"Bir deli olamayacak kadar güzelsin."

267 14 2
                                    

Ölmüşlerdi,beni asla bırakmayacak iki insan ölmüştü.Başım dönüyor,ayakta duramıyordum.Ölmüşler?Kızlarnın o aptal hastaneden çıkışını görmeden?

"Ölmüşler mi?"diye mırıldandım.Ayaklarımın altından yer çekiliyormuş gibi hissediyordum,ayakta zar zor duruyordum.En sonda Akın'ın yanıma gelip beni tutmasını hatırlıyordum.


Salıncaktan inip babamın bana iki yana açmış ellerine koştum.Bana hiç bırakmayacak gibi sarıldı.Güven veriyordu bana.
"Baba?"
"Efendim kızım?"
"Benı bırakacak mısınız?"diye sordum.Bana hiç bilmediğim kavramı o gün anlattılar.Ölümü.
"Her zaman,"dedi ve duraksadı sonra elini kalbime koyup devam etti ;
"Burada olacağım bitanem."dedi.
"Ben seni hep görmek istiyorum!"dedim.
"Tatlım,hepimiz öleceğiz ama daha çok yıllarımız,günlerimiz,saatlerimiz var.Gel hadi şimdi havada gri bulutlar oldu bak!Eve girelim."dedi ve beni omzuna alıp eve götürdü.O esnada çok mutluydum,ölümün ne olduğunu umursamadım.

Ani hareketle uykumdan uyandım.Terden sırılsıklam olmuştum.Nefesim tıkanıyordu.Ev ahali etrafımda bekliyordu.

Kalkınca abim yanıma geldi.

"A-abi?"dedim.Sıkıca bana sarılıp "Ağlama."dedi.Ağladığımı o an anladım.

"Niye,niye abi?"dedim.Hıçkırmaya başlamıştım.

"Su,lütfen toparlan,seni o mal 4 duvarın içine tekrar sokmak,zilyonlarca ilaç vermelerini ve saçma gelişim kitaplarını okumanı istemiyorum."dedi abim bağırarak.Hayatım da üzmek istediğim son iki kişiden biriydi.Yaşlarımı sildim.

"Nerede,ne zaman,neden,nasıl ölmüşler?"dedim.Elif konuştu.

"Bursa'dan İzmir'e gelirken,4 gün önce,araba uçurumdan kaymış.Yol,buz tutmuş olduğu için kaymışlar."dedi.Elif'in de ağladığını gözlerine bakınca anladım.

"Cesetleri bulunmuşmu?"diye sordum.Onları son kez görmek isterdim.

Melike Teyze ; - etrafımda tam olarak kim olduğunu bilmiyordum zira herkesin başıma toplanacağını biliyordum.-

"Evet,evet bulmuşlar."dedi.

Yaklaşık 4 ay geçti.Özel hoca,etrafımda zilyonlarca insan,her dakika aksiyon..Hastanedeki odamın sessizliğini çok özlemiştim.Orada ki küçük kitaplığımı,kimsenin bilmemesini ve onların orada kalması!Aklıma anne ve babamın ölmesinden sonra hiç gelmemişti.

Hızla Elif'in yanına gittim.Beni görünce gülümsedi.

"Seni bu kadar hızlı koşturan ve tekrar aramıza döndüren kim?"

"Kes.Elif,hastaneye gideceğim ben,orada kitapların kalmış!"dedim bağırarak.Son kelimlere ağır vurgu yaptım.

200,201,202,203 ve benin odam.204.

"Aha!İşte benim ki!"diye haykırdım.Elif,"Seni Salak!"bakışı attı ama omuz silkip içeri girdim,daldım.İçeride kapıya arkasını dönmüş bir kız kitap okuyordu.Kapı gıcırdayınca ;

"Salak hemşireler gidin!"diye bağırdı.İrkildim.Sessizce konuştum.

"Merhaba,ben sadece bir kaç eşyamı unutmuşum."

Bana dönünce koca bir OMG,OMG,OMG! çektim.Sapsarı saçlar,yeşil gözler.Bu insan değil,alın bunu burdan.

"Pa,pardon,"dedi.

"Rahatsız mı ettim?"

"Hayır,ama pek insan gelmez dışardan."dedi.

"Ahh,anladım."dedim ve küçük kitaplığıma gittim.Aslında minik bir çekmece ama içeri doğru uzun olduğu için benim Labirent serim,Uyumsuz serim  sığıyordu.

Yeniden °düzenleniyor°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin