Bebek sesiyle uyandığımda tavana baktım. Ağlayan bebek sesi, biraz kötü ama çokça huzur doluydu. Yatağımdan kalkıp saate baktım. 05:30 "of hayır saate bak"diyip ayağıya kalktım. Kendi odama gittim. Ağlayan Kereme baktım. "Gel bakalım"diyip kucağıma aldım. Ve aşa indik. Mutfağa baktım." Sana ne yedirebilirim ki"diyip dolabı karıştırdım. Dikkatimi masanın üzerinde ki mama çekti. "E ablan hazırlamış" diyip içirdim. Kapı açıldığında Poyrazların geldiğini düşündüm. Bebeğe mamasını verip içeri geçtim. Yere koltuğun üzerinde ki nevresimi serip onu uzandırdım. "Lan" diye bağırma sesi geldi. Koşarak Emre'nin odasına indim. Gördüğüm şeyle donup kaldım. Hayat Emre'nin boks torbasını atıp,ip asmıstı. Ama sanırım son anda Emre yetişmişti. Emre'nin omzunda ağlıyordu. Poyraz içeri girdi." Bu ne lan?" Diyip ipi çekti. "Ya bunu neden yapıyorsun?" Diyip Hayata baktım. "Ben... Yapa...Mıyorum" diyip ağladı. Ona sarıldım." Yapma be kardeşin için ailen için" dediğinde göz yaşlarını sildi." Benim zamana ihtiyacım var." Diyip yukarı çıktı. Biz ise orda kaldık, Emre ve Poyraza baktım." Koray eve mi gitti?" Dediğimde Emre,Poyraza baktı. Nedense endişelenmistim. "Emre Koray eve mi gitti?" Dedim neden cevap vermiyordular, en iyisi Korayı aramak, hemen odama çıktım. Komodinin üstünde duran telefonumu aldım. Aradım, aradım. Açılmadı. Sinirle yine aradım. Son aramadan sonra açtı.
"Ya sen beni deli etmek mi istiyorsun? Neden açmıyorsun? Aklıma kötü kötü şeyler geliyordu"
"Melis"
Ama bu Koray değildi." Can" dedim çaresiz bir sesle" Can ne olur bana Koray duşta de?" Dediğimde burnunu çekti. "Koray... Yoğun bakımında" dediği an telefon elimden düştü. Başta idrak edemesem de hemen odadan çıktım. Merdivenleri hızlı hızlı inmeye başladım. Bahçeye çıktım. Mahmut abi nerdeydi? Telaşla etrafıma baktım." Ya kimse yok mu?" Dediğimde Emre geldi. "Gel arabaya"dediğinde hızla arabaya bindim. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Şuan Hayatım gözlerimin önünden gidiyordu. Geldiğimiz hastane bahçesinden koşarak içeri girdim. Yoğun bakımı nerdeydi. Hemen danışmaya gittim." Koray Üstüner nerde ?" Diye sordum." Siz kimsiniz?" Dediğinde sinirle baktım. " Sana ne lan? Herkese sorumu soruyorsun, tanıyorsan konu kapanmıştır." Dediğimde bilgisayara baktı. "2. Kat sağda ki yoğun bakımı odası" dediğinde hızla merdivenleri yöneldim. Çıktığımda yoğun bakımı odasının önünde annesi ve babasını gördüm. Can ise köşede duruyordu. Hızla yoğun bakımı odasının önünde durdum. Camdan Korayı gördüm. Hiç birşeyden habersiz yatıyordu. Elimi cama dayadım. "Ben burdayım" dedim, ağlamam şiddetlenmisti. Tekrar elimi vurdum." Ben burdayım Koray"dedim ve tekrar vurdum." Uyan sana ben geldim." Dediğimde ona baktım. Ona bağlı cihazlar, kablolar çok korkunçtu. Hemen Cana döndüm." Ne oldu ona?" Dediğimde yanıma geldi. "Dün markete adamla kavga etti. Adam onu... Kalbinden"sözünü tamamlamadan gözlerim kapanmıştı.
.
