(๑˃̵ᴗ˂̵) ﻭ GÜVEN BİR DOKUNUŞLA HİSSEDİLEBİLİR DE KAYBEDİLEBİLİR DE (๑˃̵ᴗ˂̵) ﻭ

39 2 0
                                    





Güven bir dokunuşla hissedilebilir de, Kaybedilebilir de. Pişmanlık bir söze tekkabül edebilir de, bir gözyaşına da

Şeytanlar bizim
günahlarımızdan doğdu.

(๑˃̵ᴗ˂̵) ﻭ

Düşüncelerim gözlerimin dolmasına sebebiyet veriyordu. Namjoon bunu fark etsede bir şey dememiş ve Jimin'in ince bileğini tutup onu hızlı adımlarla çıkışa götürmüş. Bu benim yanaklarımın kızarmadına neden oluyordu, fazlasıyla utanmıştım bu durumdan.

Bugün cidden çok bitkin
Hissettiğim bir gün geçirmiştim.
Resmen evde hapis hayatı yaşıyordum artık, buda yetmezmiş gibi ailem hele ki sevgili anneciğim ve diğer arkadaşlarım, akrabalarım beni rahat bırakmıyor sürekli arayıp mesaj atıyorlardı.

Hatta Jungkook ah, ile görüşmek için
Evden sanki bir katilmişim de kaçak göçek yaşıyormuş gibi gizlice gitmiştim. Jungkook ve ya ben bizi birlikteliğimizi istememiştik. Yani şu an duygularım ve de olaylar arası bir kaos vardı. Benim anladığım kadarıyla böyleydi ortam yani. Fakat bu olaylar benim artık canımı sıkıyordu her şey canıma tak etmişti.
  
Kim Namjoon'un kibar bir şekilde tuttugu bileğimi ondan kabaca kurtardım ve kendimden beklemediğim kadar hızla koştum tüm gücümle koştum. Nefes nefese kalmış bir şekilde yavaşladım göründüğü üzere lavabonun önünde oluşan sıraya gelmiştim. Yani tamam evde kalmayı da severdim fakat bütün hafta ve ya ay boyunca günlerimi bir evin içinde geçiremezdim, bir kere canım sıkılirdı ne olursa olsun bende bir insandım neticesinde bu yuzden canımın sıkilip evden çıkma isteğim olabilirdi.

Aslında Jungkook bana bu konuda bir söz vermişti, beni magazin mensuplarından koruyacağına ve de onları evimden ve de benden uzaklaştıracağına. Fakat ben sabredebilecek bir tip değildim bu yüzden Jungkook'un sözünü tutmasını felan beklemeyecektim bu durum belki onu birazcık kesinlikle azıcık sinirlendirebilirdi fakat o benim şu an bir şeyim değildi. Ne istersem onu yapardım. Ah, bu arada dediğim gibi sadece şu an bir şeyim değildi, gelecekte ne olacağını kim bilebilirdi ki?

Üzerimde ki şaşkın ve meraklı sinsi bakışlar beni baya rahatsız hissettirmişti. Normalde üstümde olan bakişları severdim dikkat çekmek hoşuma gitmiyor desem yalan olurdu herhalde. Fakat bu bakışlar ilk kez beni rahatsız etmişti bazı kızlar cep telefonlarını çıkarıp besbelli benim fotoğraflarımı çekiyorlardı. Lanet olsun ki, burada ki çoğu kişi direk beni tanımıştı.

Tamam yani, istersem Jungkook burada ki insanları çıkarıp fotografları yok edebilirdi fakat bu benim için iyi değil de kotü olurdu çünkü bu dedikoduları kanıtlayan bir harket olacaktı. Fakat bu kanıtlar ve dedikoduların acilen kesilmesi gerekti yakında bir işe başlayacaktım ve surekli peşimde gezen gazeteciler bu işi yapmam da bana engel yaratacaklardı sadece.

The Youn Hoohak Bar harbi acayip kalabalıktı kendimi kalabaliktan itişe kalkışa zor kurtarmıştım. Yani Namjoon'dan kurtulmayı başarıpta burada ki çoğunluktan kurtulamam tuhaf olurdu herhalde. Fakat iğrenç bir şey hissettim o an bedenimde burada ki sarhoş kişilerden bazıları bana dokunmaya çalışıyorlardı. Şu anda dans eden bazı dansçıların olduğu taraftayım. Birden fazla beden birbirleriyle yakın temaslarla dans ediyor ve cehennem sıcaklığını hissettiriyorlardı. Daha sonra yukarı kısma baktım gözlerim o kehribar rengi güzel gözlerle buluşmuştu, fakat bu sefer gözlerinden bir alev dalgası geçiyordu tam bu cehemmem uygun olan şekilde. Kızgındı, bana kızgındı fakat neden kızgındı? Beni hangi sıfat ile kızıyordu ki? Bu düşünceler kafamda dolaşıyordu. Bu sırada yanı başıma beni süzen bir buttafuori geldi.
Bana olan bakışlarından bu kiyafetlerle burada napıyorsun? dermiş gibiydi. Doğruydu ama ben olsam beni bu giysilerle içeri almazdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I don't want to remain your secret Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin