lost golden ღ larry

💙 15 💚

Harry onun sorduğu soruyu duymazlıktan gelip Liamları aramış,Scorpius ile birlikte buraya gelmelerini istemişti. Oğlu babasını görünce hortlak görmüş gibi olucaktı belki ama görmemesinden daha iyiydi bu. Louis kalkıp misafir odasına girdi ve bavulunu oraya koydu. Yatak odalarına girmek bile istemiyordu. O adamın kıyafetleri,anıları,kokusu vardı orda.

Kapı çaldığında Harry koşarak kapıya gitti ve deliğe bakmadan açtı. "Hoş geldiniz,geçin içeri." Zayn sinirli bir tavırla içeri geçerken konuştu. "Umarım değerli bir şey olmuştur yoksa heykellerimden birini kafana geçiririm Harold." Harry onun heykel yapımını bozmuştu ve bu affedilecek bir şey değildi.

Harry onları içeri doğru buyur ettiğinde Louis misafir odasından üstü değişmiş bir şekilde çıkmıştı. Askılı beyaz tişört ve siyah eşofman giymişti. Harry onun vücudunun her yerinde izler görüyordu. Tedavisinden dolayı olmuş olmalıydı..

Zayn oturduğu yerden anında kalkarken Scorpius ağlamaya başladı. "Bu ne amına koyayım?" Liam hızla Zayn'in ağzını kapattı ve ona kaşları çatık bir şekilde baktı. Louis Scorpius'un yanına çömeldi. "Bebeğim," saçlarını okşadı. "Minik kelebeğim. Ben burdayım,yanındayım." Scorpius onun sözleriyle daha da ağlayınca Louis onu kucağına aldı. Scorpius,sanki 1 yaşındaymış gibi omzuna kafasını gömüp onun kokusunu içine çekti.

"Baba.." ağlamaya devam ederken onun geri döneceğini bildiği için şaşırmamıştı. Sadece şu an çok mutluydu. "Seni çok özledim." Louis onun konuşmasının hala çocukça olduğunu ama kelimeleri daha düzgün söylediğini farketti. Küçük oğlu büyümüştü. O 1 yaşındayken,daha konuşamıyorken bile her şeyi babasından aldığı gözlerle ona anlatabiliyordu.

Louis ona sımsıkı sarıldığında Zayn hortlak görmüşten betere dönmüş,sinirden kuduruyordu. Liam'ın kulağına eğilip olabilecek en düşük sesiyle fısıldadı. "Çocuğa sarılması bitsin, ağzına sıçacağım onun!" Liam sakin olmasını söyleyerek onun kolunu okşadı. Sonunda sarılmaları bittiğinde Scorpius babasının koluna dokundu. "Ah." Louis ani bir refleksle canının yandığını belirten şekilde inlemişti.

Harry Scorpius'u onun kucağından alırken Scorpius üzülerek ona baktı. "Baba,Lou babamın kolu acıdı?" Harry başını salladı ve Diana'yı da alıp onları oyun odasına götürdü. Zayn,Liam ve Louis şu an yalnız kalmalıydılar.

Harry gidince Zayn birden ayaklandı ve onun üstüne doğru gelip vücudundaki yaraları inceledi. "İyi misin?" diye sordu ve yaralara dokunmayacak şekilde ona sarıldı. Yaraları görmeden önce ona çok sinirliydi. Hatta onu dövmeyi bile düşünmüştü ama yaraları görünce tüm düşünceleri silindi.

"Bize her şeyi anlatabilirsin Louis."dedi Liam sakince. O ne yapacağını bilmiyordu. Zayn Louis'den ayrılıp Liam'ın yanına geri oturdu. Louis de onların karşısında yerini aldı. "Öncelikle özür dilerim," dedi kafasını yere eğip. "Şu aptal Troy mafyalara karışmış. Borçları varmış ve ödemeden ölmüş. O ölünce de beni bulmuşlar ve benim peşime takıldılar. Ayrıca akciğer kanseriydim."nefes aldı. Kanser olduğunu anlatmak ona o anları hatırlatıyordu ve canı yanıyordu.

"2 ay tedavi görüp mafyaları peşimden ayırdım. Bu arada şirkette Harry'den ayrılıp Briana ile çocuk yapmamı sonra Eleanor ile evlenip çocuğa bakmamı söyledi." Liam şokla ona bakarken Zayn abartılı bir drama queen olduğu için çok farklı duygulardaydı. "Bunu Harry'ye ve Scorpius'a yapamazdım. Hiçbir şey söylemeden gittim. Tedavide ölürsem beni beklemesinler diye." İlk defa gözlerinden bir yaş aktığında ikisi de kalkıp Louis'ye sarıldılar.

"Louis,biz gerçekten özür dileriz. Saçma bir sebepten gittin sanmıştık. Hepimiz." Liam pişman gözlerle ona bakıyordu. Zayn bir eliyle Louis'nin göz yaşını sildi. "Seni sürtük,her şeyi bana anlatmalıydın." Louis gülümsedi. "O an tek çarem buymuş gibi gelmişti, esmer fahişe." Onlar küçüklükten beri birbirlerine böyle sesleniyorlardı. Hatta Niall da Zayn'e böyle sesleniyordu.