Onun o kehribar rengi gözleri kalbimi delip geçiyordu sanki, yanaklarım al al olmuştu fakat yanan tek yer yanaklarım değildi ki, Üniversite bir mezuniyet partisi için tekrar kapılarını açmıştı orada utangac tatlı Park Jimin seksi ve çekici olan Jeon...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey.. vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece...
(๑˃̵ᴗ˂̵) ﻭ
Lanet bir şekilde artık çoğu kişinin odak noktası olma yolunda ilerliyordum. Şimdi çoğu kişi bana velihat prensi Jeon ile aramda ne tür bir ilişki olduğunu soracaktı mesaj atacaklardı hem beynimi hem de mesaj bildirimlerimi çökerttireceklerdi. Bu yüzden cep telefonumu titreşim moduna aldım buna zorunda kaldım daha doğrusu.
Bu sırada Jin Hyung yanıma geldi ve merakla sorusunu sordu. "Kimmiş Jimin ah?"
"Malesef ki annem hyung." dedim mızmızlanarak.
"Ah, aileni tamamen aklımda çıkarmışım bu iyi olmayacak. Kesin o annen Bayan Park, düğün işlemleri için hazırlanmaya başlamıştır bile."
"Doğru söylüyorsun Hyung, kesin planlamaya başlamıştır. Onunla konuşsam iyi olur." Bunu desem de annemle hiç bu diyologa girmek istemiyordum. Benim konuşmama izin bile vermezdi ya da beni onunla olmam için zorlardı. Ah, cidden bu işin sonu nereye varacaktı merak ediyordum. Bunları düşününce kafamı duvara yasladım birkaç kez kafamı duvara yavaşça vurdum.
"Jiminiee, bu hareketler seni kurtarmayacak. Ayrıca bırak kafanı vurmayı azcık yerinde olan beynini de tamamen kaybedeceksin. Hem herkes Jungkook ile olmak için kırk takla atarken ne bu tavırlar?!"
Jin Hyungun dedikleri ile durdum. Aslında doğru söylüyordu herkes Jungkook'la öpüşmek için kırk takla atardı ama ben onlarla aynı mıydım? Ah, umarım Jungkook onlar gibi olduğumu düşünmemiştir. Onun gözünde kullanılıp paçavra gibi kenara atılan biri olmak istemiyordum. Onun gibi her şeyin elinin altında olan bir adam zaten böyle davranırdı değil mi?
Sonuçta Prens Jeon, eski sevgilisinde kurtulmak için öpmüştü beni bir başkası olsaydı yanına onu da öpebilirdi. Ah, buna rağmen ben bu saçma salak işler uğraşmak zorunda kalıyordum. Bu adam hem benim kalbimi düşüncelerimi alt üst etmişti, şimdi ise hayatınımın işleyişini değiştiriyordu.
Merak ettiğim konulardan birisi de şuydu o muhabirler beni nasıl bulabilmişlerdi? Ve neden Prens Jeon'un değil de benim peşimdeydiler? Aklıma gelen düşünce bir an beni kırmıştı. Tahminen Jeon Jungkook'un yedeği olan birden fazla kadını ve erkeği vardı ve bu fazla kırıcıydı.
"Hyung anlamadığım bir nokta var, benim nerede yaşadığımı mı, kim olduğumu nasıl öğrenmişlerdi? Nereden bildiler ki acaba?"diye sordum Jin Hyunga sıkıntılı bir ses tonu ile.
"Emin değilim Jimin bilmeden kimsenin ağını da almak istemem ama tahminen seni tanıyan biri yaptı bunu. Ve yine bir ihtimal fotoğrafı çeken de, ismini veren de, yerini söyleyen de kişi tahminen o."
