Nedensizce artık yalnız olmak istemiyorum. Eskiden yalnızlık beni iyi hissettiriyordu ama artık hissettirmiyor. Daha çok aciz hissettiriyor. Kendimi bildim bileli soğuktum. Tabii ki benimle arkadaş olmak isteyenler oldu. Onlarla arkadaş oldum ama hepsi soğuk ve umursamaz olduğumu söyleyip benden uzaklaştılar.Ama artık öyle yapmayacağım!
Sabah kalktım ve direk banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Odaya geçip bavulumu açtım.İçinden toprak rengi bir etek ve siyah bir t-shirt çıkardım. Üzerimi giyindikten sonra ne olur ne olmaz diye yanıma kot ceketimi aldım malum Karadeniz havası. Akşamdan ördüğüm saçlarımı açtım. Çantamı da hazırlayıp çıktım.
Aşağı inip kahvaltı tabağımı hazırladım. Ama bir sorun var. Boş masa yoktu. Büyük ihtimal balkon boştur. Hızlı adımlarla ilerleyip balkona çıktım. Tahmin ettiğim gibi balkon boştu daha doğrusu çok az insan vardı. En köşedeki ve balkon kenarı olan masaya oturup yemeğimi yemeye başladım.
'' Selam yanına oturabilir miyim?''
Kafamı kaldırdığımda karşımda sarı saçlı, ela gözlü, benim yaşlarımda bir kız vardı. Sanki evren sabah düşündüklerimi duymuş gibiydi.
''Tabii, oturabilirsin.'' dediğimde tabağını masama koyup karşıma oturdu ve elini uzattı
''Ben Cemre'' uzattığı elini tuttum
"Bende Beren. Tanıştığıma memnun oldum."
"Bende. Buralarda yabancısın galiba!"
"Evet Türkiye turuna çıktım. İlk durağım trabzon oldu. Sen buralı mısın?"
"Trabzonluyum ama istanbulda yaşıyordum. Buraya hem dedemin mirası olduğu için şirketi yönetmeye hemde üniversite okumaya geldim."
"Bende bu yıl üniversiteye başlayacağım. Yanlış hatırlamıyorsam tercihlerim arasında trabzon vardı." Bir yandan konuşurken bir yandan da kahvaltımızı ediyorduk.
"Niçin Türkiye'yi geziyorsun?"
"Bir hobim var fotoğrafçılık. Küçüklüğümden beri hayalimdi bu. Hem geziyorum hem de fotoğraflar çekiyorum."
"Eğer arkadaşın veya sevgilin ile gelmediysen seni gezdirebilirim?"
"Harika fikir! Ayrıca tek başıma geldim. Bir işin yoksa yemekten sonra çıkabiliriz."
"Olur."
"Bir şey soracağım. Buralı olduğunu söyledin neden otelde kalıyorsun?"
"Burada sadece dedem yaşıyordu o ölünce şirketin bir çok borcu çıktı. Bende onları ödemek için buradaki evlerimizi satmak zorunda kaldım. Ama şirketi kurtardım şuan kendime ev arıyorum."
"Başın sağolsun." Dedim hüzünle
"Sağ ol"
Bir süre daha konuştuk. Onun hakkında bir çok şey öğrendim. Burada bir kuzeni varmış ve 22 yaşındaymış ama o kuzeni arkadaşlarıyla birlikte kaldığı için onda kalamıyormuş.
Şuan kapısının önünde hazırlanmasını bekliyorum. Telefonum titredi. Açıp baktığımda
Gamzeli kişisinden bir mesaj
Gamzeli: ohoo biz yazmasak yazacağınız yok Beren hanım! " nedensizce gülümsedim . Adını bile bilmediğim birinin mesajına gülümsemem saçma değil miydi?
Beren: Adını bile bilmediğim birine mesaj atmam ne kadar doğru sence gamzeli?"
Gamzeli:Değil ama konumuzun ben olmasını istemiyorum. Konumuz sen hatta biz olmasını istiyorum. Bir mesajımla seni gülümsetebildim. Ben hayatına gireli çok kısa bir süre oldu ama senin kararlarında etkili olabildim. Benim sayemde yanlızlıktan vazgeçtin. Bugün yanına gelen kıza kimseye davranmadığın kadar sıcak davrandın. Daha önce seninle arkadaş olmak isteyenlere soğuk davranıp kendinden uzaklaştırırdın. İster itiraz et ister etme ilk tuğlayı kırdım ve duvarıda tıkacağıma söz verebilirim."
Evet onun sayesinde yalnızlıktan vazgeçmiş olabilirim ama bilmediği bir şey var o da duvarlarımın betondan oluşuydu . Duvarlarımı çoktan beton ile yenilemiştim ben. Kalbimi de öyle...Beren: Bilmediğin bir şey var. O da duvarlarımın betondan oluşu.. Kalbimin de öyle..."
***
Yeni bölüm çok geç geldi. Üzgünüm :( .
Kitabımı kütüphanesine koyup sürekli bir okuyucum var mı?
Yeni bir kurguya başlamayı düşünüyorum. Sizce başlayayım mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli Bey| Texting
Fiksi RemajaBeren: Seni hiç gördüm mü? Bilinmeyen numara: Maalesef :( biliyorum böyle bir yakışıklılığı görmekten seni mahrum bıraktığım için üzgünüm. Beren: sende fazla egoist çıktın.