Beyaz Tilkiyi Görünce

4. Beyaz Tilki Seni Uyandırdı

Sıçardı.

Tüyleri ürpermiş, kalp atış hızı iki katına çıkmıştı. Karnı hızlı bir şekilde şişip iniyordu. Eliyle sıkmış olduğu yorganı geri bıraktı. Fazlasıyla kasılmış ve terlemişti.

Tavana baktı. Büyük harflerle yazılı o cümleyi görünce artık daha da ferahlamıştı.

'BEYAZ TİLKİ SENİ UYANDIRDI'

İki yıl önce rüyadan uyandığını anlayamadığı zamanlar böyle bir şey yapmıştı. Rüya ve gerçeği ayırt edemiyordu. Tavana yazdığı bu yazı ve arkasındaki tilki figürü onu gerçek hayatta olduğuna dair bir ipucu veriyordu sadece.

Rüyasında gördüğü odanın tavanında böyle bir yazı yoktu.

Rüyadan uyandığı farkeder farketmez yerinden doğruldu ve rüyasını hatırlamaya çalıştı. Gözlerini sağ tarafına doğru eğmiş ve kaşlarını çatarak hatırlamaya çalışmıştı.

"Beyaz fularlı kadın?" diye söylendi kendince.

O sırada odadan içeri elinde krep tavasıyla Ümran girmişti. Yüzünden anlaşılacağı üzere aşırı sevinçliydi. Dün ona kızmasından sonra gönlünü almaya çalışıyordu.

Karşısında onun tam aksi şekilde duran Asiye'ye baktı. "Kızım. Bu ne hal?"

Asiye, Ümran'a aldırmadan gördüğü rüyayı hatırlamaya çalışıyordu. Gözlerini yere sabitlemiş ve son derece konsantre olmuştu.

"Burası çok havasız ya? " diyen Ümran, odaya girdikten sonra perdeyi çekerek penceri açtı. "İnanmıyorum. Gökkuşağı çıkmış. Belliydi zaten ya."

Asiye gökkuşağı kelimesini duyar duymaz. Kafasını kaldırıp pencereye doğru baktı. Tüm gördüğü rüya şimşek hızında beyninde yer edinmiş ve hepsini gözünün önünde yer almıştı.

"Gökkuşağının altında boğalar güreşir sola doğru üç adımla cennettin kapısı açılır. Bekçi tırmıkla korkuluğu indirir. " diyerek tekrarlı.

Ümran garip bir şekilde ona bakıyordu. "Ne bu bilmece falan mı?" dedi gülerek.

"Gökkuşağının altında boğalar güreşir sola doğru üç adımla cennettin kapısı açılır. Bekçi tırmıkla korkuluğu indirir. " diyerek tekrarladı.

Unutmak istemiyordu. Komidinin üzerinden aldığı postite hızlıca hatırladığı tüm ayrıntıları yazdı.

*

Oy vermeyi unutmayın..