Sabah alarmın otmesiyle sinirli bir şekilde uyandim. Soylene Soylene yataktan kalkıp yüzümü yikadim. Sonra balkona çıkıp sabah sigarami ictim. Vazgeçilmezim. Sigara mi içip ayıldıktan sonra kahve için su koydum su ısınırken hızlı bir duş alıp mutfağa yöneldim. Kahvemi alıp gardrobumun önüne geçtim bugün üniversitede ilk gunumdu ama ben hiç bir zaman saatlerce kıyafet secen kızlardan olmadım. Elime gelen 2 parça kıyafeti üstüme geçirip balkondaki yerimi aldım. Kahvem bittiğinde çantami hazırlayıp çıktım. Üniversiteye girip ilk dersime doğru yürürken sarışın gıcık bir kızın bana omuz atmasıyla sendeledim. Yanında 2 tane de saz arkadaşı olan gıcık saçlarını savunarak bana dönüp "önüne baksana" diye cemkirdi. Sert bakışımı atıp üstüne yürüdüm "peki ya bakmazsam?" Diye sordum imalı bir biçimde. Bakislarimdan korktuğu belliydi gözlerinden bir anlık korku geçerken gizledi. Yanındakilere güveniyordu. "Bir daha olmasın küçük sürtük" dedi ve cevabımı beklemeden arkasını dönüp aşırı bir kıvırtmayla yürümeye başladı. Tanrım ne itici bir kız. Sınıfıma girip arkaya doğru ilerlemeye başladım. Kıvırcık saçlı masum yüzlü sevimli bir kız kocaman gülümsemesiyle yanında bana yer açtığında tereddüt etmeden oturdum. Çok neşeli bi şekilde bana dönüp
"Merhaba ben gizem ya sen?" Diye sordu.
"Merhaba bende dolunay" derken içten bir gulumsemeyle karşılık verdim. Tanışma faslimiz biter bitmez ders başladı. Bugünüm oldukça dolu geçiyordu. Diğer dersime daha 1 buçuk saat vardı bende biraz keşfe çıkmaya karar verdim. Bir kafe bulup oturdugumda filtre kahve istedim. Sevimli bir adam Kahvemi getirip "9 eylülde mi okuyorsun" diye sorduğunda bu sıcak kanlı insana kanım kaynamisti. Biraz sohbet ettik. Adının Mehmet oldugunu öğrendiğim sevimli adama derse geç kalacağımi ama daha sonra mutlaka uğrayacagimi söyleyip kalktım. Günün sonunda yorgun bir biçimde otobüse bindim. Ve eve gittim. Yatağa kendimi nasıl attım bilmiyorum ama oldukça yorulmuştum. Sonraki gün evden erken çıkıp mehmet amcanın kafesine gittim. Telefonuma dalmış bir şeyler okurken ufak bi çığlıkla yerimden zıpladim. Sonra Gizem bana kocaman sarılıp "tesadüfe baak" diye bagirdi. Nefes almama izin verip uzaklastiginda gözlerinin içi gülüyordu. Bu kızı sevmiştim. Derse kadar sohbet edip sonra okula beraber gittik. Galiba en yakın arkadaşımı bulmuştum. Derslerim bittiğinde okulun biraz ilerisindeki büfeye gittim. "Bi marlboro" diyerek para uzattigimda aynı anda benimle aynı hareketi yapan ve aynı şeyi söyleyen biri olmuştu. Dönüp baktığımda şaşkınlıktan sesimi kaybetmiştim. Bu kisi tabikide Kurtarıcım di. Aynı anda "sen?" Diye sorduk. Daha sonra bu aynianda konusmalarimiza aynianda gulduk. Kurtarıcım büfe sahibine dönüp "2 marlboro lutfen" diyip parayi uzattiginda benimkini odedigini farkedemedim bile. O kadar şok olmustumki izin vermek zorunda kaldım Oysaki böyle şeylerden nefret ederdim. Paketimi bana uzattiginda "Teşekkürler" dedim çarpık gulumsemesini yüzüne yerleştirirken "önemli değil ufaklik" dedi. Yine beni sinir etmeyi başarmıştı. Beraber yürümeye başladık ve Mehmet abinin çafesine girip oturduk. Aramızda bi diyalog olmamıştı ama aynı şeyi düşünüyor gibi ilerlemiş ve oturmustuk. Gözlerimi kısıp onu biraz inceledim. Koyu yeşil gözleri büyüleyiciydi. Yeni çıkmaya başlamış kirli sakallari ve geniş omuzlariyla çekici bir havası vardı. Büfeden beri ıkimizde tek kelime etmemiştik. Kahvemden bir yudum olup ona dondum kafamı hafif yana eğip "sahi. Kimsin sen?" Diye sordum. Yine çarpık gulumsemesini yüzüne yerleştirip "Emre. Peki ya sen?" Diye sordu beni taklit ederek. "Bu seni ne kadar alakadar eder bilmiyorum ama adımın ufaklik olmadığını bilmelisin." Dedim bilmiş bir tavırla. "Peki sana nasıl hitap etmeliyim ufaklik" derken sinsi bir bakış attı. Ufaklik kelimesini vurgulamisti. Sinirlerim bozulmuştu. Uzun süren sessizliğin ardından tekrar sessizligi bozan ben oldum. "Dolunay" dedim. "Ha?" Dedi anlamamış bir sekilde. "Dolunay. Adım Dolunay." Dedim Umursamaz bir tavırla. Mükemmel gulumsemesi ve derin bakışlarıyla konuştu. "Güzel isim." "Teşekkürler" demekle yetindim. Eve geldiğimde yine çok yorucu bir gün gecirmistim. Geceleri kızı dolunay gitmiş uykucu dolunay gelmişti adeta. Uyudum. Ve o gece oldukça garip bir rüya gördüm. Emre'yi...
**arkadaşlar ilk günüm diye 3 bölüm ardarda yayınladım begeni gelirse devamı yarın gelecek. Multimedia: Emre
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTIK BENIMSIN
ChickLitBen. Dolunay. erkek gibi güçlü kişiliğim ve cekiciligimle istediği her erkeği elde eden ben. bi erkekle 3 aydan fazla zaman geçirmeyen ben. aşık olmuştum. her şey üniversitede başladı..