Gökyüzünde yıldızlar parlıyordu. Bense odanın balkonunda ayaklarımı uzatmış onları izliyordum. Düşünceler bazen fazla ağırlık yapar. Daha fazla kaldıramayacağınızı düşünürsünüz, çok derdiniz varmış gibi görünür. İşte o zaman kafanızı kaldırın ve gökyüzüne bakın. Bu gezegende bir toz zerresi bile olmadığınızı hatırlayın. Bilemiyorum, bunu yapmak beni rahatlatıyor. Peki sorunlarım çözüme kavuşuyor mu ? Hayır. En azından bana kendimi kötü hissettiren duyguları erteliyorum. Kimine göre işe yarar kimine göre acınasıdır. Ben acınası olduğunun farkında olarak yapmaya devam edenlerdenim.
Geçmişimde bunu yapmayı bile beceremezdim. Acınası yolun bile farkında değildim. Bence iyi ilerleme katettim bu konuda. Kötü duyguları uzaklaştırmak için zararlı yollara başvururdum. Onlara o kadar ihtiyacım olduğunu düşünürdüm ki...
Uyuşturucu kullanmak yerine devletin sadece özel reçeteyle verdiği türden ilaçları kullanırdım. Sahtecilik sektörü gelişmişti, onun nimetlerinden faydalandığım bir dönemdi. Kafayı bulmam için gayet yeterliydiler. Ama daha fazlasını istedim. Eroin kullanmayı denedim. İntihar gibiydi. Ne oldu biliyor musunuz ? Soojin beni evde baygın bulmuştu. İlk gördüğünde öldüğümü zannettiğini söylemişti. O kadar hayal kırıklığına uğratmıştım ki onu, defalarca öncesinde verdiğim sözlere rağmen hem de. Benim o halimin gözlerinin önünden gitmediğini ve beni düşünmekten çok kısa sürede 7 kilo verdiğini söylemişti. O dönem üzüntüden sürekli hastalanıyordu. Bir gün karşılıklı oturup konuştuk. Baktım ki onu kahrediyorum, kliniğe yatmayı kabul ettim.
Şimdi geriye dönüp bakınca ne kadar çok şey yaşadığımızı farkettim. Bizim arkadaşlığımız beraber tatile çıkıp alışveriş yapmaktan fazlaymış. Onun hayatı için kendimi feda etmişim, o ise benim hayatımı kurtarmış. Anılarımızda dostluktan fazlası var.
Gözlerimin dolduğunu farkettim. Yaşların yanağımdan süzülmesine izin vermedim. O sırada kapı çaldı. "Shuhua, girebilir miyim ?"
"Tabii."
Balkonda olduğumu gördü, yanıma oturdu. "Neden burda oturuyorsun ?"
"Bilmem, düşünüyordum da."
"Oturmak için bildiğim daha güzel bir yer var."
"Neresi orası ?"
"Beni takip et."
Ayağa kalkıp balkon korkuluğunun üstünden evin çatısına çıktı. "Sen kafayı mı yedin ?"
Elini uzattı, "Sızlanmayı bırak."Çatıya çıktığımda gerçekten güzel bir manzara olduğunu gördüm. "Vay canına, güzel seçim." Yanına oturdum. "Canım sıkkın olduğunda hep buraya gelirim."
"Canını sıkan ne peki ?"
"Pek çok şey, pek çok insan canımı sıkıyor." Gözlerimin içine baktı, "Hem de tahmin edemeyeceğin kadar çok."
"Ben de geçmişimizi düşünüyordum. Neler yaşamışız biz Soojin." Çatının üstüne uzandı, kendini ay ışığına teslim ediyor gibiydi. Ben de yanına uzandım. "İyi ki hayatımdasın."
"Sen de iyi ki benim hayatımdasın Shuhua, iyi ki. Ne kadar minnettar olduğumu bilemezsin."
"Her şey yolunda, değil mi ?"
"Her şey yolunda. Sadece dile getirmek istedim. Ayrıca annemler haftaya dönüyormuş."
"Gerçekten mi ?"
"Eğer senin için problem olmayacaksa sonrasında kalmaya devam edebilirsin. Seni ne kadar çok sevdiklerini biliyorsun."
"Kalmamı istiyor musun ?" Biraz düşündü. "Bana iyi geliyorsun." Bu benim için hiç beklenmedikti. Ama hislerimi yavaş yavaş önüne serebilmem için bir fırsattı. "Sen de bana iyi geliyorsun.""İyi geceler Shu." Soojin kalkıp gidecekken bir şeyler eksik kalmış gibi hissettim. "Şey, bekle. Yarın gece yine burada oturalım."
"Sana iyi geleceğini biliyordum, iyi geceler."
"İyi geceler."Soojin çatıdan indikten sonra bir süre daha tek başıma orada oturdum. Söylediklerini düşündüm. Kim bilir bana anlatmadığı neler yaşamıştı ve gelip burda sakinleştirmişti kendini. Defterinde de çözemediğim şiirler ve günlük yazısına benzeyen ilk tanıştığımız yıllara ait yazılar vardı.
Yarın gece ona defteri hakkında bazı şeyler sorabilirdim. Ya da kendi hislerimi ona açıklayabilirdim. İyi bir fırsat olduğunu düşündüm.Ve yarın gecenin iyi geçmesini umarak odama döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗔𝗹𝗰𝗵𝗲𝗿𝗮 ; ShuJin
FanficEn yakın arkadaşından hoşlanmaya başlayan Yeh Shuhua duygularını kontrol edemez. İnsanlar bastırdıkları duyguların esiri olur. Ama Yeh Shuhua'nın duyguları dünyayı da kendine esir etmeyi seçti.