3. Bölüm

34 4 0
                                    

Multi=onur
-balkona geçtim ve açmaya karar verdim-
Üzerinde siyah bol bi tişört vardı ve saçları dağılmıştı. Üstelik o da balkondaydı
-Aybuke istersen yanına gelebilirim
-Ne münasebet canım aa ben öyle eve erkek atan tiplere mi benziyorum sence?
-Yok sen beni yanlış anladın. Zaten sen şu tipinle eve bırak erkeği kedi bile atamazsın hahshahahaha
-ha ha ha ne kadar komik ne kadar komik
-şaka yaptım ya o kadar da kötü değilsin. Daha da kötüsün hahsahhaha
-off onur korkmasam şu anda kapatmıştım suratıöhö öhö öhö
Onurun kaşları çatılmıştı
-hasta mısın sen?
-üşüttüm dedim ya
-hee. Hadi kalk bakalım o zaman mutfağa geç sana mühtiişim zerdeçallı iksirimin tarifini vericem
-bilmem farkında mısın bilmiyorum ama, hani korkuyorum ya? Anlarsın?
-iyi o zaman sen bilirsin
Arkadan şarkı açmaya çalıştığını anladım
-ne açıyosun
-şarkı
-e onu anladık herhalde. Hangi şarkıyı açıyosun diye soruyorum.
Onur cevap vermedi ve şarkı arkadan çalmaya başladığında bana bakarak gülümsedi

