7~ Fever 🌻

135 20 39
                                    

Jack kapıda 15 dakika boyunca dikildikten sonra kapının açık olduğunu fark etti.

Jack: Vay amk açıkmış.

Jack içeri hırsız gibi girdiğinden orada olduğunu belli etmek için seslendi;

Jack: Finn? Burada mısın?

Evde kimse yoktu anlaşılan, ya da ev o kadar büyüktü ki sesi sadece yan odadan duyuluyordu.

Jack, Finn'in odasına doğru yürüdü ve kapıyı tıklattı.

Finn: Giir öhöm.

Içeri Jack'in girmesiyle Finn bir şok geçirdi.

Finn: Jack? Burada ne arıyorsun ?

Finn'in hasta olduğu çok belliydi. Ten rengi daha da beyazlaşmış, gözlerinin altı ve burnu kızarmıştı, ve bunlar onu daha da tatlı yapmıştı. Yavru kedi gibi hapşırıyor, öksürüyor ve hasta olduğu için çatallaşan sesi Jack'e daha da tatlı geliyordu. Finn gibi birini hiç böyle hayal etmemişti.
(Finn korona oldu arkadaşlar dmsmmd.)

Jack: Finn bu ne hal?

Finn: Bir şeyim yok.

Finn öksürmekten cümleleri bile doğru düzgün söyleyemiyordu.

Jack: Ah Finn ah! Neler oldu sana? Annenler yok mu?

Finn: Bir kaç günlüğüne gelmeyecekler.

Jack eli ile Finn'in ateşini ölçtü.

Jack: Finn senin hastaneye gitmen lazım! Yanıyorsun!!

Finn: Olmaz Jack. Bir şeyim yok benim.

Jack elindeki çiçekleri Finn'in kucağına bırakıp hızla aşağıya bir şeyler getirmeye gitti.
Finn ise Jack'in getirdiği çiçeklere bakıp sırıttı. Uzun uzun kokladı ve yine hapşırdı. Bir kaç dakika sonra da Jack elinde bir tepsi ile geldi.

Finn: Jack bunlar ne? Sen çorba mı yaptın? SEN?

Jack: Hazır çorba Finn. Ben o kadar iyi yemek yapabilseydim Nusret'de çalışırdım zaten.

Finn: Çorba sevmem.

Jack: Hmm. O zaman başka bir şey getireyi-

Finn, Jack'i kolundan tuttu;

Finn: Çorbayı sen yaptıysan her halde içeceğim. Bu şans bir daha ayağıma gelmez.

Jack kıkırdadı. Finn de kaşığı aldı. Fakat kaşığı tutacak dahi gücü kalmamıştı. Jack kaşığı kendi eline aldı ve Finn'in ağzına tıkıştırdı.

Finn: Sen mi yedireceksin?!?!

Jack: Kaşığı bile tutamıyorsun ki!

Finn: Hastayım, felçli değil.

Finn yine kaşığı tutmayı denese bile kolunu dahi kaldıramıyordu.

Finn: Tamam pes ediyorum devam et.
 
Jack: Salak.

Jack, Finn'e bir bebekmiş gibi çorba içirirken, uçak geliyor dememek için kendini zor tutuyordu. İkisi de kıkırdadı.

Finn: Vay be. Mükemmel çorba yapıyorsun Grazer.

Jack: O kadar mı kötü?

Finn: Berbat.

Jack: Kolaysa sen yap.

Finn: Kolay olduğunu kim söyledi.

Jack: Boş yapma.

İkisi de sırıttı ve Jack bir bez ıslatıp Finn'in alnına koydu.

Finn: Jack sen bunları nereden biliyorsun?!? Önceki hayatında doktor falan mıydın?

Jack kıkırdadı.

Jack: Hiiç biliyorum işte.

Jack bezi koyduktan sonra Finn'e baktı. Finn'de ona.

Jack: Özür dilerim Finn.

Finn: ...

Jack: Bir kaç gün önce seni kırdığım için çok özür dilerim. Salaklık ettim.

Finn: Evet.

Jack: Beni affedebilecek misin?

Finn: Hıh.

Jack gerçekten okulda soğuk bir yetişkin gibi davranan Finn'i, yanında küçük bir kız çocuğuna dönüşmesine anlam veremiyordu.

Jack: Sen trip mi atıyorsun bana?

Finn: Hıh.

Jack: Peki kendimi nasıl affettirebilirim?

Finn: Bilmiyorum.

Jack kucağındaki tepsiyi bir kenara bırakıp, Finn'in alnındaki bezi aldı. Bezdeki su sıcaklaşmıştı bile. Sonra da iki elini alıp Finn'in kafasını kendisine yaklaştırdı.

Finn: Jack bana bu kadar yaklaşma sen de hasta olacaksın.

Jack: Umrumda değil.

Jack dudaklarını Finn'inkilerle birleştirdi ve bir kaç saniye boyunca öyle kaldı. Sonra kendini geri çektiğinde Finn'in ateşine bakıp gülümsedi.

Jack: Ateşin düşüyor.

Finn: Jack seni aptal sen de hasta olacaksın!!!!!

Jack: Söyledim ya umrumda de-

Finn: Olsun ya da olmasın ben senin kadar iyi çorba yapamam ona göre!! Bir daha hastayken böyle bir şey yapma!

Jack, Finn'i öpüp üstüne bir de azar yemişti. Ne güzel ya.

Jack: Neyse ben gideyim artıq.

Finn: Gitme.

Jack: Gitmeyeyim mi?

Finn: Evet kal. LUTFEN!!!!!

Jack, Finn'in çocukça ısrarlarından sonra yanına yattı ve uzunca konuştular. Finn her seferinde Jack'i hasta olmasına rağmen güldürebiliyordu. Yine Jack bir şeye gülerken elinde bir soğukluk hissetmesiyle dona kaldı. Finn, Jack'in elini alıp bir kaç öpücük kondurduktan sonra tekrardan tutmaya devam etti.

Finn: Sen her güldüğünde ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin.

Jack: Yalancısın Wolfhard!!

Finn: Neeee!

Jack: Hani ellerini kaldıramıyordun!!!

Finn'in sırıtmasıyla Jack hasta demeden ona bir yastık fırlattı.

Finn: Awwww. Yastık fırlatırken bile çok tatlısınnnn!

Jack: Kes!

Jack bir daha yastık fırlattı ve ikisi de kahkahalara boğuldu. Jack'in malesef eve gitmesi gerekiyordu çünkü sürekli eve geç geldiğinden ailesinden bir haftalığına ceza yemişti.

Jack gittiğinde ise Finn, papatyalara sarılarak mutlu bir şekilde uyudu.

Ve bu hikaye de ikisinin nasıl korona kaptığını anlatıyor...jsjsjssj Allah şifa versin ne diyem.


Sun Flower~ Fack🌻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin