris'e tekrar döndüğümde önüme gelen ilk şeyi ona fırlattım. Kafasına yediği tahta kalemiyle vurulan yeri ovuşturuyor bir yandan bana sırıtıyordu.

  "Onu beni öpmeden önce düşünecektin gerizekalı." Sıraların arasında sinirle koştuğumda bize şaşkınlık içinde bakıyordun. Ne? Hayatında hiç bir erkeği döven kız görmemiş miydin?

  "Bu kadar fazla ses çıkaracaksanız sınıfımdan çıkmanızı istemek zorunda kalacağım. Aksi takdirde kendim kapının önüne koyma işlemini uygulayacağım." Durduğum yerde bakışlarımı sana yönlendirip yakın olan bir sıraya oturdum. Sınıf benim sınıfım değildi hatta sen yine ve yine haklıydın ama sana yenilmekte benim tercihim değildi.

  Oturduğum yerde Cris'e bağırmaya devam ederken yine o kızıl saçlı Clara  kapıda belirip yanına geldi. Clara'yı bu aralar sıkça yanında görüyordum yoksa sevgili mi olmuştunuz? Clara ilk başta ikizi Cris'e sarıldığının ardından hızla bana dönüp umursamayarak yanımdan geçti ve ne kadar şaşırtıcı ki sana doğru geldi. Elinde gördüğüm test kitabıyla boş olan sınıfta büyük bir kahkaha patlattım ve sınıfta yankılanmasına izin verdim.

  "Komik birşey mi var?" Clara'ya alaylı bakışlarımı yollarken ayağa kalktım popomu masaya yaslarken ellerimi de sıranın kenarlarına koydum.

"Okulun popüler kızı Clara ders mi çalışıyor yoksa bana mı öyle geliyor?" Göz devirerek sana biraz daha yaklaştığında artık niyetinin ne olduğunu anlamıştım.

"Üniversite sınavına şurada ne kaldı? Herkes gibi benim de çalışmam gerekiyor... Bu yüzden okulun birincisinden yardım alıyorum." Son cümlesini bastıra bastıra söylemesi sinirlerimi zorlasa da Clara'ya kazandığını göstermeyecektim.

"Okulun popüler güzel kızı Clara ders çalışıyor. Senin popüler olmak için ders çalışmayı bıraktığını hepimiz biliyoruz." Alayla gülümsediğimde Cris'in gülmemek için kendini tuttuğunu farkettim. İkizini burada küçük düşürürken o nasıl gülebiliyordu? Bu çocuk gerçekten gerizekalıydı.

  "Namjoon-shii yardım edeceksin değil mi?" Hiçbir tepki vermeden bana bakıyordun. Eğer ona yardım etmeyi kabul edersen kesinlikle senden daha çok nefret edecektim.

Tabi daha ne kadar nefret edebileceksem...

"Yarım saat müsaitim anlatabildiğim kadar anlatırım."Sen tam bir gerizekalısın Kim Namjoon. O kadar başarılı ve çalışkan olmana rağmen Clara'nın niyetinin ders çalışmak değil de sana yakın olmaya çalışmak olduğunu anlamayacak kadar gerizekalısın...

Selamm👋

  Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

ACCOMPLISHED▪[KNJ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin