2.5

4.1K 183 16
                                    



|Yazar|

Genç adam bilincin kapalı olmasına rağmen dakikalardır aynı ismi sayıklıyordu.

"Doğu"

Sesini kimse duymuyordu.Boğuluyor gibiydi yattığı yerde.Bir daha uyanamayacak gibi.

Hayat bazen bizi savunmasız bırakırdı.Kimi zaman bi hastalıktan yapardı bunu kimi zaman ise düşüncelerden.Can farkındaydı her şeyin.Durmadan başının ağrıması,her gün başının dönmesi,başı şiddetli ağrıdığı zaman burnunun kanaması hepsinin farkındaydı.Korkmuştu.Öleceğini düşünmüştü.Hastaneye gidince gerçekleri öğreneceğinden korkmuştu.Onun korkuları belki de her şeyin daha kötü olmasına yol açmıştı.Can hayat dolu bi gençti.Yaşamak onun için bir zevkti.Ölmeyi hiçbir zaman aklından geçirmez ne isterse onu yapardı.Her zaman 'hayata bir kere geliyoruz' mantığıyla bakar kafasına ne eserse yapardı.Doğu'ya aşık olmakta bunlardan biriydi.

Duygularını farkettiğinde çok küçüktü daha 13 yaşında falandı.Zordu başlarda kabullenmesi.Bir hata,bir suç gibi geliyordu.Doğunun babası onu evladı Doğu ise kardeşi(!) gibi görüyodu.Kendini kötü hissediyodu.Ta ki büyüyüp bir şeylerin farkına varana kadar.Bir erkek bir erkeği sevebilirdi.Yakın arkadaşa aşık olunabilirdi.Bunlar utanılıcak şeyler değildi.Aralarında bir yaş vardı.Okul zamanlarından Can sürekli Doğunun sınıfına çıktığından çok tepki almışlardı.Adları ibneye çıkmıştı.Can için o süreç ne kadar zorsa Doğu içinde o kadar zordu.Doğudan daha çok Can'a hakaret ediliyodu.Can'ı daha bi zayıf görüyorlardı çünkü.Can'a daha çok yüklenilmesi de Doğunun canını daha çok yakıyordu.

Doğu farkedeli çok olmamıştı.3-4 sene olmuştu belkide.Can'ın kendisine olan tavırlarını hep bi kardeşin abisine olan tavırları gibi anlamlandırmıştı.Can gözüne o kadar tatlı geliyordu ki haraketleriyle,konuşmasıyla,tipiyle elinde olmadan kapılmıştı ona.Koskoca delikanlılardı fakat Can'ın 10 yaşında ki çocuktan farkı yoktu bazen.Çoğu zaman baya şımarır,kimi zamanda sürekli oyun oynamak isterdi.Küçükken olsun şimdi olsun Doğu'yu darlamadan gününü geçiremezdi.Ama Doğu hiçbir şey demiyordu zaten demezdi de.Haklıydı çünkü.Annesiz babasız büyümüş sevgiye muhtaç bi çocuktu Can,Doğu onun yeri geldi hasta olduğu da yemek yaparak annesi,başına bir şey geldiğinde paçasını kurtaran babası,ve okulda olsun dışarda olsun her zaman arkasında olan abisi oldu.Can'ın aile kavramında sadece Doğu vardı.Annen baban var mı diye sorulduğunda var derdi.Ama kaç kişilik ailesiniz diye sorulduğunda 2 derdi.Doğu ve kendisi...Tabi Doğu'nun babasını hiçbir zaman unutmazdı babandan bahset denildiğinde ondan bahsederdi.

Şu an ise korkuyordu Doğu.Sevdiği adamı bir daha görememekten,kokusunu bir daha içine çekememekten korkuyordu.Can'ın kaldığı odanın kapısının önüne çökmüş dizlerini karnına doğru çekip kafasını dizlerine gömmüş gözünden akan yaşlara izin veriyordu.Can sanki bir kapı ötesinde ki adamı hissetmiş gibi bilinçsiz bir şekilde gözlerinden yaşlar düşüyordu.

"Beyfendi içeri girmem lazım" Doğu gelen sesle kafasını kaldırıp hemen ayağı kalktı.

"Bir sorun yok dimi?" diye sordu panikle.

"Yok merak etmeyin sadece rutin kontroller." dedi ve Doğunun yanından geçerek odaya girdi.Doğu'da arkasından.Can'ı görünce panikledi.

"Ne-neden ağlıyo?"

"Rüyasında gördüğü ya da hissettiği bir şeyden dolayı olabilir."

Işık tutarak gözlerini kontrol etti doktor.

"Durumu pek iç açıcı değil.Bir süre daha uyanmazsa bir daha hiç uyanmayabilir." dedi doktor üzüntülü bi ifadeyle.

"Ne demek u-uyanmayabilir?" durdurmakta zorlandığı göz yaşları ona ihanet edermiş gibi tekrar akmaya başladı.Düşüncesi bile bayılma noktasına getirebilirken gerçeğini kaldıramazdı.



İçim bi tuhaf oldu.Karakterlerim ne hissederse onu hissediyorum amk.Saat sabah 5:18 ve ben ağlayarak bölüm yazıyorum.

BROTHER -BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin