💙 19 💚

982 83 266
                                    

Kapı çaldığında hızla ayağı kalktı Louis. Hastanede onun hem hemşiresi hem de arkadaşı olan Miranda ve çocukları bugün onları ziyarete geliyorlardı.

Scorpius hala uyanmadığı için Harry içeri gidip onu uyandırırken Louis'de kapıyı açmaya gitti. "Hoş geldinizz!"dedi coşkuyla. Karşısındaki 4 yaşına girmiş olan çocuk koşarak içeri girip onun bacağına sarıldı.

"Liyu,Liyu seni çook özledim." Louis Justin'i hemen kucağına alıp öpücüklere boğduğunda Miranda da kucağındaki küçük kızla içeri girdi.

"Hah,bana hoş geldin yok mu?"Louis Justin'i yere indirdiğinde 2 aydır görüşmediği arkadaşına sıkıca sarılıp kucağındaki çocuğu kendi kucağına aldı ve onların içeri geçmelerini bekledi.

Harry onları salonda karşıladığında Miranda sırıtıp konuştu. "2 yıl boyunca bahsi geçen Harry sendin demek. Tanrım,gerçekten de Louis'nin anlattığı kadar güzelmişsin." Harry şefkat dolu bir gülümsemeyle hem Miranda'ya hem de kocasına baktı.

Kocasının kucağında bir kız çocuğu görünce de ona doğru yaklaşıp çocuğa baktı. Boyu sandalye kadar olan Justin ise o an gözlerini ovuştura ovuştura içeri gelen Scorpius'a vermişti dikkatini.

"Aww,Louis bu çok tatlı." Miranda gülümsedi. "Nasıl oluyor bilmiyorum ama ikinizin karışımı gibi. Sadece saçlarının rengi biraz daha açık." Harry bir kız çocuğu sahip olmak istediğine karar vermişti o an.

"Merhaba."sarı saçlı çocuk açık kahverengi saçlı çocuğa el salladı yavaşça. Kahve saçlı çocuk uykulu gözlerle ona bakıp gülümsedi. "Mevhaba." sarışın çocuk ona yeşil gözleriyle bakıp Miranda ve kızıyla oturan Harry ve Louis'yi işaret etti.

"Gözlerimiz onlara benziyor." Scorpius gözlerini kısarak babalarına baktı ve sevinçle ellerini çırptı. "Gözleyimiz beynziyor?" Justin hala onun neden çocuk gibi konuştuğunu anlayamayıp kafasını sağa doğru eğdi ve ona meraklı gözlerle bakmaya başladı.

"Neden böyle konuşuyorsun? Sen okula gidiyor musun?" Scorpius uyku sersemi olduğu için gözlerini sürekli kırparken onun sorusunu zar zor duymuştu. "Okuy ne?" Misafir odasının kapısı açıldığında saçları dağınık ve uyku sersemi bir Niall göründü.

"Ben buraya nasıl geldim ya?" Harry kıkırdadı. "Salak,yine çok mu içtin?" Niall gözlerini yerden alıp Harry'e dikerken büyük bir savaş vermişti. "Şu an karşımda Mirandayı görüyorum. Yüce isa! Bir daha bu kadar içmeyeceğim." Sarışın kadın gülümseyerek Niall'a sarıldığında Niall irkildi.

"Aa,gerçekmiş bu."diyip kahkaha attı ve Miranda'ya kollarını sardı. "Küçük hanımı görmek ister misin?" Miranda ondan ayrılıp Harry'nin kucağında aşkla baktığı kızı gösterdi. Niall içindeki anne-baba duygularıyla birlikte hızla başını salladı ve gözünü ovuşturdu.

Harry kalkıp ona çocuğu verdiğinde Justin ve Scorpius niye bu kadar duygusal sahne yaşadıklarını sorguluyorlardı. "Babba,bu çocukun buyda ne işi vav?" Scorpius tombul ayaklarını Louis'ye doğru ilerletip onun kucağına çıkmak için kollarını öne uzattı.

"Onlar benim arkadaşım." dedi Louis onun yanağına bir öpücük kondururken. "Bak o da senin yaşında biri. Arkadaş olsana onunla." Harry hızla yanlarına geldi ve konuşmayı devam ettirdi "Hem oyuncaklarını ve boyamalarını da gösterirsin!" coşkuyla oğlunu Louis'nin kucağından alıp yere indirdi.

Scorpius "Famam."dediğinde Miranda onlara döndü. "Neden hala böyle konuşuyor?" Harry gülümsedi. "Doktor çocuk olmak istediğini, bu yüzden bilerek konuşmasını düzeltmediğini söyledi. Zaten onu dinlediğinde kelimeleri her seferinde değiştirdiğini farkediyorsun." Louis çalan telefonuyla birlikte kocasından bir bardak su istedi.

lost golden ღ larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin