「❛1.9|❝seninki de soru mu, hiç tuhaf değil.❞」

952 89 149
                                    


düzenlendi

☾_24kGoldn | city of angels

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☾_24kGoldn | city of angels

I sold my soul to the devil for designer

They said, "Go to hell, " but I told 'em I don't wanna

If you know me well, then you know that I ain't goin'

'Cause I don't wanna, I don't wanna

I don't wanna die young

iyi okumalar ♡


「❝seninki de soru mu, hiç tuhaf değil.❞」

10 Ekim 1973 | Çarşamba'nın devamı

'İnsanlara onların iyiliğini düşünüyormuş gibi görün ama kendi çıkarlarını güt.'

Kitaplarımı toplamama işaret ederek "Nereye?" dedi umursamaz bir sesle. Kitaplarımdan gözümü ayırıp ona baktım. "Sana ne ama çok merak ediyorsan"

"Ediyorum." dedi Regulus kaşlarını havaya kaldırarak. Bir an bu cevabına şaşırsam da çabucak toparlandım. "İksir hakkında birkaç şey sormak için Profesör Slughorn'a gidiyorum." dedim.

Umarım, beraber gideriz, Regulus.

"Sessizlik çok garip. Bir şey söyle." diyen Regulus Black'e göz devirdim. Acaba, nasıl bir konu açmamı istiyordu? Slughorn'un odasına beraber giderken uzun bir süre garip bir sessizlik olmuştu. Bundan memnun olmadığımı söyleyemeyeceğim, çünkü sessizlikten ziyade konuşmaya başladığımız an kavga ediyorduk. Sessizce yürümek daha güvenliydi.

Yine de ben herhangi bir şey söyleyene kadar kendi dediğini diretip başımın etini yiyeceği için aklıma gelen ilk şeyi söyledim. "Birinci sınıfta seni Karagöl'de gizlice boğmayı düşünmüştüm." dedim umursamazca omuz silkerek.

Ne kadar da güzel bir konu buldun hemen, Callista.

Başka zaman olsa Black ne kadar dediğini diretirse diretsin, burnunun dikine gidip onun dediği şeyin mutlaka tersini yapmaya özen gösterirdim ama bugün o kadar enerjim yoktu. Sanırım yavaş yavaş bu huyum Rabastan'a çekmeye başlamıştı.

𝐭𝐡𝐞 𝐨𝐫𝐝𝐢𝐧𝐚𝐫𝐲 𝐥𝐢𝐟𝐞 𝐨𝐟 𝐜𝐚𝐥𝐥𝐢𝐬𝐭𝐚┃𝐫𝐞𝐠𝐮𝐥𝐮𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin