5)Çukur

2K 88 26
                                    

Atamızın dediği o muhteşem sözün doğruluğunu kanıtlarcasına "Ne mutlu Türk'üm diyene" mottosuyla hayatına devam eden Natalie ve onun içinde ki bu ruhu kaybetmemesini sağlayan en önemli faktör ben,bugün bir otobüs dolusu insanın Şile'ye ' piknik' yapmaya gitmesinin sebebiydik.

Hatta, otobüste ki kalabalık dolayısıyla kucağında , Yeliz abla ve Halit abinin 1 buçuk yaşında ki kızları Sude ile beraber cama yapışmış olan Kübra ablaya göre 4-5 gün önce uçakta herkesi gaza getirip piknik fikrini kabul ettirdiğim için bu otobüste oksijensizlikten ölmek üzere olan herkesin günahı benim boynumaydı.

Kübra abla ve arkayı dörtlemeyip altıladığımız için Kader'i kelimenin tam anlamıyla kucağımda Şile'ye kadar götürmek zorunda olan ben dışında herkes çok mutluydu. Kader bile.

İki buçuk saatlik yolculuğumuz , şarkılar, türküler, Sude ve -Dündar hocanın kızı -Ada'nın ara sıra nükseden ağlama krizleri eşliğinde sona erdiğinde büyük takım otobüsünün kapısı açıldığı anda adeta o sosyal medyada meşhur olan videonun cosplayini yaşamıştık.

Artık internete ahırdan çıkan inekler videosu yazıldığında bu videodan önce bizim otobüsü boşaltma sahnemiz çıkacak gibi duruyordu.

Otobüsü son boşaltan kişi olarak küçük basamakları zıplayarak inip ayaklarımı beton zeminle buluşturduğumda bacaklarımı açmak için bir kaç hareket yaptım.

Herkes bagajlara yönelip eşyalarını almaya başlamış 2 günlük kısa kutlama tatilimiz başlamıştı.

Aslında piknik derken bu kadar büyük bütçeli bir şey kimsenin aklında yoktu. Ancak Dündar hoca , olayı öğrendiğinde -tabii ki -Beşiktaş'a şampiyonluk getiren bu takımın en iyisine layık olduğunu söyleyerek bu tatili ayarlamıştı. Zaten daha sonra tekrar şampiyona için antremanlara başlayacaktık.

Bu tatil eminim hepimize çok iyi gelecekti.

Annesi ve babası bavullarını almaya çalışırken şoförümüz Selahattin abinin kucağından atlamaya çalışan Ada'ya bile.

Bavulunu alanların Dündar hocanın bizim için ayarladığı siteye doğru yönelmesiyle otobüs önünde ki kargaşa da biraz olsun rahatlamıştı. Böylece bende bavulumu alıp diğerlerinin peşine takıldım.

Şu an bu ekipte kaç kişi olduğunu bilmiyordum ancak son anda işi çıkan bir kaç kişi hariç bayağı kalabalıktık. Dolayısıyla bir otelde kalmamız imkansız olduğundan Dündar Hoca bir sitede 2 günlüğüne bir kaç müstakil ev kiralamanın daha mantıklı olacağını düşünmüştü.

Bence de aşırı mantıklı bir fikirdi.

Bu halde , beş Yıldızlı bir otele girdiğimizi hayal ettiğimde kendimi yerlere atarak gülme isteğim beni ele geçiriyordu.

Yanyana kiralanmış 2 katlı üç müstakil ev bizim için yeterliydi. Aileler, çocuklu aileler aynı evlere denk gelecek şekilde dağıldığımızda son eve Cansu,Kader,İdil , Kübra abla ,Natalie ve Anne kalmıştık.

Kübra abla bu ekibin adını bekarlar ve çok bekarlar koymuştu. Çok bekarlar ben ,Kübra abla ve Anne oluyorduk.

Aşk acımı burada da hatırlatan bu sınıfsal ayrıma direnemeyip benim için ayrılan odaya bavulumu götürmeye koyuldum.

Gece kulübünde ki mesajlaşmalarımızdan sonra onu hiç görmemiştim. Konuşmamıştık da. Ama ima ettiği şeyler her neyse başımı hala ilk gün ki gibi ağrıtıyordu.

Odaya geldiğimde eşyalarımı , iki günlük bir tatil için dolaba yerleştirecek kadar düzenli biri olmadığımdan bavulumu köşeye fırlatıp kendimi yatağa attım.

SET SAYISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin