Chapter 3

64 3 0
                                    

*****

Bacaklarımda ve omzumda hissettiğim güçlü kollarla.. Yüce kehanet aşkına! Birinin kucağı aradında taşınıyor muyum? yoksa güçlerimin bana merhameti mi? ne olduğunu anlamasamda nerdeyse birbirine yapıştırıcı sürülmüş olan göz kapaklarımı aralamaya çalıştım. Lanet olsun. Ne çok uykum var böyle. Yüzüm birinin sert gövdesine değiyordu ve buram buram kokan enfes bir... ne biliyim... bir koku burnuma tecavüz ediyordu.

Sırtım, yumuşak yatakla buluştuğunda gözlerimi hafif de olsa ayırabildim. Karanlıktan hiçbir şeyi seçemiyordum ama bir süre sonra v yaka uzun kol t-shirt'ü ve dar pantalonu seçebildim. Biraz sonra da karikatür gibi gözüken vücudun kıvırcıklı kafasını gördüm.

Gözlerim kapalıydı ama bir şeyler söyleniyordu. Biri konuşuyordu... Lanet olsun seçemiyorum. Harry mi konuşuyordu? Sadece onun sesi vardı ama.. Hay aksi lanet. Uyku her hücremi kendine seçiyordu. Son hissettiğim şey ise başıma değen uzun parmaklardı....

****

Pekalâ. Harry ile son görüşmemden beri beş gün geçmişti.. Onun o bilmiş suratını görmeyeli kocaamaaan beş gün. Kesinlikle kendini beğenmişin teki. Ayrıca tamamiyle bir sapık. Yeşilin en nadide tonuna sahip gözlerinin olması onu mükemmel yapmıyor. Ve o ince.. öpülesi görüntüye sahip dudaklarının olması da onu mükemmel yapmıyor.. Tabi bir de şu meşhur çukurları onu Adonis yarı tanrısı olmasının sebebini göstermiyor... Serüvende geçirdiğim yıllar boyunca Erkeklik tanrısı hakkında çok şey hayâl etmiştim. Buralar Dünya'nın bir kopyasının sadece tanrıların boyutu. Yani onunla ilgili kitaplar var... Ne kadar yakışıklı...anlayışlı..nazik biri olduğuna dair her zaman çok şey sıralanmıştır. Hiçbir zaman fiziksel özellikleri yazılmaz kitaplara yasaktır. Sebebi burdaki halk biz yarı tanrıları ve tanrıları olarak, göremezler bu katı bir kuraldır. O yüzden halka karışmayı her zaman istedim. Yasaklar, onları püSkürtüp heyecan katınca güzeller.

Harry, çok değişik birisi. Ona karşı bir duygu besliyorum ama bu nefret mi? İşte bu sorunun cevabını veremiyorum.
Aslında... dürüst olmalıyım ki gözlerini...özlemiştim. bu... saçma ama. Özlemiştim. Görüşmüyor olmamızın sebebi Serüven'de olmayışı. Bazı yarı tanrıları ve Lordları buraya davet için yanlarına gitmiş. Ona neyse.. Bugün geleceğini söylediler. Babam, çok fazla hazırlık yaptırıyordu. Her yere her ne gerekiyorsa başına bir görevli koyduruyordu. Gerçekten ne içindi bu hazırlıklar?
.....

Kapım tıklatıldığında içerde üzerimi değiştiriyordum. "Söyleyin." diyerek emir verdim. Şuanda her kimse girmesini söyleyemezdim. "hanımefendi. Lordumuz sizi diğer yarı tanrılarla, yanına bekliyor Efendim." dediğinde dar jeanın üzerime oturuşundan memnun kalarak görevlinin söylediği sözleri gözlerim büyüyerek şaşkınlıkla hazmettim. Gelmişler! Hepsi. Harry? O da mı? Cevap vermediğimi hatırlayınca "Peki, Geliyorum." diyerek odamdan banyoya, banyodan kıyafet odama ordan tekrar odama koşup durdum. Saçlarımı düz bırakarak gözlerime hafiften kalem sürdüm. Ayağıma kırmızı bir converse geçirip kapşonlu sweatshirt'ün duruşuna aynada son kez baktım.

Odamdan çıkarken kapıdaki muhafızlar omuzları dik kıpırdamayan aynı görünüşlerini hep koruyorlardı. Ellerimi jeanımın ceplerine koyarak uzun koridorları yürüdüm.

"Nerdeler?" sorumu bir görevliye yöneltip arka bahçede oldukları cevabını aldım.

Büyük, gereksiz gösterişe sahip arka giriş kapısı benim gelişim üzerine açıldı. güneşin gözlerime olan tecavüzü, alışmam üzerine görüntüyü tekrar getirdiğinde tam karşımda arkaları dönük birçok kamuflaj kıyafeti giymiş sıraya dizili kişiler gördüm. Adımlarımı sıklaştırdığımda onların da önünde sıraya dizilmiş yüzleri bana dönük 5 kişi vardı.

MYTH -H.S-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin