💙 18 💚

1K 77 115
                                    

*Louis'nin ağzından anlatım*

*Flashback* (tedavi süreci)

Karanlığa doğru adım atıyor gibi hissediyordum. Sanki bir çukura düşmüşüm de hala dibini görememişim gibi.

Günlerim çok kötü geçiyordu. Oğlumdan ve kocamdan ayrı kaldığım yetmiyormuş gibi tedavi olup mafyalarla uğraşıyordum.

"Bay Tomlinson,uyumalısınız."önüme yemek koyan hemşire konuşup bakışlarımı üzerine çekmek istedi. "Gözümü kapatınca canım acıyor Miranda." Hemşireyi sadece 1 yıldır tanıyordum ama bana o kadar iyi bakıyordu ki en yakın arkadaşım olmuştu.

"Biliyorum Louis. Ama oğlun için uyumalısın. Küçük Scorpius'un her gün seni beklediğinden eminim." Miranda benim daha iyi beslenmem için yemekleri evde yapıp getiriyordu. Eline bir yoğurt alıp bana yedirmeye başladı.

"Miranda,dayanamıyorum." Miranda kaşlarını çattı yavaşça. "Dayanamıyorum diye bir şey yok. Bak bugün arkadaşın da geliyor. Sevinsene canım biraz." Çattığı kaşlarının yerini gülümseme alınca yoğurdu bırakıp sebze çorbasını içirdi.

"Doktor ne diyor?" çorbadan bir kaşık verdikten sonra su içirdi bana. "Durumun iyiye gidiyormuş ama depresyona girerse kurtaramayız dedi. Moralini yüksek tut." Gülümseyip telefonuma uzanmaya çalıştım. Uzanamayınca da Miranda kalkıp bana telefonumu verdi.

"Oğlunun fotoğraflarına mı bakacaksın yine?"başımı aşağı yukarı salladım."Kırk yıl düşünsem kocamın gönderilerine sahte hesaptan bakacağım aklıma gelmezdi." Miranda orta sesli bir kahkaha attı. "Jack bugün Justin'i getiriyor buraya. Onu görmek ister misin?" Justin Miranda'nın oğluydu ve Scorpius ile aynı yaştaydı. Kafamı salladım hızlıca.

İkimiz de bir süre sustuk. Miranda bana tüm yemeklerimi yedirip suyumu içirdi. Beni yavaşça kaldırıp sandalyeye oturttu ve yatağımı düzeltledi. Komidinin üstündeki sürahi ve bardağı yeniledi. Son olarak da perdemi açtı.

"Mafya işleri ne oldu,bırakacaklar mı peşini?" yatakta biraz doğrulmak için ondan yardım istediğimde bana yardımcı oldu. "Onlara Troy'un oğlu olmadığımı söylediğim halde borcu istiyorlar. Banka hesabımdan para çekerlerse Harry anlar. Ne yapacağım bilmiyorum."

"Avukatını ara hesaptan para çekilince direkt hesabı kapatsın,kimsenin haberi olmaz." gülümsedim. "Bir hemşirenin bunları bilmesi ne kadar normal?" Miranda da gülümseyip göz kırptı. "Bu hayatta sadece senin başın belaya girmiyor." çekmecemden ilaçlarımı çıkartıp bir bardak su doldurdu. Ardından ilaçlarımı içirdi özenle. Telefonu çaldığında da benden izin isteyip açtı.

"Justin gelmiş,aşağı inip alayım. Gelirim hemen yanına." başımı sallayıp onun odadan çıkışını izledim. Sonra kumandaya uzanıp televizyonu açtım ve magazin haberlerini izledim.

Kapım açıldığında doğrulmaya çalıştım ama başaramadım. "Liyu amca burda anniş!" Justin'in sesini duyduğumda gülümseyerek konuştum "Evet burdayım bir tanem." Küçük çocuk sevinçli paytak adımlarını yatağıma doğru çevirdi.

"Liyu,çok özledim seni!" Justin bana Liyu demeyi seviyordu. Bana Liyu diye hitap etmek kendisini mutlu ediyordu.
"Bende seni hayatım. Babanla yaşamak nasıldı?" Justin kafasını yana doğru büktüğünde Miranda yine bana ilacımı içiriyordu.

"Ona gitmek istemiyorum. Üvey kaydeşim bana sürekli vuruyoy.."Onun bu kadar üzülmesi beni ve Mirandayı yıpratıyordu. "Bir tanem,ben çok özür dilerim." dedi annesi ona sarılıp.

lost golden ღ larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin