Dördüncü Bölüm : Casus ve Küçük Bir Atışma

687 74 173
                                    

Dördüncü Bölüm: Casus ve Küçük Bir Atışma

Temmuzun son günlerinden birinde gece yarısına yakın bir saatti. Hava ılık ve hafif esintiliydi. Bulutsuz gökyüzünde yıldızlar ışıl ışıldı. Şehir dışında bir yerde normalden çok daha belirgin görünüyorlardı.

Parlak yıldızların altında karanlık toprak bir yolda baba kız yürüyordu. Onlar dışında hiç kimse yoktu. Duyulan tek ses toprak yoldaki adım sesleri ve uzaktan gelen uluma sesleriydi.

Gwendolyn ve Severus Snape az önce buraya yakın bir ağaçlığa cisimlenmişlerdi. Şimdi de az ilerideki bir eve doğru ilerliyorlardı.

Ev oldukça eski bir görünüme sahipti. Sanki yıllardır unutulmuş ve kullanılmamış gibiydi. Her yerde sarmaşıklar vardı. Ürkütücü görünüyordu.

Gwen bu yaşına dek hiç korkmadığı kadar korkuyordu. Cisimlendikten sonra da babasının elini bırakmamıştı. Onun yanında olduğunu ve her zaman olacağını bilmek biraz da olsa güvende hissettiriyordu.

Evin eski, gıcırdayan kapısından içeri girerken iki yanda yüzlerinde maske olan kukuletalı iki kişi gördü. Gwen bu tarz insanların arasına bulunmaya alışık değildi aslında ama babası da aynı kılıkta, hemen yanında yürüyordu.

Başlarıyla baba kıza selam verdikten sonra onlara öncülük ederek evin içinde yürümeye başladılar. Karanlık holün sonundaki merdivene yöneldiler. Merdiven de aynı kapı ve eski yer döşemesi gibi gıcırdıyor ve ses çıkarıyordu.

Gwen babasının elini sıktı. Her geçen adımda biraz daha artıyordu içinde büyüyen korku. Korkuyu geri planda tutmaya ve zihnini kapatmaya çalıştı. Babası gelmeden önce onu defalarca kez uyarmıştı. Zihnini kapalı tutmak zorundaydı.

"Rahatla." diye fısıldadı Snape yalnızca kızının duyabileceği bir sesle. Gwen tamam dercesine başını salladı . Ama maalesef pek bir etkisi yoktu.

Az sonra üst katta bulunan büyük bir salona girdiler. Burada insan sayısı biraz fazlaydı. Gwen kafasını kaldırmadan bile bunu görebiliyordu.

Babası ile karanlık odanın ortasına doğru ilerlediler. Snape durduğunda Gwen de durdu. Ardından az ileride, tahtı andıran büyük bir koltukta oturan büyücüye eğilerek selamlarını ve saygılarını sundular.

"Aferin Snape. Bir an aptallık edip gelmeyeceğini düşünmüştüm." dedi büyücü. Sesi öyle soğuk ve keskindi ki, Gwen ürperdiğini hissetti. Büyücü dünyasındaki en karanlık büyücünün, Lord Voldemort'un önündeydi.

"Emirlerinize karşı gelemem Lord'um." babası konuştuğunda, Gwen ses tonundaki farklılığı sezdi. Ona karşı bu kadar ciddi bir tonda konuşmazdı asla.

"Aferin Snape. Aferin." dedi Karanlık Lord ve keyifle güldü. Gülüşünde bile bir karanlık seziliyordu. "Gwendolyn... Ünlü Harry Potter'ın ikizisin demek. Doğru mu bu?"

"Doğru Lord'um. Adım Gwendolyn Potter."

Gwen sesinin titrememesi için uğraşıyordu. Neyse ki bu çabası başarılı olmuş, sesi oldukça kararlı ve tok çıkmıştı.

Voldemort  tekrardan güldü. O gülüşün altında kim bilir ne düşünceler ne planlar yatıyordu.

"Potter'ın ikizi ve benim tarafımda. Görülecek şey değil. Küçük Harry Potter bunu duysa ne hissederdi acaba?"  dediğinde odadaki Ölüm Yiyenler kahkaha atmaya başladı. Hepsi bu durumdan oldukça zevk alıyordu belli ki.

The Spy | Gwendolyn SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin