Bölüm ithafı isteyenler lütfen buraya yazsın.
Bölüm şarkısı: Tones and I _Dance Monkey
Keyifli okumalar 💜Taksiye bindik ve kafeye gittik.
🚕
Her hafta en az bir kere bu kafeye gelirdik.İçkisiz çok kalabalık olmayan bir kafeydi. Karaoke sistemi vardı.
İçeri geçince gözler bize döndü.
"Ooo, Demir bey ve Hazal hanım sonunda teşrif edebildiler."
Bunu diyen tabii ki de Emir 'di.
"Geldik işte" dedi abim.
"Kızlar naber?"
Ece,Sinem,Dolunay aynı anda "Muhteşem" dedi.
"Sakin, noluyor?"dedim
Sinem "Kamp varmış.Okul belli bir miktar para verenlere Yedigöllere kampa götürüyormuş.Eşyaları biz götüreceğiz.Ulaşım okuldan."
"Devlet okulu ve kamp?"
"Evet"
Sohbet uzadı...Ece "Hazal"
"Efendim kanka"
"Hadi şarkı söyleyelim"
"Hadi kalk o zaman"Biz karaoke yerine çıktık. Burada isteyen müzik aletiyle de çalabiliyordu. Biz Ece'yle Dance Monkey'i söylemeye karar verdik. Ekranda Dance Monkey yazınca bir masadan erkek çocuk ayağa kalktı. Herhalde buraya gelmez dimi. Çünkü baya çirkindi.Yalan söylemek sana hiç yakışmıyor Hazal, çocuk taş. Yoo ne alakası var içses tamam boyu ortalama veya biraz üstü olabilir, sarışın , saç rengi açık kumral , göz rengi ise okyanus mavisi.Ama hiç kası yok. Çarpılacaksın Hazal.Tamam kası var ama çocuk hiç yakışıklı değil.
Çocuk geldi ve piyano masasına oturdu.Bizden izin aldı mı acaba (!)
"Bizden izin aldın mı acaba ? "
Ece "Hazal ne diyorsun, görmüyormusun çocuk taş." dedi fısıldayarak.
"Yoo bence çok çirkin" dedim fısıldayarak.
"Dedi yarım saattir çocuğu kesen kız. Abin sana nasıl bakıyor bi baksana."
Abime baktım bana tip tip bakıyordu.Bu bakış sen evde sıçtın bakışıydı.Çocuk
"Fısıldaşmanız bittiyse başlayalım mı ?"
Başımı salladım normalde inatlaşırdım ama abim bana öyle bakarken bu mümkün değil tabikide.Ben
"Üç iki bir" dedim ve başladık.
(Yatay yazanları Hazal, altı çizili yazanları Ece,kalın yazanları üçü bir söylüyorlar)
They say oh my god I see the way you shine
Take your hand, my dear, and place them both in mine
You know you stopped me dead while I was passing by
And now I beg to see you dance just one more timeOoh I see you, see you, see you every time
And oh my I, I, I like your style
You, you make me, make me, make me wanna cry
And now I beg to see you dance just one more timeSo they say
Dance for me, dance for me, dance for me, oh, oh, oh
I've never seen anybody do the things you do before
They say move for me, move for me, move for me, ay, ay, ay
And when you're done I'll make you do it all again...
Şarkıyı bitirdiğimizde güçlü bir alkış koptu. Sesim gayet güzeldi.Çocuk
"Sesin güzelmiş"
"Teşekkür ederim. Güzel piyano çalıyorsun ama sesin benimkinden kötü"
Gülüşü bir anda soldu.Ben ise tam tersine sırıtıyordum.
"Çok egoist birisin."dedi. Bi dakika kime dedi o ? Allah'ım sen bana sabır ver. Ece sahneden inice bende indim. Abim
"Hazal tanıyormusun çocuğu ?"
"Yoo tanımıyorum , gıcığın teki işte"
Rüzgar "Hazal sesin çok güzel" teşekkür ederim aşkım
"Teşekkür ederim"
Emir "Senin sesinde çok güzel Ece"
Ece'nin yanakları kıpkırmızı oldu "T-teşekkür ederim" en büyük shipim. Bunları yapmaya çok uğraştım ve hala uğraşıyorum. İkisi de birbirine aşık ama kabul etmiyorlar. Diğer kızlarla da kankayım onları da çok seviyorum ama Ece benim en eski arkadaşım ve en çok onu seviyorum.
"Eee hadi konu açın da konuşalım bakalım boş boş konuşmaya mı geldik buraya"
"Kamp için oldukça heyecanlıyım"
"Bende" dedim.
Konuşma uzadı...Umarım kitabımı beğenmişsinizdir. Beğenip yorum yaparsanız çok sevinirim.
Yeni bölümde görüşmek üzere 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇADIR _Texting
HumorKendisi gibi sesi de güzel bir kız Hazal, ile yakışıklılığına laf edilmeyecek kadar güzel olan bir o kadarda müzik konusunda yetenekli olan Mert ve onların can arkadaşlarının komik ve sevgi dolu hikayesi ...