10~Party 2🌻

110 15 22
                                    

Maddie kızın önüne gelen turuncu saçlarını ince elleri ile ayırdı ve kusmasına yardım etti.

Maddie: Sophia ne kadar içtin sen?

Sophia: İçmedim ben.

Maddie: Peki, gel yüzünü yıkayalım.

Maddie kıza yüzünü de yıkamasına yardım etti.

Maddie: Sophia gel Jaeden'ların yanına gidelim.

Sophia: Biraz burada kalabilir miyiz? Başım çok ağrıyor.

Maddie: Ta-tabi.

İki kız başını lavoboların duvarlarına yasladı ve soğuk mermere oturdular. O sırada da şarkı tuvalette daha sakin ve güzel duyuluyordu.

Sophia: Özür dilerim Maddie.

Maddie: Neden ki?

Sophia kolundaki Maddie'nin taktığı bilezik ile oynamaya başlamıştı.

Sophia: Sen sırf benim doğum günüm için böyle bir sürpriz yaptın ve ben yine sıçıp batırdım. Yine.

Maddie: Sorun değil-

Sophia: Küçüklüğümüzü hatırlıyor musun Maddie.

Maddie: Tabi ki...

Sophia: Sen hep benimle bebek oynamak isterdin ben ise sürekli erkeklerle futbol oynamaya çıkardım. Sürekli seni satardım. Maddie çok özür dilerim.

Maddie: Hahaha. Bunu şu an hatırlaman bile komik. Neyse çok içtin az dinlen.

Sophia: İyiyim ben Maddie. Neyse ki o futbol oynamalarım falan işe yaradı. Kendimi koruyabiliyorum. Ya sen Maddie. Sen o kadar saf ve kibarsın ki biri sana küfür etse özür dileyeceksin.

İkisi de kıkırdadı.

Maddie: Evet bunu yapardım.

Sophia: Sana zorbalık eden çocuklar. Hepsi gerçekten muhtemelen senden tahrik olmuş olmalı. Insan sevdiğine sataşır sonuçta. Kendini korumalısın. yarın bir gün bu havuç seni korumak için yanında olmayabilir.

Maddie yine kıkırdadı. Sophia çok sarhoştu fakat söylediklerinin çoğu doğruydu. Müzik değişmişti. Artık "I wanna be your girlfriend" albümü çalmaya başlamıştı.

Sophia: Kalk.

Maddie: Ne oldu?

Sophia: Sana kendini nasıl koruman gerektiğini öğreteceğim.

Maddie: Sophia ben-

Sophia: Kalk.

Sophia kızı iki kolundan tutup, soğuk mermerden kaldırdı.

Sophia: Şimdi. Ben kimim. Ben bir, Eeeeee süikastçiyim!!!

Maddie: Sen çıldırmışsın Sophia.

Sophia kızın kolundan tutup kendine çekti.

Sophia: Düşün. Seni böyle tuttum. Ne yapabilirsin ki?

Maddie: Ben- bilmiyorum...

Sophia kızın kolunu aşağıya doğru çevirdi.

Maddie: Aaaa. Bu acıttı. Bu gerçekten gerekli miydi.

Sophia: Şöyle şimdi ne yapacaksın??

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

X: Söylesene Maddie. Şimdi ne yapacaksın?

Maddie: Bırak beni!!!!

X: Bunu yapamam.

Maddie: BIRAK BENİ!!!

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Maddie, kızı sert bir şekilde duvara itti.

Maddie: Bırak beni!!!

Maddie kendine geldiğinde karşısındaki hala sarhoş olan Sophia'ya baktı.

Maddie: Ah Sophia çok özür dilerim Iyi misin?

Sophia: Başardın Maddie! Beni alt ettin. Şu andan itibaren seni mezun ediyorum.

Maddie ne kadar gülmeye çalışsa da gözündeki göz yaşlarını silmekle meşguldü.

Sophia: Hey Hey Hey. Neden ağlıyorsun?

Maddie: Yok bir şey.

Sophia kızın göz yaşlarını sildi.

Sophia: Var bir şey. Söylesene.

Maddie: Yok diyorum Sophia! Yok!

Sophia, Kızı bileklerinden tutup duvara dayadı.

Sophia: Neler oluyor Maddie!!?!?? Neden bu güzel yüzün ağlamak zorunda!?!?! Neden Ha?!?!?!

Sophia kızın kollarını daha da sıktı ve daha çok vücütlarını duvara bastırdılar.

Sophia: SÖYLESENE NEDE-

Maddie daha fazla dayanamadı ve kızıl saçlı kızın dudaklarını kendininkiler ile birleştirdi.

Tam o sırada Girl in red şarkısının şu kelimesini söyledi. " I don't wanna be your friend, I wanna kiss your lips..."

Maddie kızdan dudaklarını çektikten sonra sadece birbilerine baktılar. İkisi de kızarmaktan kıp kırmızı olmuşlardı. Sophia kızın bileklerini bıraktı ve tuvalettin kapısını açıp çıktı.

Maddie: Sophia bekle ben-

Selam hikayenin çok haysukulmüzikıl a kaçtığını düşündüğümden artık sıkıldım ve biraz dram vaktinin geldiğini düşünüyorum...haydin selametle

( Bu arada anlamayanlar için ayçiçekli kısımda Maddie geçmiş bir anısını hatırlıyor.)

Sun Flower~ Fack🌻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin