Sun Flower~ Fack🌻

3~ Stay 🌻

Dersler geçmiş ve öğle tenefusü vakiti gelmişti. Finn kafeteryaya doğru yürüdü ve...

Millie: Finn sonunda geldin. Masamız şurada gel istersen.

Finn pek de hevesli değildi fakat kız çok ısrar ediyordu. Ve yanlarına Sophia'nın gelmesi ile Finn rahat bir nefes alabildi.

Sophia: Üzgünüm Millieciğim. Finn'in bizle oturması gerek. Senin arkadaşların ile tütü giyip çay partisi yapmayacak.

Finn sırıttı. Sophia, Finn'in elinden tutup onu kendi masalarına doğru çekti. Masada Wyatt, Sophia, Jaeden, Maddie ve Jack oturuyordu.

Sophia: Evet arkadaşlar bu Finn. Kısacası bizimle oturacak. Jack'in arkadaşı.

Jack kendi isminin söylendiğini duyarak kendine geldi.

Jack: E-evet.

Finn ile Jack yan yana oturuyorlardı. Jack kaskatı kesilmişti. Hiç bir yerini oynatamıyor, öylece konuşmaları dinliyordu. Jack kolunu masaya uzattı ve Finn'i dinlemeye başladı. Gerçekten herkes onu sevmişti. Kültürlü bir insandı, mizah anlayışı vardı, yakışıklıydı...

Jack dalmış bir şekilde Finn'i izlerken bunu fark eden Sophia lafa daldı.

Sophia: Iddayı unutma Jackie!

Herkes birden Jack'e baktı. Jack'in heyecandan içtiği süt burnundan çıkınca, Jack dahil herkes kahkahalara boğuldu. Tüm masalardaki öğrenciler onlara bakıyorlardı.

Ortam sakinleştikten sonra biraz daha sohbet ettiler.

Finn: Idda derken?

Sophia: Şimdi Jac-

Jack: Sophia sussss!

Bu herkesi meraklandırmıştı. Ama biraz zaman geçtikten sonra herkes konuyu unutmuştu bile. Birkaç dersten sonra okul bitti ve herkes evlerine dağıldı.

Jack: E Finn. Sende mi bende mi?

Finn: Anlamadım?

Jack: Proje ödevinden bahsediyorum. Malzemeleri aldım.

Finn elinde renkli kartonlar tutan neşeli aynı zamanda da tatlı çocuğa bakıp;

Finn: Olur Jack. Size gidelim.

Jack sevinmiş bir şekilde Finn'in kolundan tutup onu okul servisine bindirdi.

Yağmur yağıyordu bu yüzden camdan yağmur damlalarını yarıştırmak en mantıklı şeydi. Jack ile Finn uzun bir süre sohbet ettiler. Ardından Jack kulaklığını takıp camdan ağaçları izlemeye başladı. Bir süre sonra Finn, Jack'in kulağındaki kulaklıklardan birini alıp kendi kulağına taktı. Jack bunu fark ettiğinde çok geçti. Utanmıştı çünkü insanların ne dinlediğini duyması hoşuna gitmiyordu. Jack, Finn'e uzun uzun baktı. Finn'de ona.

Finn: Girl In Red'mi? Ciddi misin?

Finn sırıttı ve dinlemeye devam etti.

Jack: Dalga mı geçeceksin?

Jack kızarmıştı.

Finn: Sesi aç Jackie.

Finn sırıttı ve gözlerini kapatıp dinlemeye devam etti. Jack ise bundan memnun olmuştu. Ayrıca ona "Jackie" demişti.

Jack kafasında "Jackie" ifadesine anlam kazandırırken servis durdu.

Finn: Jack galiba geldik.