Elinde eskiz defterin ve kaleminle bahçenizdeki puflarda oturmuş Jaebum için şarkı sözleri yazıyordun. Bu işe başlamadan önce içindekileri kağıda dökmeyi düşünmüş ama aslında bu kadar kolay olmadığını fark etmiştin. Kalemi defterin arasına bırakıp sıkıntıyla saçlarını karıştırdın. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldın ve son yazdığın dörtlüğü okudun.
"Acıkırım, kasvete ve kedere bürünürüm
Caddede sürünürüm,
Hayır, yapamayacağım hiçbir şey yok
Sana aşkımı hissettirmek için."
Kaşlarını çatmış sözler hakkında düşünürken Jaebum salondan bahçeye açılan kapıdan sana bakıyordu. Daha fazla dayanamayıp sessizce yanına yaklaşmış ve arkandan kafasını eğerek ne yaptığına bakıyordu. Eskiz defterinde yazılı dizeleri görünce şaşırmıştı, çizim yaptığını sanıyordu. Ne yazdığını görmek için biraz daha eğilirken tökezlemiş ve göğsü sırtına çarpmıştı. Korkuyla çığlık atıp arkana döndüğünde Jaebum'u görmüş ve elini kalbine koymuştun. Jaebum doğrulup sana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.
"Ne yazıyorsun?"
Elinde tuttuğun defteri işaret edince defteri göğsüne bastırdın.
"Hiç."
Jaebum şüpheyle kaşarını kaldırmış ve bir anda defteri almak için sana atakta bulunmuştu.
"Jaebum! Ne yapıyorsun?! Kalk üstümden seni ayı!" Hem bağırıp hem de defteri almaması için Jaebum'a direniyordun.
"Ne saklıyorsun *adın* ? Ver şunu bana." Daha fazla dayanamayıp onu tekmelediğin ayaklarını sabitleyip üstüne oturmuş ve tek eliyle ellerini tutup hareketlerini kısıtlamıştı. O cüssesiyle üstünde oturuyor olduğu için artık pes etmiş ve kıpırdanmayı bırakmıştın. Defteri alıp üstünden kalkmış ve senden biraz uzaktaki pufa oturmuş gördüğü sayfayı arıyordu.
Sende doğrulmuş ve olduğun yere bağdaş kurmuştun. Pes edişinle çöken omuzların ve utançtan kızaran yanaklarınla sayfayı bulmuş olan Jaebum'a bakıyordun.
Jae sayfayı bulunca çatık kaşlarıyla okurken kaşlarının düzeldiğini ve gülümsediğini gördün. Tepkisiyle biraz daha utansan da beğenip beğenmediğini merak ettiğin için gözlerini yüzünde heyecanla gezdiriyordun. Eğer gülümsüyorsa bu beğendiği anlamına gelmez miydi?
Jaebum defterden kafasını kaldırıp sana en içten gülümsemesiyle bakdı.
"*adın*..."
Onu kesip ellerinle oynarken konuştun.
"Şey, biliyorum profesyonel değil. Umarım beğenmişsindir. Beğenmediysen de önemli değil, gerçekten. Söz yazmak göründüğünden daha zormuş." Alnını kaşıyıp konuşmanı bitirdiğinde Jaebum'a bakmıyordun. Gerilmiştin, sonra önünde beliren iki ayakla birlikte kafanı kaldırmış ve güneşi uzun boyuyla engelleyen sevgilini görmüştün. Jae önünde diz çöküp elleriyle ellerini tutmuş ve mırıldanmıştı.
"Akşam gölgelenirken ve yıldızlar belirirken
Ve orada gözyaşlarını kurutacak kimse yokken
Sana aşkımı hissettirmek için..."
Mırıldandığı senin yazdığın sözlerdi.
Ellerindeki ellerini dudaklarına götürmüş ve öpmüştü. Daha sonra bir eliyle önüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı, seni göğsüne çekip çenesini alnına yaslayarak konuşmaya başladı.
"*adın* benim için böyle güzel bir şey yapmış olmana inanamıyorum. Çok anlamlı ve çok beğendim."
Emin olmak için kafanı kaldırıp ona baktığında kıkırdayıp kafanı tekrar göğsüne yasladı.
"Ciddiyim güzelim. Çok beğendim." Kafana bir öpücük bırakıp seni iyice göğsüne yasladı.
"Henüz aklını başına almadığını biliyorum
Ama sana asla yanlış yapmayacağım
Bunu tanıştığımız andan beri biliyorum
Aklımda senin nereye ait olduğuna dair hiç şüphem yok."
Hafif melodiyle söylediği sözlerin ardından cevap verirmişcesine burnunu göğsüne sürtüp hemen kulağının dibinde hızla atan kalbinin üstünü öpüvermiştin.
______________
*Hikayede geçen şarkı Adele- Make you feel my love
Teşekkürler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
