DİAMOND AND COAL|TAEKOOK

9|Kraliçem Olur -M-usun?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutma güzelim.
×××××××

Uzun süren yolculuğun sonunda,dinlenebileceğimiz bir alan bulmuştuk,ormanın içi.

Güvende olduğumuz bu yerde,ben,Jimin,Jisoo ve adının Hoseok olduğunu öğrendiğim çocuk,oturuyorduk.

Kraliçe Jennie,Kral Yoongi ve Kral Jeon ise atakta nöbet tutuyorlardı.

Oturduğum toprak zeminin üzerinden doğrulmuş ve Kral Jeon'un yanına gitmiştim.

"Çok yoruldunuz,biraz dinlenin lütfen efendim." Dediğimde,bana doğru dönmüş ve cidden yorgun gözlerle süzmüştü.

"İyiyim ben,sen dinlen. Çok korktun." Arkadan beline sarılmış ve başımı sırtına yaslamıştım. Cidden korkmuştum.

"Hıhı" Demiştim,gözlerimi hafifçe kapatırken,uykum vardı.

"Ayakta uyuyamazsın,gidip otur." Bir şey demeden burnumu sırtına sürtmüştüm.

"Uyumuyorum." Benim bile duyamadığım uyuşuklukta ve kısık tonda bir kelimeydi bu.

Yerden havalandığım zaman,hafifçe gözlerimi açmış ve beni taşıyan Kral Jeon'a bakmıştım.

Güzel gözüküyordu,hep güzeldi ama şuan farklı bir güzelliği vardı. Elmas işlemeli düğmeleri olan ceketinin her yeri kan olmuştu. Saçları dağınık ve düzensizdi,gözleri şişmiş ve yanakları hafif al al olmuştu.

"Çok güzelsiniz." Demiştim,yavaş bir hareketle,ellerimi yüzüne götürerek.

Bir şey dememiş ve dudaklarının üzerinde dinlenen elimi öpmüştü.

"Güzel olan sensin." Ardından az önce oturduğum yere beni bırakmış ve tekrar yerine dönmüştü.

Ben ise cidden çok yorulduğum için,Jisoo'nun dizinde uyumuştum.

🌪️

Zorla da olsa,yaktığımız ateşin etrafında çember olmuş,sadece odunların çıtırdama seslerini duyuyorduk.

Getirdikleri ordu,tamamen orada kalmıştı ve elimizde at arabaları hariç pek bir şey yoktu.

Kraliçe Jennie,yemek bulmak için ormanın derinliklerine inmiş ve bulamadan geri dönmüştü.

O sebepten dolayı sadece oturuyorduk ve kafamızda bir çözüm yolu arıyorduk.

En azından onlar öyle yapıyordu,çünkü ben Kral Jeon'u izliyordum.

"Kral Jeon,biraz yürüyelim mi?" Dediğim zaman,Kral Jeon kafasını sallamış ve yerden destek alarak kalkmıştı. Hala oturan bana elini uzattığında,elini tutmuş ve yukarı doğru çekilmiştim.

Sessiz bir şekilde biraz yürüdükten sonra,Kral Jeon'un elini tutmuştum. Kafasının dolu olduğunu biliyordum.

"İyi misiniz,Kral Jeon?" Dediğim zaman,dalgın düşüncelerinin arasından sıyrılmış ve bana bakmıştı.

Şuan kafasında kırk tilki dolanıyordu ve kırkının da kuyruğu birbirine demiyordu.

"İyiyim,en azından güvende olduğun için rahatladım." Dediğinde sadece gülümsemiştim.

"Kral Jeon?" Sorar gibi bir ses ile,adını mırıldandığımda,elimi kendi elinin içine geçirmiş ve benim elimin kayıp olmasını sağlamıştı.