Merhabalar birtanecik okurlarım yaklaşık on gündür yeni bölüm atmıyordum. Bir karar aldım bu bölümden itibaren sınır koyacağım sınır doluncaya kadar bölüm atmayacağım bunu yapmak istemem ama vote yok denecek kadar az.
Keyifli okumalar🖤Kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Yavaşça gözlerimi araladım. Hava daha tam aydınlanmamıştı yani saat beş gibiydi. Sağ kolum uyuşmuştu, sol tarafıma döndüm.Kesin uyanamadım hala rüya görüyor olmalıydım çünkü bir çift mavi göz bana bakıyordu. Çığlık atacaktım ki mavi gözlerin sahibi eliyle ağzımı kapattı.
"Niye çığlık atıyorsun ki kızım. Bak şimdi elimi çekiceğim bağırma!"dedi.
Bu çocuk bana bir yerden çok tanıdık geliyor.Ama nerden. Allah'ım lütfen düşündüğüm kişi olmasın ama tıpatıp o.
"Sen o çocuksun"dedim.
"Hangi çocuk,yakışıklı olan mı?"dedi.
"Hayır, burnu havada olan."dedim. Kaşlarını çattı:
"Sen hep böyle laf sokar mısın ?"dedi.
"Senle aynı çadırda uyanıyorum ve şu anda bunu mu konuşuyoruz? Hemen çık çadırımdan."dedim.
"Biliyor musun bilmiyorum ama bu benim çadırım." dedi ve ışığı açtı. Gözlerimi çadırın içinde gezdirdim gerçekten de benim çadırım değildi.Gözlerimi büyüttüm,
"Beni nasıl bu çadırın içine soktun sapık mısın sen ya. Ne istiyorsun yoksa ben uyurken benden faydalanacak mıydın !?"dedim.
"Ne diyorsun kızım sen? Bu hayal gücün nereden geliyor nereden çıktı bu düşünce ?"dedi
"Sence? Uyanıyorum ve yanımda bir erkek var. Az bile düşünüyorum"dedim
"Tamam onu bunu bırakta sen ne zaman veya nasıl geldin?"dedi. Aslında bu soruların cevaplarını bende merak ediyordum.
"Şey... ben akşam tuvalete gittim, karanlık olduğu için senin çadırını kendi çadırım sandım galiba o yüzden içeri girip uyudum...Şey...özür dilerim" dedim
"Vay demek sen özür dileyebiliyorsun."dedi
"Özür dilediğime pişman etme" dedim
"Tamam. Bu arada ismim Mert, senin ?"dedi
"Eben" dedim ve çıktım.
Hazal kızım sen salak mısın ya? Niye emin olmadan çadıra giriyorsun? Bu sefer kendi çadırıma emin olup girdim. Ve kafamı yastığa koydum düşünceler beynimin içinde dans ederken uyudum.
...
Bu sefer kendi çadırımda uyandım saat 7:50'ydi . Azıcık telefona bakmaya karar verdim. Öyle telefonda gezinirken bir ses duydum.
"Hadi git aşkım. Şimdi ikimizi aynı çadırda görürlerse anlarlar."dedi bir kız sesi.
"Tamam ben kendi çadırıma gidiyorum"dedi bir kız sesi.
Bu kız ve erkek sesi bir yerlerden bana çok tanıdık geliyordu aslında ama fısıldadıkları için tam olarak seçemedim. "Daha evlenmeden aynı çadırda kalmak, daha çok erken" diye kendi kendime konuştum. Fesatlaşmamam lazımdı, yüzümü burşturdum. Diyene bak. Hazal daha bu sabah aynı çadırda bir çocukla uyandın canım. O yanlışlıkla oldu içsesim. Bilerek öyle yapmam. Ben namuslu bir kızım.
Ne güzel telefona bakıyordum ki bir öküz arkadaşımız çadırımın üstüne düştü.
"Hangi ökü-"derken
"Ben düştüm. Yanlışlıkla oldu, pardon" dedi Rüzgar.
"Haa sen mi düştün? Önemli değil zaten çok bir şey olmadı."dedim."Çocuklar hadi kahvaltıya"dedi hoca ve kahvaltı yapacağımız masalara doğru ilerledik. Kahvaltımızı yaptık ve dağıldık.
Bizim grup bir göl kenarına geçip oturduk.
Emir "Eee hayat daha daha nasıl gidiyor?"
Ece "Gitmiyor" dedi sessizce.
Emir "Hı?"
Ece "Yok bir şey""Sizin aşk hayatınız nasıl gidiyor Hazal hanım" dedi Emir
"Olmayan bir şey nasıl gidebiliyorsa öyle gidiyor işte"dedim.
Herkes aynı anda "Ooooooooo"dedi
"Niye 'oooo' diyorsunuz be" diye çemkirdim.
ve "Hadi hava kararıyor kamp alanınına gidelim." diye de ekledim.
"Tamam" diyip kalktılar.
35 dakika sonra"Beyler 10 dakikada geldiğimiz yeri yaklaşık yarım saatte geri dönemedik. Neler oluyor?" dedi Dolunay düşüncelerimi söyleyerek.
Üçü birbirine baktı.ve
"Ben sana dedim değil mi Demir sağ taraftan döneceğiz diye" Rüzgar
"Asıl ben sana dümdüz ilerle demedim mi Rüzgar" dedi abim.Ben bunu sadece kitap ve dizilerde olur sanıyordum.ve
"Kaybolduk"dedim.Bölüm nasıl olmuş ? Bol bol yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇADIR _Texting
HumorKendisi gibi sesi de güzel bir kız Hazal, ile yakışıklılığına laf edilmeyecek kadar güzel olan bir o kadarda müzik konusunda yetenekli olan Mert ve onların can arkadaşlarının komik ve sevgi dolu hikayesi ...