Sun Flower~ Fack🌻

11~Party 3 🌻

Maddie: Sophia lütfen!!! Özür dilerim! Bir anlık bir şeydi!!! Arkadaşlığımızı maffettim! ÖZÜR DILERIMMM!!!!

Maddie ne kadar avazı çıktığı kadar bağırsa da hepsi boşunaydı. Sophia gitmişti bile. Tuvalette yankılanan müzik sesi ile dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı...

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Jack: Finn şu an olmaz. Herkes bizi bekliyordur. Zaten konser de bitmek üzere.

Finn: Bence yetişiriz.

Finn çocuğun sıcak boynuna öpücükler konduruken aniden tuvaletin kapısını biri tıklattı.

Jack: Dolu.

Finn: Dolu.

İkisi de aynı anda dolu kelimesini söylemesi ile birbirlerine baktılar.

Jack: Özür dilerim sessim kısıldı da şey dolu.

X: Tamam.

Finn ile Jack adamın tuvalete girmesi ile sıvıştılar;

Finn: PUAHAHAHAHAHAHAHAH.

Jack: Komik değil Finn! Yakalanabilirdik! Işte bu yüzden açık alanlarda riske girmek istemiyorum!

Finn: Hayatı eğlenceli kılan zaten riskler değil mi Jackie?

Finn sırıtırken Jack trip atmakla meşguldu.

Finn: Tamam tamam kızma. Özür dilerim. Ama sen de beni suçlama. Burada yapmak isteyen aynı zamanda sendin-

Jack: Bak hala devam ediyor bak!!!

Finn: Haahahahah. Tamam tamam gel bir şeyler içelim.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Sophia tuvaletin kapısını kapattı ve başının dönmesi ile tökezledi. Daha demin neler olduğunu anlayamayacak kadar sarhoştu. Fakat içinde nedense bir acı vardı. Bu acıyı dindirmek için içecek masasına gidip bir kaç şişeyi daha kafaya dikti.

Jack: Sophia sen ne kadar içtin?

Finn: Sophia iyi misin-

Sophia: Kes...

Maddie de o sırada kendini toparlayıp tuvaletten çıkmıştı. Rimelini düzeltmişti. Sanki bir şey olmamış gibi cici kız tavırını takındı.

Jaeden: Sophia tüm konser boyunca neredeydin?

Sophia: Bilmem.

Maddie konserde tanıdık birilerini ararken Wyatt'ı görmesi ile mutlu oldu. Ta ki onun yanındaki Jaeden ile Sophia'yı görene kadar...

Maddie, Sophia'yı görmesi ile ona seslendi.

Maddie: Sophia özür di-

Sophia, Jaeden'ın yakasından tutup onu öpmeye başladığında, Maddie sadece orada dikildi.

Maddie gözünden akan yaşlara hakim olamayıp oradan ayrıldı.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Jaeden: Sophia ne yapıyorsun?!

Sophia: Beni sevmiyor musun Jaeden?

Jaeden: Sophia şu an çok sarhoşsun ve zamanı değil.

Sophia: İyi be.

Sophia'da konserden çıkarken Jack'i gördü.

Sophia: Kitabımı istiyorum ha Jack. Iddayı benim kazandıgımı unutma.

Jack: Tamam.

Finn: Ne iddası?

Jack: Boşver.

Finn: Bu idda meselesini daha kaç kere duyucam. Bana anlatır mısın ne olduğunu?

Jack: Ya işte Sophia ile girdiğimiz saçma bir idda.

Finn: Tam olarak ne iddası?

Jack: Ah tanrım bir şeyi de bilmesen olmaz değil mi!?

Finn: Bana hiç bir şeyi söylemiyorsun Jack!? Senin ile çıkıyor muyuz yoksa beni peşinde mi sürüklüuyorsun belli değil!!!

Jack: Neydi biliyor musun!? Ben bu sene kimseye aşık olmayacaktım. Olursam da iddayı kaybedecektim falan işte. Ama sen beni kendine aşık ettin!

Finn: Sırf bu idda yüzünden sen kaç ay yanıma gelmedin değil mi!?!? Tanrım bana küstügünü falan zannetmiştim!!!! Neden böyle bir şey yaptın ki!?!! Saçma sırların ve iddialarından bıktım!?!!

Jack: Tamam o zaman niye hala konuşuyoruz ki!?!!?

Ve konser sona ermişti. Maddie ağlayarak, Sophia sarhoş, Finn ile Jack kavgalı, Jaeden kafası karışık ve Wyatt ise umutsuzlukla konserden ayrıldılar...

Maddie'nin evinde buluşmak ise yalan oldu. Maddie pembe elbisesi ile yastığına gömülüp sabaha kadar ağladı...

🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Dramlar başladı kardişler. Sanırsın Aşk-ı memnu amk.