Biz geldik.Uzun süredir yoktuk.Malum,gerek wattpad sorunları gerek biraz kısıtlanan özgürlüklerden anca zaman bulduk işte.Daha sık yazacağız.Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Su.
22 Nisan 2012
"Yüzünde ki maske ve seni saklayan şapka ne zaman çıkacak?"diye sordum tanımadığım yabancı ama bir o kadar yakın adama.Sadece ağzını görüyordum.Gülümsedi ve koltuğuna daha da gömüldü.
"Zamanı geldiğinde."dediğinde suratımı astım.Kalktı ve "Gitmem gerek."dedi ve gitti.Oflayarak ayağa kalktım.Hızla yüzünü eliyle siper edip çıktı.Sadece sesini duydum,gülüşünü gördüm onun...Odaya hemşire girdiğinde bir kez daha üfledim ve verdiği ilaçlara baktım.
"O lanet ilaçları içmek istemiyorum!"diye bağırdım ve köşeye sindim.
"Su Hanım,lütfen."dedi ve ilaçları bana doğru Ahh,keşke gitmeseydin yabancı.Yanda ki bardağı yere fırlatıp kırdım ve bir parçasını sol bileğime götürüp hemşireye gösterdim.
"Adım dahi atarsan!"dedim ve ona baktım.
"Su Hanım!"dediğinde biraz bastırdım ve bir damla kan yere aktı.Yerde ki kanıma baktım ve gözlerim doldu.Kendimi tanıyamıyordum.Benliğimi kaybediyordum.Hemşire bundan fırsat bulmuş olacak ki koluma bu hafta da kaçıncı olduğunu bilmediğim sakinleştirici iğneyi sapladı.
Ateş.
Odasından çıktığım da onun melek yüzünden ayrılmak o kadar zor gelmişti ki.Bir kıza çok bağlanmamıştım ben,sadece adam gibi seviyordum.Çünkü dünya da en çok Su sevilmeyi hakediyordu.Ama en çok yüzümü göremiyecek olması üzüyordu beni.Belki adımı ağzından hiç duyamayacak olmam çok koyuyordu bana.Derin bir nefes aldım ve arabayı çalıştırdım.Bizi tanıştıran Mert'ti ve ayıranda.Üfleyerek yüzümde ki maskeyi ve şapkayı çıkardım ve gaza yüklendim.Onu her gün görmek için,bir ömür takmaya razıydım ben...
Mert.
"Bana daha az zarar veriyorsun.Bu halin daha iyi." dediğinde Eylül derin bir iç çektim.Sahi,bana ne olmuştu?Hayatım,aptal bir kız yüzünden değişemezdi değil mi?
"Bu akşam..."dedim ve cebimden sigaramı çıkardım.
"Annemlere dağ evine gideceğimizi söyledim."dedim ve yaktığım sigaradan bir nefes aldım.Eylül'e baktım.Korkarcasına bana bakıyordu.
"Öyle bakma."dedim ve sigara dumanını üfledim.
"Yeter Mert.Bıktım.Ben hayatım boyunca alnımda bir damga ile gezmek istemiyorum."dedi ve ağzından bir hıçkırık kaçırdı.
"Emin ol,bugin senin bu ağlayan halini çekemem.Eve git ve annemlere gitmeyeceğimizi söyle."dediğimde hızla ayağa kalktı ve küçük ağaç evden çıktı.Rahatlamam lazımdı.Beni tek rahatlacak kişi Aysu'ydu.
Eylül.
Hızla eve koşmaya başladım.Bir yandan ağlıyordum.Caddenin başında her zaman ki gibi beni bekleyen Sinan'a koştum ve sarıldım.Bana sıkıca sarıldıktan sonra geri çekildi.
"Eylül..."dediğinde burukça gülümsedim.
"Bir şeyim yok Sinan."dedim ve yanda ki banka oturdum.
"Bitmedi mi ?"diye sorduğunda Sinan bileklerimi açtım.
"Zevk alıyor.Sigarasını bileğimde söndürmekten,bu yaşta bakireliğimi çalmış olmasından.Nefret ediyorum ve artık dayanamıyorum.."dedim Sinan'a.Bana sıkıca sarıldı ve saçımı okşadı.
"Merak etme Eylül.Geçecek."dedi.Öksürük sesiyle o yöne döndüm.Ateş abim burdaydı.
"Düş önüme ufaklık."dedi ve Sinan'a başıyla selam verdi.
"Ne oldu fıstık ? Yüzün sirke satıyor ?" dediğinde hafifçe gülümsedim.
"Bir şeyim yok." dedim.
"E o zaman eve son varan çürük yumurta!" dedi abim ve koşmaya başladı.Abim cidden çocuk ruhluydu.Gülümsedim ve arkasından koşmaya başladım.
...
"Ya banane ya sen önce başladın?" dedim soluklanırken.Yanağımdan makas aldı ve zili çaldı.
"Ateş,Eylül bu ne hal?" dedi annem şaşkınca kapıdan.Abim hınzırca gülümsedi ve bana kaş göz işareti yaptı.Aynı anda abim annemin sol yanağını bende sağ yanağını öptük.İşte bizi affetmişti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden °düzenleniyor°
Literatura Feminina"Seni kaybettim sandım.."dedim,deli gibi ağlıyordum.O güven verici bir şekilde bana sarıldı. "Seni asla bırakmam demedim mi ben?"diye sordu. Başımı salladım ve onun 2 yıl geçsede değişmeyen güven verici kollarına kendimi attım. ∞ Tüm gerçeğin bu olm...