Chapter 1

170 7 4
                                    

****

"Hey Lena! Bugün Katedral konseyinden gelen mektupta yazanları duydun mu?" Lena'nın sakinliğine karşın heyecan içinde dikiliyordu Charlotte. Heyecanında haksız sayılmazdı. Bu şeyler sık sık yapılsada her defasında gerçekleşen ilginç olaylar bu zamanları daha çok merak kıldırıyordu...

Lena, her zamanki cam kenarı koltuğuna oturmuş kitabını okurken Charlotte onun heyecanını kendi heyecanı ile yarıda kesmişti. "Hayır Charlotte duymadım."Lena mükemmel yüzü ile arkadaşına bakıyordu. "Serüvenin yıldızısın ama serüvende olanlardan ben olmasam nasıl haberin olucak bilmiyorum." omuz silkerek yarım ağız tebessüm gönderdi Lena. "Bu kadar sessiz ve umursamaz, hayâl serüveninde yaşayan biri olarak Yarı Tanrılıkta çok iyisin. Gerçekten hem Tanrı olup hemde hayâl etmek nasıl bir şey?" Charlotte yine cevabını hiç alamadığı o soruyu sormuştu.

"Bana öyle söylemeyi keser misin? Ben kendimi yarı da olsa tanrı olarak görmüyorum..Bu..büyük bir sorumluluk." Lena korkuyordu ve ne yazık ki korkmakta haklıydı. Mükemmel bir hayatı ama üstüne yığılacak olan çok sorumluluğa sahipti. "Üzgünüm ama sen ne kadar bunu inkâr yoluna itersen it..öylesin. Buna layıktın ve bence halâ en layık olanda sensin Lena. Sen bir Tanrı olucaksın. Bu hitaba alışmanı öneririm." Charlotte sözünün sonunda siyah uzun saçlarını kendini bilmiş bir edayla sırtından aşağıya ittirdi. "Charlotte. Sen sadece buna Melez de yeter. Tamam mı?"

Lena elindeki yarım kalan kitabı altın ve yakutlarla süslenmiş olan büyük camın kenarına koyarak Charlotte'in yanından geçti. "Tamam. Tamam...Iıım.. Ne diyor şu dünyalılar...Mösyö lütfen baışlayın beni. Sizden affınızı arz edeim.."

Charlotte'in yaptığı saçma taklit karşısında Lena'nın keyfi yerine gelmişti. "Pekalâ. Şenlik var ama bu sefer çok daha farklı şeyler olucak hissediyorum. Şimdilik sadece şenlik haberini alabildim ama detayları öğrenebilicek kadar yetkiye sahip değilim. Keşke yarı t-- yani melez olan bir arkadaşım olsaydı..." Chatlotte yan gözlerle Lena'ya bakıyordu. "Yaa..Keşke." dedi Lena. "Ahh. Hadi ama Lütfeen."

Charlotte'in attığı masum bakışlar Lena'yı güçsüz kılarak kabul etmesini sağladı. "Ama..üstümü değiştirmeliyim. Babama böyle gidemem." burnunu kıvırarak kendine baktı Lena. "Abartıyorsun. Her zamanki o ihtişamlı işlemeli elbiselerinden biri. " Charlotte hayranlıkla Lena'ya bakışlarını yolluyordu. "Charlotte. Bu oda daha hiç görmediğim birçok elbise ile dolu. Her zaman buradan giyinebileceğini biliyorsun." Lena arkadaşına kızıyordu ama daha fazla bir şey yapamıyordu... "Pekalâ. Madem merak ediyorsun gidelim bakalım."

Lena yüzündeki sırıtışı ile Charlotte'den de aynı tepkiyi alınca büyük odanın yakut ve elmas dekorlu kapısını açtı. Kapıda bekleyen muhafızlar kafalarını eğerek prensesleri karşısında simdik durdular.
Lena, omuzları dik, yüzü sert, bakışları yumuşak, nazik bedeni ile uzun koridoru yürüdü. "Sevgili Şah'ım nerededir?" resmi güzel lehçesi ile Serüvenin görevlilerine sorusunu yöneltti Lena. "Bahçedeler Efendim."

Lena, Serüvenin bahçesinde yürüyerek babasının yanına geldi. "Ah. Hayatım bu ne güzel bir sürpriz." Lena tatlı bir tebessümle babasının yanına oturdu...

"Baba Katedral konseyinden gelen mektup hakkında bana biraz bilgi verebilir misin?" Lena'nın sorusu karşısında Kral Archimedes şaşırmıştı. Çünkü bu konular Lenadan duyduğu şeyler değildi. Lena gerçekten çok sakin bir kızdı. "...şenlik isteklerini kabul ettik...Ancak bu defa isteyen kişi-ler var...

Evet bunları halk talep ediyordu ama Serüven sakinlerinin dışında diğer Krallıkların talepleri ve ziyaret istekleri vardı. Bizde bunu kabul ettik." Lena babasına kafası karışık bir şekilde bakıyordu. "Krallıkların talepleri ve ziyareti mi?" dedi umarsızca. "Evet. Krallar ve siz Melezlerin katılacağı büyük bir davet. Böylelikle Melezler kendi aralarında kaynaşmış olacaklar." dedi Archimedes. "Melezler ile Kralların aynı yerde bulunamayacaklarını sanıyordum. Ben bile seninle sınırlı görüşebiliyorum." Lenanın soruları devam ediyordu. "Evet. Zaten sizler ve bizler farklı mekânlarda olacağız. Aksi hali düşünülemez. Biz normal bir toplantının içecekli halini yaşarken sizler dans edicek birbiriniz ile muhabbet edicek hatta serbest olucaksınız. Bir qepi (hafta) sonra gelecekler." dedi....

MYTH -H.S-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin