Beşinci Bölüm : Yılın İlk Cezası

541 60 135
                                    

Beşinci Bölüm : Yılın İlk Cezası

Gwen ve Terry oldukça uzun bir süre gölün yanında oturtmuş ve sohbet etmişlerdi. Saatin ilerlediğini fark ettiklerinde kalktılar ve şatoya girdiler. Terry ödevlerini yapmak için kütüphaneye geçerken Gwen cezası için Umbridge'in odasına yöneldi.

Gwen huzursuzca Umbridge'in odasına giden koridorda yürüyordu. Başka kimse yoktu. Duyduğu tek ses de kendi adım sesleriydi. Uyuşukça kolundaki saate baktı. Zamanlaması harikaydı. Yalnızca bir dakika kalmıştı.

Tam kapının önüne gelmişti ki kapı açıldı. İçeriden ise Gwen'i şaşırtmayan bir öğrenci çıktı. Harry Potter.

Gwen'in aksine Harry şaşırmıştı. Bir elini diğerine bastırırken Gwen'e şaşkın bir bakış attı.

"Umbridge kime ceza versem diye uğraşıyor sanırım. Biri gidiyor, biri geliyor." diye fısıldadı Gwen.

Söyledikleri Harry'i gülümsetti. "Tuhaf bir kadın. Bol şans sana. Uyarım olsun, işkence çektirmeyi seviyor." dedi ve başka bir şey demeden Gwen'in yanından geçip gitti.

Gwen'in dikkatini Harry'in acıyormuşçasına elini tutması çekmişti. Ama üzerinde düşünmeye vakti yoktu. Kapıyı tıklattı ve içeri girdi.

Girdiğinde yaptığı ilk şey etrafı incelemek oldu. Odayı tek bir kelime ile özetlemek gerekseydi o kelime pembe olurdu. Her yer ve her şey pembeydi. Duvarlar, halılar, perdeler... Eşyaların üzerinde danteller vardı ve duvarların her yerinde yavru kedi portreleri asılıydı.

"Miss Snape. Hoş geldiniz." dedi Umbridge. Masasında oturmuş ve ellerini kavuşturmuştu. Halinden oldukça memnun görünüyordu. "Bugün sizden odam hakkında bir yardım isteyeceğim." dedikten sonra eliyle perdeleri işaret etti. "Biliyorsunuz odaya yeni yerleştim ve çok da dokunma fırsatım olmadı."

Bu dokunmamış haliyse Profesör Moody'in ne kafası yaşadığını merak ediyorum diye düşündü Gwen.

"Perdelerimde birkaç doksi var. Onları benim için şurdaki kafese koymanızı istiyorum. Büyüsüz." dedi Umbridge ve keyifle gülümsedi.

"Profesör, büyüsüz temizlemem halinde beni ısıracaklarını ve ısırdıkları takdirde panzehire ihtiyacım olacağını biliyor olmalısınız."

"Biliyorum canım, yanımda panzehirim var. Ama sen de şunu biliyor olmalısın. Büyü ile temizlersen bu bir ceza olmazdı. Hadi başla!"

Yarım saat sonra Gwen'in her yeri tırnak içindeydi. Doksiler iğrenç yaratıklardı. Minicik bir insan biçimine sahiptiler ama baştan aşağı siyah kıllarla kaplıydılar ve fazladan birer kollarıyla bacakları vardı. Kalın kanatları olduğundan uçabiliyorlardı ve işi daha da zor hale getiriyordu. Üstelik Gwen'in sürekli olarak sivri ve zehirli dişlerden kaçması gerekiyordu. Ama maalesef tırnaklardan kaçamamıştı. Doksilerin tırnağı olduğunu bile bilmiyordu.

Kadın birkaç tane demiş olmasına rağmen oldukça fazlaydılar. Neyse ki yarısından çoğunu halletmeye başarmıştı. Tam bir tanesini yakalamıştı ki parmağına geçen dişleri ve eline boydan boya yayılan yanmayı hissetti. Hafifçe inledi.

"Masadan panzehir alabilirsin canım." dedi Umbridge. Elindeki Gelecek Postası'nı okuyordu. Konuşurken kafasını bile kaldırmamıştı.

Gwen sinirli bir şekilde masaya ilerledi ve masanın üzerindeki şişeyi alıp ağzına dikti. Çok kısa bir süre içinde elindeki yanma hafif bir karıncalamaya dönmüş ardından yok olmuştu. Ama diş izleri hala parmağında duruyordu.

"Yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim Miss Snape. Gidebilirsiniz, gerisini ben hallederim." dedi ve gazeteyi indirip gülümsedi.

Gwen zoraki bir şekilde gülümsedi. "İyi akşamlar, Profesör." dedi ve çantasını alıp odadan çıktı.

The Spy | Gwendolyn SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin