.6.

35 10 6
                                    

Gözlerimi kapatıp tekrar açtım  allahım lütfen yiğeni, çocuğu, kardeşi falan olsun. Diye geçirdim içimden. Çok geçti . Gerçekten neden bu gün . Sınıfta ses yoktu herkes hocaya odaklanmıştı.  Aslında  hocaya değil yanındaki  kıza. Ali Hoca "bu ne sessizlik 12-A . Siz böyle olacaksanız ben her derse geldiğimde  yeni bir ögrenci getireyim"dedi.

Allahım şakası bile kötüydü ve dualarım  kabul olmamıştı. Ben 28  tanesine katlanamazken 29 olmuşlardı. Sınıfa bir göz attığımda sadece benim yanım boştu. Hiç  oyalanmadan yan sırama çantamı  koydum. Ali hoca"evet yeni ögernci kendini tanıt bakalım." Dedi. Yeni öğrenci  gülümseyerek "adım efsu yaman . Bursa anadolu lisesinden geldim ."dedi.

Ali hoca "peki. Geç  bakalım eylemin yanına ." Dedi Ve dünyam kararmıştı.

"Olmaz!"bütün sınıf  artık  bana bakıyordu.  Ali hoca "ne oldu kızım . Niye olmaz?"  Biraz düşündükten  sonra "neden olamaz...hocam orada çantam oturuyor  ama."  Hoca bana anlamaz bir şekilde bakarken "yani hocam benim çantam rahatına çok düşkündür . Yerinden kaldırmayalım  onu şimdi.  Siz hizmetçi  amcaya söyleyin yeni sıra  getirsin sınıfa ."dedim.

Sınıftan  "bu kızın mal olduğunu  kanıtlamış  olduk."  " nasıl bir kafa bundaki yaa bende istiyorum."  "Ders çalışmaktan  beyni sulanmış yazık" gibi şeyler  duyuyordum.  Ama umrumda mı ; tabiki nooooo.

Ali hoca "eylem çok yorgunum .lütfen yapma . Bak sabaha kadar beşik salladım. Zaten ders işlemeyeceğim. "
Hoca bunu söyledikten sonra sınıfta bir alkış tufanı  koptu. Mert "kralsınız hocam." Dedi . Allahın yağcısı ne olacak diye içimden geçiriyordum ki mert " yaa of eylem amma uzattın haaa sen buraya gel ben oraya geçerim" dedi.

Göz devirdim ve çantamı yan tarafıma yere  koydum . Efsu da gelip yanıma oturdu. Hoca bizi ses çıkarmamak koşuluyla  serbest bıraktı.

Bu gün şanslı günüm mü şanssız günüm mü anlayamadım. Hemen kalemlerimi ve defterimi çıkarttım. Taslaklara başlamalıydım. Yeni kız       " merhaba  tanışalımı?" Dedi . Kızın uzatmış oldugu eline aynada kendisini görmüş kedi gibi baktıktan sonra " ben eylem ." Dedim ve " şu anda çok önemli bir işim  var . Rahatsız etmezsen çok memnun olurum ." Dedim.

Emre ve mert arkadaki kızları kaldırıp yerine oturmuşlardı  bile.  Zaten siz eksiktiniz Diye geçirdim içimden. Emre denen fabrika  hatası biraz anırarak konuştugu için "biraz daha bağırırsan seni eşşek katagorisine sokacaklar. Ha gayret az kaldı. Layığını bulacasın." Dedim . Bana yaw he he der gibi baktıktan sonra "yaw he he ." Dedi .

Onlara aldırış etmemye özen göstererek  çizecegim şeye karar vermeye çalıştım. 25 dakika geçtikten sona sınıfın çoğunluğu  kafalarını sıraya koymuştu . Bende düşünmeyi  bırkatım,ki zaten hiç bir fikir gelmemişti  aklıma,ve kafami sıraya  koydum.

Efsu " bana işim var dedin ama deftere bakmaktan başka bir sey yapmıyorsun" dedi. Kıza ölümcül bakışlarımdan  atarak "geldiğin  okuldada her şeye burnunu sokarmıydın?" Dedim.