Uyandığımda kolumda ki basınçla koluma baktım. Elimde ki seruma baktım. Hastanede olduğumu anladığım an kolumda ki serumu kopardım." Melis ne yapıyorsun?" Diyen sese döndüm. Damlaydı. "Ne demek ne yapıyorsun?" Diyip ayağıya kalktım." Melis kolun kanıyor"dediğinde koluma baktım. Su gibi kan akıyordu. Ama umrumda değildi. Yoğun bakımı alanına geçtim. Herkes buradaydı. Annem ve babamda gelmişti. "Annecim kolun" anneme baktım. " Anne ben iyiyim önemli olan Koray"dediğimde elinde ki selpakla kolumu bastırdı. Elinde ki peçeteyi alıp koluma bastırdım. Cama doğru ilerledim. "Ben geldim. Burdayım" dediğimde ağzında ki boruya baktım. "Pislikler canını acıtıyor mu?" Diye sordum kendi kendime omzumda hissettiğim ele arkama döndüm. "Baba"diyip sarıldım" iyi olacak kızım"dediğinde gözümden akan yaşı sildi" ona bir şey olursa kendimi asla affetmem baba"dediğimde arkadan doktor kontrol için odaya giriyordu. Peşinden gitmeye kalkıştığımda. Babam engel olmuştu. Gözlerine baktı. Nabzını kontrol etti. Serumuna baktı. Yanımıza geldiginde hızla ilerledim. "Oğlum nasıl?" Yavuz amcanın çaresizliği beni üzmüştü. "Yani ne diyeceğimi bilemiyorum" dediğinde sinirle ona döndüm." Ne demek bilmiyorum? Ne diyeceğini bilmiyorsan niye doktorluk okuyorsun "diye çıkıştım. Annem beni çekmişti. "Sinirinizi anlıyorum ama yapacak birşey yok" dediğinde kaşlarım çatılmıştı." Beyin ölümü gerçekleşti. Kalbi hala atıyor." Dediğinde kendimi yerde bulmuştum. Ağlamaktan kızaran gözlerim, çığlık atmamak için kendimi zorlamam. Yutkunum hemen ayağıya kalktım. Yakasında ki kartı kopardım. Koşarak yoğun bakımı odasına girdim. Kapı kapandı. Koraya baktım. "Melis kızım ne yapıyorsun?" Sesleri umursamadan Koraya baktım." Senin sevgin bu kadar mı Koray?" Diyip elini tuttum. "Bana hep derdin ki ' ilk beyin ölür. Sonra kalp beyin ölümüm gerçekleşse bile seni asla öldürmeyeceğim' nolur Koray bizi öldürme? Ben sensiz yapamam, bak aç gözünü bak bana beni düşürdüğün duruma bak, sevdadandır demişti. Annem aldırma gel yanıma Koray,beni bizi bırakma Koray" diyip elini öptüm, "sen gidersen ben de giderim haberin olsun" dediğimde kapı açıldı. Doktor girdiğinde odadan çıktım. Sinirle onlara baktım." Eğer biriniz peşimden gelirse kendine ölümlerden ölüm beğensin"diyip asansöre bindim. En üst katta çıktım. Sert kapıyı zorla açtım. Çatıya çıkmıştım. Sert çarpan rüzgarı aldırmadan çatıya oturdum. Korayı düşündüm. Hayatımın anlamı olan adamı düşündüm. Kalbim beyi düşündüm,hep onu kıran taraf ben olmuştum. Paramparça etmiştim. "Sanırım ben dayanamıyorum" dedim kendi kendime " ben çok yorulmuşum" dedim ve önce ki hayatımı düşündüm Koraysız. Hayatım nasıl olurdu?
.
Çatıdan çıktım. Asansöre bindim. Aynada ki yansımama baktım. Kendimi düzeltim. Kaldığı kata geldiğimde etrafta kimseyi göremedim. Yoğun bakımı odasında Korayı görmemiştim. Acaba odaya mı aldılar. Diyip danışmana gittim." İyi günler Koray Üstüner hangi odada kalıyor acaba" dediğimde bilgisayara baktı. Ve bana baktı." Şey... Başınız sağolsun"dediğinde sinirle ona baktım. "Şakanın sırası mı bu?" Dedim ve etrafıma baktım." Kameralar nerede?" Diyip bağırdım. "Ailesi 230 nolu odada" dediğinde ona baktım. "5.kat" dediğinde ağlama engel olamadım." Benim hödüğüm beni bırakıp gidemez"diyip 5.kata çıktım.
Herkes buradaydı. Can bana hüzün ile bakıyordu." Can Koray nerede?" Dediğimde içeriyi gösterdi. Hızla kapıyı açtım. Beyaz çarşaf örtülüydü. Korayın yanına gittim. "Lan ben seni adam sanmıştım. Beni bırakıp gidemezsin" diyip ağlamaya başladım. Yüzünü açtım."SENİ ÇOK SEVİYORUM KORAY"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Teen FictionLiseli bir kızın hikayesi. Annesinin maddi durumundan habersizce şehir değiştiren Melis Sönmezi bir bela bekliyor bela'nın kendisi olan Koray Üstüner Melis ile baş edebilecek mi? Peki Melis bu zorluklardan haberi var mı? Hadi sizde Melisa ortak olun...