En çok ihtiyacınız olan bir şey, sizden uzaklaştığınız bir şey olabilir, geri çevirdiğiniz bir şey pişman olduğunuz bir şey olabilir ve sonunda pişman olduğunuz bir şey size sahip olabileceğiniz bir şansa mal olabilir.
Brian Judge
(T_T)
"Efendim Jungkook?" Ne diyeceğini gerçekten merak ediyordum. Belki de özür dileyecekti ama Jeon Jungkook'un özür dileyecek birisi olduğunuda düşünmüyordum."Aslında böyle bir itirafta bulunacağımı ben bile tahmin etmezdim ama bunu itiraf yapacağım. O partiden sonra seni bulmak için çok fazla çabaladım. Ama ne senin yerini bilen vardı, ne de ben duyabilmiştim." Dediğim gibi özür dilememişti. Fakat özür yerine böyle bir itiraf daha çok hoşuma gitmişti. Benim arkadaş çevrem Jin Hyungun aksine daha sakindi. Genelde arkadaş çevrem birer soylu ve ya bir ünlü değildi. Nasıl biri beni tanıyıpta sırf beni zor duruma düşürmek için basın mensuplarına ismimi ve yaşadığım yeri söylemişti ki? Bu kişinin kim olduğunu tahmin dahi edemiyordum. Ama benim canımı sıkmak için yapan biri olduğuna emindim.
"Sen Jimin, aklımdan ve de düşüncelerimden hiç çıkmadın. Aklımdaydın hep, cidden aklımı tek meşgul eden kişiydin." Jungkook'un dedikleri ile şaşırmıştım. Şaşkın ifadem ile ona bakıyordum.
"Nasıl yani o günden bu güne kadar mı sen beni düşündün ve de beni bulmaya çalıştın, ciddi misin? Yoksa dalga mı geçiyorsun?" diye sordum şaskınca. O beni gerçekten düşünmüş müydü? Ben de onu bazı günler düşünüyordum aklıma geliyordu güzel yüzü, sesi, kokusu.
"Dalga geçiyor gibi mi görünüyorum? Neden Jimin, neden seni bulma çabalarım seni düşünmem bunlara inanmak o kadar zor mu?"
Jungkook güzel gözlerini benim gözlerimden ayırmadan çevremde dolaşıyor. Şu an nasıl hissediyordum size nasıl anlatabilirdim bilmiyordum. Ama sanki onun tarafından bir av olarak seçilmiş gibi hissediyordum. Ya o beni parçalara ayıracaktı ya da beni kollarının arasına alıp herkesten kollayacaktı. Fakat Jimin'in iki seçeneği olsa da Jungkook'un iki seceneği seçme gibi bir kararlılığı yoktu. Jungkook hafif gülümsemesi ile Jimin arkasına geçti ve kulağına yakınlaştı. "Biliyor musun Jimin sshi? Ben hiçbir zaman doğru ve yanlış yol ayrımı yapmam fakat, sen beni böyle bir yol ayrımında bırakıyorsun. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eğer senin için en doğru olan yolu bilebilsem, kesinlikle arkama bakmadan çıkıp giderdim." Yutkundum derince. "Nasıl yani?"
"Bak Jimin, beni çok iyi bilmediğini var sayıyorum ve açıklıyorum. Ben her gülü yavaşca soldurur ve acı çektiririm. Çevremde ki insanları sarmaşıklarımla dolarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I don't want to remain your secret
FanfictionOnun o kehribar rengi gözleri kalbimi delip geçiyordu sanki, yanaklarım al al olmuştu fakat yanan tek yer yanaklarım değildi ki, Üniversite bir mezuniyet partisi için tekrar kapılarını açmıştı orada utangac tatlı Park Jimin seksi ve çekici olan Jeon...