Kız neye uğradığını şaşırmıştı. Böyle bir tepki beklemiyordu sanırım. Yüzü birden düşünce kendimi kötü  hissetim " bir çizim yarışması  var . Çizimlerin teslim tarihi bugün   ve ben daha bir çizgi bile çizemdim deftere." Dedim. Sonra yaptığımın  saçmalık oldugunu anladım  ve " bende  sana niye anlatıyorsam ?!" Dedim.

"İstersen fikir verebilirim "dedi. Çoğu  zaman insanlardan yardım almazdım  ama şu  anda çok ihtiyacım vardı. Bir şey  söylemeden  önüme döndüm . Efsuda anlamış olacak ki "bak şimdi çizim demek iç  dünyanı beyaz bir sayfaya dök demek değilmi?" Dediğinde  kafamı salladım" tamam o zaman . Şimdi  seni çok mutlu eden 3 şey?  Diye sordu . Yüzüne bakmaya başladım " söylmeyeceksen yazabilirsin " dedi.

Defterin kenarına  güneşin doğuşu ,yanlız kalmak ve deniz  yazdım. "Şimdi  seni en çok üzen  yada korkutan 3 şey? Aklına ilk gelenleri yazıyorsun degilmi?"kafami salladım ve defterin kenarına   yükseklik, kelebeklerin  1 günlük ömrü  ve sadece karanlık yazdım . Tam efsuya sırada ne var dercesine bakmıştım  ki " bundan sonrası senin işin . Ben tuvalete gidiyorum gelecekmisin ?"diye sordu. Kafami olumsuz anlamda salladım . Coktan zil çalmıstı.

Yazdiklarima baktığımda  hepsi birbiryle alakasızdı. Oflayarak kafami sıraya koyduğum anda aklıma  o mükemmel  ötesi çizim geldi.

***

Son iki derste çizim sınıfına gittim . "Ohh be huzur." Dedim sesli ama sessiz bir şekilde. Arka dolaptan bir kaç A4 aldım ve masaya oturdum. Kalemi almak için uyandığımda  bir çift ayak fark ettim . Bu da ne? diye geçirdim içimden. Polisiye yanım kendini belli etti  ve kesin çocuğu öldürdüler sonrada en az kullanılan sınıf bu diye buraya attılar  yada çocuğun bacaklarını kollarinı kesip oklun farklı sınıflarına  koydular yada.. 3. Bir ihtimal gelecekken iç sesime yumruk attım ve susturdum.  Yavas yavaş ayakların oldugu yere doğru  yürüdüm .

kullanılmayan sıraların arkasında tavanı izlayen biri vardı. O da beni fark etti ve oturur pozisyona geçti  " beni fark etmeni beklemiyordum." Dedi. "Sende haklısın  kürek kadar ayaklarını kim olsa fark etmezdi." Dedim .oturur pozisyondan ayağa  kalktığında  başım ağır  çekimde  yukarıya doğru  kaldırmıştım.   bu veletler ne ara bu kadar uzadılar ya . Ayıp oluyo ama burada 12. Sınıf ve 1.60 bir ablanız  dururken sizin  ne haddinize 1.80 1.90 olmak diye geçiriyordum ki . Içeriye kapıyı kırarak bir kız girdi " çüşşş. Yavaşş " dedim. Kız bana göz devirerek "ayberk abi berkay abi kavga ediyor ." dedi soluk soluğa.  Adının ayberk olduğunu  öğrendiğim çocuk koşarak  kapıdan çıktı.  Tam kızda çıkacaktı ki kolunu tuttum "hangi berkay bu?" Dedim. Kız "12A daki "dedi. " Ne hali varsa görsün pis köpek " dedim ve sinsi bir şekilde sırıttım . Artık çizimlerr baslamaliydım.

Selammm millet . Yeni bir bölüm.  Yorum ve oylarınızı bekliyorum .

belki gece gibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin