kıskançlık

7.5K 139 5
                                    

Emrenin bakışları aklımdan çıkmıyordu. Neden öyle bakmisti ki. Kıskandı mı yoksa? Yok canım neden kıskansın ki. Kafayı yemek uzereydim. Gizemle bahçede otururken dalıp geçmiş emrenin bakişinin altındaki sebebi düşünürken gizem beni durttu.

"sst kızım iyi misin sen ne bu dalıp gitmeler"

Diyince bir anda kendime geldim.

"Yok. Yok bir şey. " diyebildim zorukla. Sonra kerem den açtı konuyu.

"Bak dolunay benden söylemesi kerem sana bişeyler hissediyor bakislarindan bile belli."

Dediğinde bir an afalladim.

"Saçmalama.  Yok öyle bir sey" derken içimdeki ben konuştu

"gerçekten yok mu dolunay"

Kendim bile inanmamistim soyledigime. Kerem den uzak durmaliydim ona karşı bir şey hissetmiyordum ve onu kırmak da istemiyordum. Sonra ki gün sabah telefonun çalmasıyla uyandim. Arayan kerem di "Günaydın. Güzel bir kahvaltıya ne dersin" dedi neşeli bir sesle. O bu kadar sevimliyken onu reddetmek zordu. Hem arkadaşca bir kahvaltı ne olabilir ki değil mi yani diye düşünüp kalktım ve hazırlamaya başladım.  Yarım saat sonra keremin arabasindaydim. Gidecegimiz yerin çok güzel olduguyla ilgili bir seyler söylerken onu dinlemedim.Henüz uyanamamistim. Kahvaltımızı yapıp beraber okula gittik. Arabadan indiğim anda onu gördüm. Emreyi. Neden sürekli keremleyken karsilasiyordukki.

Ezici bakışları altında keremin yanına doğru yürüdüm. Tam o sırada üstüne bir de kerem kolunu omzuma atti. Ardından ne ara geldiğini anlamadan emrenin kolumu tuttugunu farkettim.

Kerem le göz temasını kesmeden ve kolumdaki elini sıkarken dislerinin arasından "2 dk gelsene bi sen" diye tisladi. Bana söylediği belliydi. Sorun çıkmasını istemediğim için hemen hareket etmeye başladım.  Emre beni cekistire cekistire bir ağacın altına getirdiğinde kerem de bir tepki verememisti. Sonra kolumu bir hışımla bıraktı. Gözleri ofkeden parlıyordu.

"Ne işin var senin o itle" derken sesi ve bakışları beni korkutsada belli etmedim.

"Arkadaşım. Ayrıca sanane neden sana açıklama yapıyorum? "

"Çünkü.. Çünkü ben öyle istiyorum ufaklik" derken sinirden titriyordu. Kerem le beni gormesinden çok sanane dememe sinirlenmis gibiydi. Daha fazla kırmak ce kırılmak istemedigimden arkamı dönüp gidiyordum ki emre birden kolumdan tutup çekti.  O hızla gogsune yapismistim. Gözleri yakından bir başka yeşildi sanki. Ve boguluyordum. İkimiz de tek kelime söylemedik. Bir süre sonra sessizliği bozan emre oldu.

"Son defa uyarıyorum ufaklik. Beni zorlama."

Çok sinirlenmistim. Kolumu ellerinin arasından çekip arkamı döndüm ve hızla yürümeye başladım. O sırada kerem bana doğru geliyordu.

"dolunay ıyimisin?  Ben bi şey diyemedim sen gitmek istedin sandim" gibi bir sürü şey geveledi

"İyiyim merak etme. Evet kendim gitmek istedim teşekkürler"

"Pekala bu aksam dışarı ciksak ve son 1 saat içinde olanları unutsak? " dedi yine sevimli tavriyla.

Emreye çok sınırlıydim ve kafa dağıtmaya ihtiyacım vardi. Hemen kabul ettim. Daha sonra keremin yanından ayrıldım. Günün geri kalanında emreyi görmedim. Eve gittiğimde hızlı bir duş alıp hemen hazırlamaya başladım. Gizem de benimle gelmişti.  Benden daha heyecanliydi bu aksam için. Sürekli konuşup duruyordu. Elbisemi gizem seçmek istediğinde kabul ettim suan hic bir şeye kafa yormak ıstemiyordum. Kerem aradığında aşağı indim. Arabadan inmiş beni bekliyordu. Baştan aşağı süzüp gülümsedi.

"Her zaman ki gibi Işıldıyorsun dolunay. Mukemmelsin." Dediğinde basit bir teşekkürle gecistirdim. Kolay kolay utanan biri degilimdir. Barın önüne geldik kerem inip kapımı açmak üzere benim tarafa doğru yürürken telefonum çaldı. Arayan emreydi. Görmezden gelip telefonu çantama attım. Kerem kapımı açtı indigimde elini belime yerlestirdi. Onu terslemedim. İçeri girdik kuytu köşe bir yere oturup ickilermizi içmeye başladık. Basım donmeye başlamıştı ve kerem çok komikti. Sürekli kahkahalar atıyorum. Ve farkına varmadan fazla yakınlaşmıstık. Kerem kulağıma eğilip bi şeyler söylediğinde kıkırdadım. Kafamı kaldırdıgımda uzak bir köşede ki gölge dikkatimi çekmişti.

Öylece dikılıyor ve bize bakıyordu. Karanlıkta kalmıştı ama dosdoğru bize baktığı bariz di. Sahne ısiklari bir an onun olduğu yerden geçtiğinde şoka girmiş adeta kilitlenmistim. Emreydi. Ne zamandan beri ordaydı ki o. Bakislarimiz buluştuğu zaman uzun uzun bakıştık. Neden ona baktığımda hep boğuluyor  gibi oluyordumki. Bi süre sonra kafasını yaptığımı onaylamadigini belli eder şekilde salladı bakışları tehtidkar di. Daha sonra arkasını dönüp gitti. Kahkahalarimdan eser kalmamıştı. Kereme migrenimin tuttuğu bahanesini söyleyerek eve gitmemizi sağladim. Kerem beni eve bıraktığında hiç bi şey düşünmemek adına hemen uyudum.

ARTIK BENIMSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin