_4_DÜET_

49 26 18
                                    

Multimedya: Hazal

Arkadaşlar yeni bölüm yayımda kapak tasarımı için KEVSER UĞUR'a çok teşekkür ederim.

Yavaşça gözlerimi araladım. Otobüs yavaşlamıştı.Tam doğrulduğumda Ece'yi uyandırmaya çalıştım.Camdan dışarı baktım burası çok güzeldi. Otobüsten indik. 'Yedigöller kamp alanı' yazısının önünde durduk. Çadırı buraya kurcakmışız. Kurmaya başladım daha doğrusu başlamaya başladım. İnsan bir canım kardeşim sen yorulma çadırı ben kurayım der ama yok. Ya da Rüzgar "Hayatım sen dur ben kurayım çadırı" der ama o da yok. Hazal, daha çocukla sevgili bile değilsiniz kaç level atladın? Sana ne be içses, ben istediğim gibi hayal kurarım bu seni ilgilendirmez. Bal gibi de ilgilendirir. Ya inanmıyorum şu an içsesimle kavga ediyorum. Yani ben benle kavga ediyorum. Ne diyorum ben ya. Kesin otobüste verdikleri meyve suyunun içinde bir şey vardı da o yüzden bana böyle kafa yaptı. Seninin kafanın böyle olması için özel bir nedene gerek yok, sen zaten normalde de böylesin. Sen sus be!

"Demir! Yardıma gelir misin?" dedim.

"Bekle geliyorum Sindirella"

"Bana niye prenses adıyla sesleniyorsun" diye bağırdım herkesin içinde.

"Çünkü benim prensesimsin"dedi

"Yaa abimm" diyip abime sarıldım.Herkes bize gülerek bakıyordu buna bizimkiler de dahildi.

"Şimdi sen böyle yaparsan ben sana nası küseceğim?" dedim

"Kardeşler abilerine küsmezler"dedi

Tabi suçunun farkında olduğu için bana yağcılık yapıyordu 'Yağlı Demir'.Beyefendi benim proje ödevimin üstene çay dökmüştü. Sonra neden çaydan nefret ediyorum? En azından bilgisayarda kayıtlıydı yazdıklarım. Abim çoktan çadırımı kurmuştu. Benim çadırım en soldaydı. Onun sağında abimin , onun sağında Rüzgar vardı.

Neredeyse akşam olmuştu. Klasik kamp olayı olan ateşi yaktılar.Bir kaç grup olmuştuk hatta 5 grup olduk çünkü neredeyse toplam 80 kişiydik.

Rüzgar aşkım akıllıca davranmış ve gitarını getirmişti. Neredeyse herkes birbirleriyle düet yapmıştı. Ben hiç sesimi çıkarmadım bakalım kim teklif edecek diye.

"Hazal, düet yapalım mı ?" şaşırmıştım çünkü Rüzgar'ın teklif etmesini beklemiyordum. Sesime heyecanımı yansıtmamaya çalışarak "Tamam" dedim. Gitarını eline alarak

"Ne söyleyelim?"dedi

"Zeynep Bastık söyleyelim" dedim. Zeynep Bastık'ı çok seviyordum ve sesi çok güzeldi.

"Uslanmıyor Bu olur mu ? " dedi

"Tabi kii de" dedim

Rüzgar hem gitarı çalıcaktı hem bazı yerlerde eşlik edicekti

(Yatay yazanları Hazal kalın yazanları ikisi de söylüyorlar)

Ay ay ay ay yanıyorum
Ay ay ay ay çok fena
Ay ay ay ay yağ yağmur

Mum misali eriyorum
Eyvah yürüyorum bak
Ateşe doğru
Bir şey yap

Bu aşk bu
Allah'tan korkmaz
Kuldan utanmaz
Heyhat
Ama sen onu gel anlat kalbe
Yürüyor önümde büyük harbe
Darbe üstüne darbe
Uslanmıyor bu

( ...)

Şarkıyı bitirince alkışladılar. İkimizinde sesi güzeldi. Şarkıyı bitirince Rüzgar'ın gözlerine baktım o da bana bakıyordu. Gülümsedim o da tebessüm etti. Allah'ım çok mutluyum.

Akşam saat geç olduğunda sabah erken kalkacağımız için çadırlara dağıldık. Kafamı yastığa koyar koymaz uyudum.

Muhteşem gece gece tuvaletim geldi en azında tuvalet yakındaydı fenerimi alıp çadırdan çıktım. Tuvalete girdim çıktım. Umarım kaybolmam diye geçirdim içimden. Evet kaybolmadan çadıra geldim fermuarı açıp içeri girdim ama sanki benim yatağım eskiden daha küçüktü. Ama çok takmadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Bölüm kısa olmuş olabilir farkındayım ama böyle olması gerekiyordu. Bu bölümü geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz çünkü asıl olay bir sonraki bölümde olacak asıl hikaye o zaman başlıyacak.

SEVGİLERLE ❤. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, bölüm ithafı isteyenler lütfen buraya yazsın.

ÇADIR _TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin