Marco gözlerini acı çekerek açı. Dün yaşanan olaylar onun canını yakmıştı. Babası ona ilk defa el kaldırmıştı. Sadece abisini özlediği için dayak yemişti. Marco içindeki üzüntüye dayanamadı ve göz yaşlarını serbest bıraktı. Ağlıyordu ve duracak gibi de değildi. Yerdeki soğuk mermere sırt üstü uzandı ve birinin gelip onu buradan götürmesini diledi.
(Dün)
Marco yataktan mutlu şekilde kalkmıştı ve ilk defa kahvaltıya inmişti. Amelie ve Harbin bu duruma şaşırmışlardı. Amelie hiç bir şey olmamış gibi gülümsedi. Harbin ise Marco'nun bir şeyler çevirdiğini biliyordu. Marco kahvaltısını yaptı ve oturduğu yerden kalkıp odasına geri gitti. Amelie bu fırsattan yararlanarak;
"Marco kendine gelmiş" dedi ve ardından gülümsedi.
" Bu işin için de kesin bir şeyler var" dedi. Harbin öfkeyle karısına baktı.
" Ne olmuş olabilir ki?" diye sordu çünkü o da merak etmişti.
" Marco bir şeyler karıştırıyor ve ben bunu bulacağım. " dedi. Sesi gür çıkmıştı.
Marco bu konuşmayı duymamıştı. Odasında Damien'ın ona gönderdiği mektubu okuyordu. Mektubu okudukça yüzünde ki gülümseme de artıyordu. Mektubun sonunda ki cümle dikkatini çekti "Kral Harbin'den uzak dur." bunu yüksek sesle söylemişti. Harbin kapıda onu dinliyordu , bu işi bu gece bitirecekti.
( aynı günün gecesi)
Kral Harbin öfkeden delirmek üzereydi ama sabırlı olmalıydı. Kapıda duran askere eliyle gel işareti yaptı ve asker tereddüt etmeden kralın yanına gelip diz çöktü. Harbin askere öldürücü bakışlar attı. Asker yerinde titremeye başladı. Harbin askerin titrediğini görünce hafif gülümsedi. Oğlununda böyle önünde titremesini istedi. Hemen konuşmaya başladı " Bana oğlum Marco'yu getir." dedi ve sesinde öfke ve merhametsizlik vardı. Asker hemen başını tamam anlamında sallayıp odadan ayrıldı. Asker çıkar çıkmaz duvara kolunu koyup üstüne de kafasını koydu. Asker iç çekti ve kafasını kaldırdı. Duvara bakıp kafasındaki düşüncelerle savaşırken sol tarafından ses geldi.
"Silvio neden burada duruyorsun." dedi komutan Ash
" Kralın verdiği emri yerine getirmek için gideceğim efedim." dedi ve yerinde doğruldu.
Komutanın yanında geçti ve Marco'nun odasının yolunu tuttu. Koridorda yürüdükçe duvarlardaki portreler dikkatini çekiyordu. Eskiden duvarlarda Marco ve Damien portreleri vardı ama kral Damein'ın iblis olduğu gün onunla alakalı ne varsa hepsini yaktı. Silvio sarayda asker olduğu için sıklıkla Damien'ı yani kendi oğlunu görmüştü. İlk başta ondan nefret etse de tanıdıkça sevmişti. Kendisine o kadar benziyordu ki. Azura'da bebeğini kaybettikten sonra saraya aşçı olarak başladı. İlk gün oğlunu göreceğini beklemedi ve ona sarılmak için harekete geçtiği sırada Silvio onu engellemişti. Azura'da aynı Silvio gibi onu uzaktan seyretmişlerdi. Oğlunun en sevdiği yemekleri , oyunları , renkleri ve daha nicelerini biliyordu. Silvio pişman olmuştu ama artık çok geçti. Sonunda genç varisin odasının önünde durdu ve kapıyı tıklattı. İçeriden üzüntülü sesle " Girin" demişti. Kral Harbin kesin bir şeyler yapmıştı. Silvio kapıyı açtı ve içeriye girdi.
" Genç varis , kral Harbin sizi ofisine ça-" cümlesi yarım kalmıştı çünkü Marco buz mavisi gözleri Silvio'nun ela gözlerine kenetledi. Marco oturduğu yerden ayağa kalktı ve Silvio'ya ilerledi. Bu sıra da Silvio kıpırdayamadı sanki vücudundaki her bir hücre donmuş gibiydi. Hiç bir şekilde kıpırdayamıyordu. Marco ona yaklaştıkça vücudu daha da soğumaya başlamıştı. Silvio "Bu kianit tekniği." diye aklından geçirdi. Kianit tekniği eski zamanlarda yasaklanan ve sadece efsanelerde bile adı geçmeyen yaratık yapabilirdi. Acaba Marco o yaratık mı?
Marco ne yaptığını anlayınca sakinleşmişti ve geri çekilmişti. Silvio sonunda hareket edebiliyordu. Marco kafasını eğdi ve " Özür dilerim Silvio" dedi. Silvio ona kızmamıştı. Elini , kafasını eğen gencin omuzuna koydu ve " Sorun yok Marco , kendini kontrol edemedin ama şimdi babanın yanına gitmezsek beni öldürecek seni de cezalandıracak." dedikten sonra Marco'ya gülümsedi. Hızlıca ikisi de Kral Harbin'in odasına doğru yola koyuldu.
Selamın aleyküm ben Kuro
Bölüm kısa oldu özür dilerim ama artık uzun yazmıyacağım ve bu sayede daha fazla bölüm gelicek. Daha hızlı bölüm atmayı deneyeceğim. Yeni kitabım şuan yayında isimi Karanlığı değiştiren ışık. İlk defa romantik yazacağım bu yüzden fazla romantik beklemeyin benden. Umarım sevmişsinizdir. Yorum yazın lütfen motive olmam lazım. Oylarsanız beni çok mutlu etmiş olursunuz.
Sonraki bölümde görüşmek üzere
Kurogane Nakamura
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İblis
Mystery / ThrillerNaoupa krallığında her türlü yaratık vardır ama sadece efsanevi diye bilinen ve herkesin korktuğu yaratık yoktur. Efsaneye göre dünyaya iblis gelicek ve sadece insanlar kalana kadar tüm yaratıkları temizleyecek. İblisten tüm dünya korkar ve gelmemes...