Çağan şengül-yıldızlara
Bende gülümsedim. Şarkıyı birlikte söyledik ve bittiğinde elektrikler geldi. Bende hemen mutfağa gidip onurun söylediği tarifi yapmaya karar verdim. Bi yandan arkada şarkı çalıyor bi yandan benim mutfaktaki sakarlıklarıma birlikte gülüyorduk. Sonuç olarak portakallı zerdeçal iksirim hazırdı.
- hazır mısın içiyorum ?
- ben hep hazırım sen kendini hazırla bence
- yaa o kadar kötü müdür tadı
-içmeden anlayamassın ki. Deyip gülümsedi
-bana bak onur eğer beni zehirlemek için verdiysen bu tarifi, bak samimi söylüyorum ölürsem seni öldürürüm.
Onur koca bi kahkaha patlattı ve
-kızım manyak mısın ben seni niye öldürmek istiyim
- e niye olucak tabiki de boboy__
Hasss aybüke ne diyosun kızım sen. Onur tek kaşını kaldırmış diyiceğim şeyin devamını getirmemi beklerken
- amaan boşver ben şunum tadına bi bakıyim bakalım
-bak bakalım
•••••
2 saat sonra~~~
Telefonu kapatmıştım ve 2 saat konuştuğumuza inanamıyorum. İçim kıpır kıpır oldu böyle tüüm korkum bi anda gitti ve kuş gibi hafifledim sanki.
Onur, iyi biriydi ya. Gerçekten iyi biriydi. Uykumum geldiğini farkedip kendimi uykunun kollarına bıraktım. Tut beni uyku beyciğim
•••••••
2 gün sonra üniversitemin ilk günüydü ve bugün bi bakım yapmak istiyordum. Hemen elimi yüzümü yıkadım ve yulaf lapası hazırladım kendime. Kahvaltımı ettikten sonra saçıma maske yapıp duşa girdim. Duştan sonra üzerime bol siyah bi tişört ve kısa siyah nike bi şort giydim. Ve yüzüme şeker peelingi yaptım. İçimden  yoga yapmak geliyodu ama tek yapmak istemiyodum.
-seneeemmm
-efendiiiimm
-hadi yoga yapıyoz
-abla yeter yaa valla gınaa geldim. Hem benim füçütum yogaya mogaya alışık değil ben böyle iyiyim.
-beni mi kırıcaksın
-evet ahshahahhas. Tamam tamam hadi yapalım.
Yoga yaptıktan sonra terlememiştim bu yüzden duşa girmedim. Dizimi izledim ve 1 haftada 4 sezonluk diziyi bitirdiğim için kendimi boşlukta hissediyordum. Bu yüzden dışarı çıkıp hava almaya karar verdim. Sahile indim ve hasta olmama rağmen dondurma aldım tek bi sıkıntı vardı o da telefonumu evde unutmamdı. Denizin karşısında ki banka oturdum ve dondurmamı yalıyordum.
- sever misin?
-hı? Yani arada yerim öyle
-denizi kastediyorum. Deyip gülümsemişti yavaşça yanıma oturan uzun boylu bi çocuk
-he evet severim. Sen?
- bende severim ama yüzmeyi değil, bakmayı, dalgalarının sesini, bana verdiği huzuru seviyorum. Hep gelir misin böyle?
-yok aslında nadir gelirim. 4 sezonluk diziyi 1 haftada bitirince boşlukta kalıyo insan. Bende öyle kafamı dinlendirmeye geldim.
-belli oluyo
-ney? Diziyi bitirdiğim mi?
-hayır.
Deyip gülümsemişti. Hoş, ne kadar da güler yüzlüydü. Sonra devam etti
- nadir geldiğin belli oluyo. Burda genelde benden başka kimse oturmaz.
-neden ki?
-bu bankta cinayet işlendi de ondan
-nee
-hahshaha şaka şaka. Nedenini bilmiyorum ama kimse oturmuyor. Bu arada adın neydi?
-aybüke, aaa pamuk şeker. Sende ister misin?
-yok şekerim var benim
-he tamam sen şekerini yersin o zaman
- yok öyle değil. Şeker hastalığım var benim, şekerim çıkınca gelirim zaten buraya. Yani her gün.
Bunu derken sesi kısılmıştı ve bi sessizlik oldu. Taa ki bir kadın çığlık sesi gelene kadar. Henüz adını bile bilmediğim çocuk toplanmış kalabalığa doğru koştu. Bende arkasından geliyordum.
Ayyaş olduğu kılığından belli olan bi adam yolun ortasında sevgilisi olduğunu düşündüğüm kadının saçlarını çekiyordu ve kadın acı şekilde çığlık atarak "bırak beni" diyordu.
O sırada yeni tanıştığım çocuk araya girdi ve "bıraksana lan kadını" diyerek ayyaş adama bir yumruk geçirdi. Bende o sırada kadını oradan uzaklaştırdım ve bi taksiye bindirdim. Ancak işler pekte yolunda gitmedi çünkü sarhoş adam sandığımız kadar sarhoş değildi ve o da yumruk attı. O sırada herkes film izlermiş gibi izliyordu. İğrenç insanlar. Araya ben girmiştim ve adamı uzaklaştırmaya çalışmıştım. Pek bi etki etmedi ama en azından yeni tanıştığım çocuk ve kadın, adamın elinden kurtulmuştu. Biz hemen ordan uzaklaştık, aşırı sinirliydik ve nefes nefeseydik. Sonra birbirimizin suratına 2 saniye bakıp kahkaha patlattık. Evet olan şey gerçekten berbat bir olaydı. Etraf hala kadına el kaldıran ve "adamım" diye geçinen iğrenç insanlarla dolu. Ama yeni tanıştığım çocukla aksiyonlu bi anımız olmuş oldu. Sahii, adı neydi ya bunun?
- bu arada ben harun
-aybüke bende
-biliyorum
-nerden biliyosun?
-FBI ajanıyım
-ne? Nasıl yani?
Yüzüme bakıp gülüyordu
-hee şimdi hatırladııım. Ben kendim söylemiştim dimi
-hele şükür
Biz böyle konuşa konuşa harunla birlikte benim evimin önüne gelmiştik ve ben hala öksürüyordum. Harun hasta olduğumu anlamış olucak ki eliyle nazikçene ateşimi kontrol etti
-oo sen yanıyosun kızım. Hasta falan mısın?
-evet biraz
-biraz mı? Git hemen soğuk bi duş al
-tamam tamam alırım
- tamam o zaman. İyi geceler:)
-iyi geceler:)
Harunla vedalaştıktan sonra eve girdim. Senem ve annem uyuyordu. Evet ateşim vardı ama şuan duş almaya hiç halim yoktu. Çiçeklerime iyi geceler dileyip üstümdekileri bile değiştirmeden uykuya daldım.
•••••
Arkadaşlaar gözünüzü sevem bi yorum yapın. Sizce nasıl devam etmeliyim. Düşüncelerinizi merak ediyorum.

Ay ışığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin