Birinci Bölüm : Her Şeyin Başlangıcı

1.4K 92 86
                                    

Birinci Bölüm : Her Şeyin Başlangıcı

O gün Cadılar Bayramı'ydı. Normalde çocukların kapı kapı dolaşması ve o geceye neşe hakim olması gerekirken, Godric's Hollow sokakları sessizdi. Sanki herkes olacakları biliyormuşçasına evlerinden dışarı adım bile atmamıştı. Yirmili yaşlarının başında, genç bir adam, o gece oradaki bir evde yaşananları duyduğunda hemen buraya gelmişti. Düşünmek istemiyordu ama biliyordu.

Lily Potter ölmüştü.

Evin olduğu sokağın başındaydı. Ağır adımlarla yürüyordu. Bir tarafı gitmemesi gerektiğini haykırırken o tarafını geri planda tutuyor ve yürümeye devam ediyordu. Sokakta yürürken sanki zaman ağır çekimde ilerliyor gibiydi. Sokağın sonuna vardığında Potterların evini gördü.

Açık bahçe kapısından içeri girerken kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Giriş kapısına geldiğinde onun da aralık olduğunu gördü. Kapıyı hafifçe ileri iter ve içeri girerken içini berbat bir his kaplamıştı. Sanki her şey normaldi Sanki hiçbir şey olmamıştı. Holün ışığı açıktı, mutfaktan yemek kokuları geliyordu.

Severus Snape, bilmediği evde yürümeye başladı. Üst kata çıkan merdivenleri bulurken gözleri, irkildi. Merdivenin hemen önünde James Potter'ın cansız bedeni yatıyordu. Yıllarca nefret ettiği adamın yüzüne baktı. Gözleri açıktı. Yüzünde bir dehşet ifadesi kalmıştı. Cesedi görmezden gelmeye çalışarak merdivenleri çıkmaya başladı.

Üst kata çıktığında kapılardan birinin açık olduğunu gördü. Kapının önüne vardığında gözünün gördüğü tek bir şey vardı. O da yıllarca sevdiği kadının cansız bedeniydi. O an bir haykırış bıraktı geceye. Birinin duyup duymaması umrunda değildi. Odaya girip Lily Potter'ın yanına gelirken düşünmeden hareket ediyordu. Öylesine bulanmıştı ki aklı, düşünemiyordu.

Bacakları onu daha fazla tutmazken yere çöktü. Ağlıyordu. Gözleri Lily'nin donuk bakışlarına kilitlenmişti. Eğilip Lily'nin cansız bedenini kolları arasına aldı ve sıkıca sarıldı. Bırakmak istemeyerek, göz yaşları dökerek ve acıyla haykırarak...

İçindeki acı çok büyüktü. Buna kendisinin sebep olduğunu biliyordu. Lily'sinin ölümünden kendisi sorumluydu. Duyduğu kehaneti Voldemort'a söylememiş olsaydı Lily yaşıyor olacaktı. Ama bilmiyordu. Bilse yapmazdı. "Özür dilerim Lily." diye fısıldadı hıçkırıkları arasından. Kocası ve oğlu umrunda bile değildi ama Lily... Voldemort'a Lily'i affetmesi için yalvarmıştı. Ama Karanlık Lord dinlememişti. Lily'den geriye yalnızca bedeni kalmıştı.

Snape daha fazla kalamayacağını biliyordu. Yakında Dumbledore ve onun tarafından diğerleri burada olurdu. Lily'i nazikçe yere bırakırken bir ağlama sesi duydu. Ama bulunduğu odadaki bebekten gelmiyordu ses. Yan odadan geliyordu. Ayağa kalktı ve ayakları onu yan odaya yönlendirdi. Usulca kapıyı açarken beşiğinin içinde yatan bir yaşındaki küçük kızı gördü. Ağlıyordu.

Kehanette bir erkek çocuğundan söz ediliyordu. Bu yüzden Lily oğlanın yanındaydı. Onu korumak için odasındaydı. Voldemort da bahsedilenin erkek çocuğu olduğunu bildiğinden kıza hiç dokunmamıştı.

Snape beşiğin yanına geldiğinde içini bir hüzün kapladı. Kızın gözleri aynı annesininki gibiydi. Şimdiden onun gibi gürdü saçları. Bebeği kucağına alırken bebek ağlamayı kesmişti. Sadece Snape'in tam gözlerinin içine bakıyordu. Bakışları Snape'in içine işlerken, onu orada bırakamayacağına kadar verdi. Bebeği tam olarak kucağına yerleştirdiğinde bebek tekrar uykuya dalmıştı bile.

Tam alt kata inip evden çıkmayı düşünürken sokağı inleten bir motorsiklet sesi duydu. Aklına gelen ilk kişi Sirius Black'ti. Devasa motoru ile hava atmaya bayılırdı. Gelen o olmalıydı. Snape o eve gelmeden çıkmalıydı. Evin içindeki cisimlenme büyüsünün yok olduğunu düşünüyordu. Denemekten zarar gelmezdi. Denediğinde aynen düşündüğü gibi olduğunu gördü. Cisimlenebilmeyi başarmıştı. Gitmeden önce gördüğü son şey ise kapının üzerinde pembe harflerle yazan Gwendolyn yazısıydı.

The Spy | Gwendolyn SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin