12)Yandım

1.4K 65 4
                                    

"Oğlum,salak mısın sen? Şu çiviyi toprağa sabitle önce." Kerim,sinirle Yiğit'in kafasına bir tane geçirirken söylenmeye devam ediyordu.

Esin'in bizi ülke gündemine bomba gibi düşürmesinden sonra çocuklar ligin bitmesini her yıl gelenekleri olduğu üzere kamp yaparak kutlamaya karar vermişti. Bizde eş kontenjanından burada bulunuyorduk.

Ancak Yiğit ve Kerim, yarım saattir 2 çadırı kuramamışlardı. Ve bunum sebebini sürekli birbirlerine atıyorlardı.

"Lan, sen tutsana asıl şu çubuğu. Sabahtan beri anca konuşuyorsun. " Yiğit, sinirle elinde ki çubuğu Kerim'e sallarken , Kerim, son anda kurtulmuştu.

Bu sırada Kerim ve İdil'in kalacağı çadırı ben ve İdil çoktan kurmuştuk.

Yanlarına vardığımızı fark eden ikili arkamızda ki çadırı da fark ederek şok içinde kalmıştı.

"Beyler bir el atalım ya. Zorlanıyor gibisiniz." İdil'in alaylı cümlesi üzerine daha da sinirlenen ikili adeta kızgın 2 boğaya dönüşmüştü.

"Ya, hayatım bu bir şeyi beceremiyor ki . Beni biliyorsun." Kerim tüm suçu Yiğit'e atarak işin içinden kurtulmaya çalışsa da burada kapı gibi ben vardım.

"Allah aşkına Kerim, çadır tamamlandıktan sonra çiviler toprağa çakılır. O yüzden yapamıyor olmayasınız?" İkisine de bilmişlik taslayarak ayar verdiğim de yüzleri asılmıştı.

İdil'le kıkırdayarak bu çadıra da el attığımızda kenarda, başımızda dikilip birbirlerine sataşmaya devam etmişlerdi.

Bu sırada Giray ve Tuğçe'de çadırlarını bitirmişlerdi. Ve Giray bizimkilerle dalga geçmekten aşırı keyif alıyor gibiydi.

Yiğit,Giray ve Kerim'de tıpkı ben ve İdil gibi altyapıdan arkadaşlardı.

Aralarında en az bizimki kadar sağlam bir bağ olduğu belliydi.

Sonunda çadırı bitirdiğimizde İdil'le ellerimizi çarpıştırdık.

Giray, çılgınca bizi alkışlarken Tuğçe 'de gülme krizine girmişti. Yiğit ve Kerim ise hala birbirlerine nefretle bakıyorlardı.

"Tamam ya. Yeter artık . Kuruldu işte çadırlar. Çocukluk yapmayın." İdil, bir yandan Kerim'e sarılırken konuşmuştu.

Kerim, anında sakinleşirken Yiğit'de omuz silkip yanıma gelmiş ve kolunu omzuma atarak beni kendine çekmişti.

İlk defa Yiğit'le beraber,  uyuyacak olmak beni heyecanlandırıyordu. Hem de küçük bir çadırın içinde.

Saçlarıma kondurduğu kısa öpücük sonrası kolumu beline doladım.

"Daha kimse acıkmadı değil mi?" Kamp fikrini onayladığımızdan beri mangal konusunda ki yeteneğini öven Giray sordu.

Hepimizden acıkmadığımızı belirten yanıtlar almak biraz üzmüştü kendisi.

"Hazır iki voleybolcu varken aramızda voleybol maçı yapalım." Tuğçe , hevesle ortaya attığı fikrine karşılık hepimizin üzerinde gözlerini gezdirdi.

Kamp yaptığımız yer bir tesisti. Dolayısıyla hemen ileride açık , voleybol ve basketbol sahaları vardı.

"A! Tabi oynayalım. Bir futbolcu her sporda iyidir." Kerim,kendinden emin sesiyle konuştuğunda İdil'le birbirimize bakarak güldük. Eminim öyledir kardeşim.

Hepimiz bu fikri benimsediğimizde kampın güvenliğine güvenerek(!) eşyalarımızı herkes gibi çadırlarda bırakıp sahaya ilerledik. Şansımıza boştu.

SET SAYISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin