"peak a boo? lalisa will found u"

598 69 75
                                    

Kim Tae Hyung pakete yapıştırdığı son etiket ile omuzları düşerken boş bakışları ile yere baktı, yaşamıyordu sadece nefes alıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kim Tae Hyung pakete yapıştırdığı son etiket ile omuzları düşerken boş bakışları ile yere baktı, yaşamıyordu sadece nefes alıyordu. Diğerleri aralarında gülüşür ve şakalaşırken o sadece bakıyordu. Onların hayatı ilgisini çekmiyor değildi ama onlar gibi yaşayamazdı. Yerinden kalktı, yangın merdivenine ilerledi. Onu izleyen arkadaşı Nam Joon iç geçirdi, onu tanıyalı fazla zaman olmamıştı lakin tuhaflığını sezmek için yıla ihtiyacınız yoktu. Merdivenlere oturan Tae Hyung bu gece mesaideydi zaten uyuyamadığından dolayı en azından bir işe yaramak onu mutlu etmiyor değildi. Sigarasını içerek şehirin ışıklarını izledi, ilgisini artık hiçbir şey çekmiyordu.

Dirseğini dizine yaslarken çenesini de avcuna yasladı. Bir şey düşünmüyordu, planlaması gereken bir hayatı yoktu. Endişelenmesi gereken sadece paraydı, sokaklarda yaşayacak kadar kendinden umudu kesmemişti. Sadece belki bir gün yeniden hayata dönebilirdi eğer içinde ki kasveti atabilirse.

Soon Young ve Jun Hui'yi çok özlüyordu aynı zamanda onlardan nefret ediyordu.

1978'den beri arkadaş istemiyordu, onlar sadece başına bela olacak asalak insanlardı.

"Peek a boo?"

Tae Hyung irkilirken ardından eski haline geri döndü. "Lalisa will found u"

Kızın kıkırdaması duyulurken bot sesleri yakınına geldi. Yanına oturan kıza kısa bir bakış attı bu saatte burada olması mantığına oturmuyordu. Lalisa evinden asla çıkmazdı, o gerçekten evinden çıkmazdı.

"Beni takip ettin değil mi? Yoksa burayı bulamazsın" Tae Hyung'un devrik cümlesine karşın Lalisa ona yakınlaştı ve konuştu. "Sonuçta takip etmesem burayı nasıl bulabilirdim ki?"

Tae Hyung ondan uzaklaşırken omuz silkti. "Doğru, nasıl bulabilirdin ki?" Lalisa onun bu söylemine güldü, ayakları ile ritim tutarken büyük gözleri etrafta geziniyordu. Tae Hyung ona baktı, dudağından hiç çıkarmadığı piercingi yine oradaydı, dolgun dudaklarının tam ortasındaydı. Bu her zaman ona tuhaf gelmişti, eş zamanlı olarak sol gözünün altında ve sağ kaşının altında da varlardı. Siyah ıslak saçları her zaman ki kısaydı, özensiz kesilmişlerdi.

Sanki birileri makası alıp nefretle saçlarını kesmişti.

Ama Lalisa yine de çok güzeldi, esmer çocuk ona bakmaktan kendini alamazdı. Soğuk bakışlarına karşın büyük güzel gözlerine finale kadar bakabilirdi. İç geçirdi, Lalisa ise güldü.

"Gözlerini benden alamıyorsun yine" Tae Hyung güldü. Sigarasını parmaklarının arasına alırken dişlerini dudaklarını batırdı.

"Evden nasıl çıktın?"

Lalisa omuz silkti ve onun parmaklarının arasında ki sigarayı alıp dudaklarına götürdü. Tae Hyung ellerini geriye yaslarken başını da geriye doğru attı. Gözleri kapandı, son zamanlardır aklına dolanan müziği mırıldandığında kucağında bir doluluk hissetti.

1978『lisa's curse'taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin