Oy vermeyi unutmayınız.
×××××Bir efsaneye göre,tanrı Adem ve Havva'yı cezalandırmak için değil,dünyada ki cehenemmi herkese tattırmaları için göndermişti.
Oğullarından birisi,kendi kardeşine ihanet etmiş ve insanoğlu bu şekilde yaşamaya başlamıştı.
Aslında cezalandırılan Adem ve Havva değildi. Onlar bu cehenneme geldikleri zaman,ne fabrika atıkları,ne kanser insan kitlesi,ne geçim sıkıntısı vardı.
Tek yaptıkları cinsel birleşimde bulunmak ve "insan" denilen biz iğrenç canlıların türünü devam ettirmekti.
Sonra ise kardeş kardeşe kıymış,taht kavgası için insanlar babalarını öldürmüş ve daha fazla şöhret için kan dökmüşlerdi.
Bizde bu üçgenin içinde yaşıyorduk işte. Para için kurşun atar,kurşun yerdik. Dünya denilen cehennemin en büyük kuralı buydu.
Emekçi insanlar var mıydı cidden? Sanayileşmeden sonra her şey bitmişti.
El dokuması halıları,makinalar yaptığı için değeri ve fiyatı düşmüştü. Düşen fiyattan sonra ise,insanlar 1.500$ dolar vermek yerine 150$ vermeye başladı.
İşte bu ucuzlaşan insanlığın ilk adımlarıydı. Sanayileşemediği için yıkılan devletlerin ise son adımı.
"Jungkook,insanlar neden biraz para için birbirlerine kıyıyorlar?" Sabah uyandığım zaman Jungkook'un göğsündeydim. Şimdi ise ikimiz de uyanmış ama erindiğimiz için ayağa kalkamamıştık.
Saçlarımı seviyor ve arada öpüyordu. Deli gibi huzurluydum ama aklımdan atamıyordum işte bu düşünceleri.
"Para için her şeyi yaparsın Taehyung. Evde seni bekleyen ve doyurmak zorunda olduğun çocukların varsa her şeyi yaparsın." O kadar kırgın çıkmıştı ki sesi. Sanki 'Krallığımda ki her işsize,iş verebilsem.' Gibiydi.
Az olsa bile işsizlik problemi,yine de vardı işte.
"Herkes için iyi alanlar yaratabilecek bir yönetici olmak istemiştim. Babam gibi olmak istemiyorum Taehyung. Zalim olmak ve insanları açlığa mahkum etmek istemiyorum. Ablam olsaydı benim yerimde,o her şeyi başarırdı. Ama ben ilerleyemiyorum."
Durgun çıkan sesine karşılık,dudaklarına minik bir öpücük bırakmış ve gözlerine bakmıştım.
"Herkes farklı amaçlarla yaratılır Jeonguk. Bazen ne yaparsan yap,insanların kaderlerini değiştiremezsin." Olumlu anlamda kafa sallamış ve beni nazikçe göğsünden itip ayaklanmıştı.
"Gitsem iyi olur. Halkı ziyaret edeceğim. Görüşürüz dünya güzelim." Üzerine giysilerini geçirmiş ve alnıma minik bir öpücük bırakıp çıkmıştı.
Arkasından gülümsemeden edememiştim. Nereden nereye gelmiştik böyle.
"Sana hesap vermem gerekli mi,cariye?"
"Gitsem iyi olur. Halkı ziyaret edeceğim. Görüşürüz dünya güzelim."
Uçurumlar vardı bu cümleler arasında,insanlar anlayamazdı belki ama ben anlayabilirdim.
Kral Jeon ve ben olmuştuk. Garipti bir şekilde ama olmuştuk işte.
Kendi kendime sırıtırken,tıklatılan kapı ile hemen üzerimi giyinip kapıya baktım.
"Sorun ne Jisoo?" Dediğim zaman,Jisoo elinde tuttuğu tepsi ile içeriye girdi.
"Sana kahvaltı getirdim Taehyung-sshi." Masaya bıraktığı kahvaltı ile,anlamsızca omuz silkip Jisoo'ya baktım.
"Neden?" Jisoo,şaşırsa bile güzel yüzünde duran gülümsemeyi silmemişti.
"Sana borçluyum. Biraz yalakalık yapmaktan zarar gelmez." Farkında olmadan kıkırdamıştım. Aynı şekilde o da kıkırdadığı zaman,çok uzatmadan getirdiği kahvaltıyı etmeye başlamıştık.
"Kral Jeon'dan vazgeçtim Taehyung. Farklı birisine aşığım sanırım. Bir kıza." Çekinerek söylediği zaman, heyecan ile minik bir çığlık atıp kolunu dürtmüştüm.
"Kim Jisoo! Anlat hemen!!!" Dediğim zaman,belli etmese bile en az benim kadar heyecanlıydı.
"Taehyung,çok güzel. Her şeyi ile çok güzel,özellikle gözleri.. Her şeyi benim içinmiş gibi."
Aşık olduğu o kadar belliydi ki. Ondan bahsederken avuçları terlemişti. Gözleri kırpışıyor ve dudakları kuruyordu.
Tıpkı benim gibiydi. Bende Kral Jeon'dan böyle bahsediyordum.
"Bana papatya tacı yaptı. Onlar kadar güzel ve ölümsüz olduğumu söyledi. Ellerimi tuttu. Ve beni öpeceği sırada birisi bastı." Dediği ile yutmakta zorlandığım lokma ile kahkaha atmış ve boğazımda kaldığı için öksürmeye başlamıştım. Jisoo ile sırtıma vuracağım diye,omurgamı kırmıştı.
"Jisoo,bırak boğularak öleyim,vurma!" Saçma kavgamızdan sonra,yaklaşık on saat o kız hakkında konuştu.
Adı Kim Jennie'ydi. Jen güzel bir kızdı. Jisoo ile uyumlu olduklarını düşünmeye başlamıştım bile.
Ardından odamdan gittiği zaman,odamı güzelce temizleyip kendimi duşa atmıştım.
Akşama kadar duşta kaldığımı fark etmemiştim bile. Duştan çıktıktan sonra ise her zaman ki gibi,kitabımı almış ve okumaya başlamıştım.
Ama odama dalan Jisoo'nun endişesi yüzünden korku ile ayağa kalkmış ve nefesini düzene sokması için bir bardak su uzatmıştım.
"K-Kral-"
Derin bir nefes almış ve cümlesini toparlamayı denemişti.
"Kral Jeon,vurulmuş!"
×××××
Beklettiğim için üzgünüm.Sizi seviyorum çiçeklerim 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİAMOND AND COAL|TAEKOOK
Hayran KurguTaehyung, Kral Jeon'un hareminin en değerli cariyesiydi. [fem!Tae] [Uke!Tae] [Seme¿Kook]