Yanlış bildiğin yolda; hеrkеslе yürüyеcеğinе, doğru bildiğin yolda; tеk başına yürü…
;)
Beyaz şarabımı yeniden doldurtmuş içerek, etrafa bakıyordum. Sigara dumanları etrafı sarmıştı ve cidden etraf berbat kokuyordu. Başımın üstünde önemli olduğu söylenen bir politikacının resmi. Ortamda ki adamların ve kadınların bakışları resmen beni delip geçiyordu. Seoul National üniversite mezunu olmak, buraya ait olduğum anlamına gelmek zorunda değildi. Bu üniversitede ki çoğu öğrenci eski asil aile soylarından geliyorlardı. Benim ailem de fakir değildi ortalama bir aileydik, fakat burada ki kişilerin ailelerinin ismi daha fazla duyulmuş yani ünvan kazanmış kişilerin çocukları vardı.Elimde ki beyaz şarabı bitirdim. Buraya gelmeyi neden istemiştim ki? Buraya gelmek tamamen bir saçmalıktı. Ah, doğruya en sevdiğim biricik arkadaşım JUNG HOSEOK beni ikna etmişti. Şuan da beni buraya ikna etmesine lanet okuyordum cidden.
"Oh be, sonun da buldum Seni, Jimin sshi"Diye resmen üstüme çıkmıştı, sarılışı yüzünden resmen nefes alamıyordum.
Homurdanmaya başladım. En sonunda Hoseok'u kendimden çektim, fakat çektiğim an Hoseok'un benim elimi tutup erkekli gruba sürüklemesi bir anda olmuştu. Şu anda Hoseok'a baksanız oldukça katı ve de agresif olduğunu düşünürdünüz oysa ki, Hoseok çok içten, samimi, dost canlısı birisiydi. Hoseok'un kızıl saçları terden tel tel olup alnına sıralı bir şekilde düşmüştü, gözüne taktığı yeşil
lensler, zebra desen gömleği, kırmızı ceketi, siyah sıkı pantalonu ve bunları tamamlayan takılar ile oldukça güzel
Görünüyordum. Tam bir kızıl afetti yani şu an."Hadi, hadi artık abim Yoongi ile tanışma zamanın geldi."
"Ya ben size kaç kez söyleyeceğim Hoseok, Jin? anlamıyor musunuz?
Ben sevgili istemiyorum! işimin peşinden gitmek istiyorum."Daha çok yeni olsa da Blanc & Eclare'de artık bir çalışandım ve bu işte yükselmek istiyordum. Bu yüzden bir sevgiliye ayıracak vaktim yoktu.
Bunu en çokta Jin biliyordu. Fakat, buna rağmen illa beni abisiyle tanıştıracaktı. Tamam, abisinin iyi eğitimli başarılı biri olduğubu biliyordum fakat ben istemiyordum.
Jin ise şu konunla ilerliyordu; Evlilik hayatta yapacağınız en doğru seçimdir size en iyi geleceği evlilik sunar.Jin benim omzumu patpatladı ve bana güven veren bir gülümseme bahşetti.
"Birazcıkta eğlenmelisin. Sonuçta Yoongi çok fazla çalışan bir insan ayrıca bu çalışmalarının emeğini de alıyor oldukça zengin. Düşünsene Jimin, Yoongi ile evlendiğini küçük bir soylu olurdun, ne güzel olurdu.""Parası, saygınsal gücü benim umrumda değil Hyung." diye hızla cevabımı verdim fakat sesim normalden de sessiz çıkmıştı. Sonuçta etrafım soylu zenginler ile doluydu ve bu söylediklerimi yanlış anlayıp
Bana saldırma olasılıkları yüksetti ve ben bunu göz alacak kadar salak değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I don't want to remain your secret
FanfictionOnun o kehribar rengi gözleri kalbimi delip geçiyordu sanki, yanaklarım al al olmuştu fakat yanan tek yer yanaklarım değildi ki, Üniversite bir mezuniyet partisi için tekrar kapılarını açmıştı orada utangac tatlı Park Jimin seksi ve çekici olan Jeon...