Crazy Quad

•8•

༄༄༄

Lisa'dan;

"Sikeyim!"

Sinirli bir şekilde elimdeki telefonu yatağa fırlattım ve aynı sinirle etraflarına bakınan kızlara doğru döndüm. Yaşananlara hâlâ daha inanmak istemiyorken, nasıl bir tepki vermemiz gerektiğini de şaşırmıştık doğrusu.

"Önce düz bir şekilde döveceğim, sonra da ters çevirip bir de öyle döveceğim onları!"

Rosé'nin dedikleriyle beraber yatağa oturduğumda, bu sefer Jennie ayağa kalktı ve sinirle odada dolanmaya başladı. "O şerefsizi uyardım ama ben! Hiç iyi şeyler olmaz dedim ona ama beni dinleyen yok ki!"

"Kızlar tamam bir sakin olun..." Jisoo'nun dedikleriyle beraber şaka mı yapıyorsun dercesine hepimiz ona doğru bakarken, o ise pes edercesine ellerini iki yanına doğru kaldırdı ve birkaç saniye sonra da indirdi.

"Tamam tamam bir şey demedim. Sadece önce bir sakin olun ki, onlara ne yapacağımıza daha kolay bir şekilde karar verelim."

Jisoo'nun dediklerini mantıklı bulduğumda, Jennie'de aynı şekilde mantıklı bulmuş olacak ki, hızlıca yatağa yani Rosé'nin yanına oturarak önüne gelen saçlarını geriye doğru attı.

Şu anda Rosé'nin odasındaydık ve yaklaşık 15 dakikadır o aptal üçlüye sayıp sövmekle meşguldük. Jennie'nin, Taehyung'la beraber aldığı cezanın üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti ve bugün ise kimya hocasının bana verdiği ödevi teslim etme günüydü.

Jennie, Taehyung'la konuştuktan sonra o aptal üçlü yanımıza gelmiş ve ödevi yapacaklarını söylemişlerdi. Biz de gerçekten yapacaklarını düşündüğümüz için hiç üstelememiş ve onlara güvenmeyi tercih etmiştik.

Sonra ne mi olmuştu?!

Bir hafta boyunca her şey çok sakin bir şekilde ilerlemiş ve onlarla pek muhatap olmamıştık. Bugün kimya dersine girmeden önce ödevi sorduğumda ise, yapmadıklarını söylemeleri ile hayatım boyunca hiç şaşırmadığım kadar şaşırmıştım sanırım.

Hocadan işittiğim azara mı, müdürden işittiğim azara mı, yoksa ailemden işittiğim azara mı sinirlensem bilemezken kızlarla beraber aceleyle okuldan çıkmış ve evimize gelmiştik. Zaten okulun bitmesine de son 3 ders falan kaldığı için çok sorun olmamıştı.

"Hayır, bizde de aptallık var! Nasıl güvendik ki onlara?! Bir bokluklar çevirecekleri çok belliydi!"

Jennie'nin dedikleriyle beraber kafamı aşağı yukarı doğru salladığımda bıkkınca bir nefes verdim ve ellerimle yüzümü sıvazladım. Onlara hiçbir şey yapamadan eve gelmiş olmak da, ayrıca canımı sıkmaya yetmişti zaten.

Neden mi hiçbir şey yapamamıştık?!

Çünkü bu aptal üçlü, müdüre gidip bir de bu ödevi onlara zorla yaptırmaya çalıştığımızı söylemişler ve müdür de, beni aileme şikayet ettiği zaman bunu da söylemişti.

Ailemle yeterince aram bozulurken bir de bunların üzerine okulda olay çıkartsaydım eğer, ailemin beni hem bu okuldan hem de kızlarla kaldığım bu evden alacağını bildiğim için susmayı ve hiçbir şey yapmamayı tercih etmiştim.

Kızlar da aynı benim gibi sırf başım derde girmesin diye hiçbir şey yapmamışlardı. Yani, bundan önce de birçok vukuatımız olmuştu tabii ki de ama hiçbir öğrenci bizi gidip müdüre şikayet etmeye cesaret edemediği için ailelerimizin de bu olan bitenlerden hiçbir zaman haberleri olmazdı.

"Yok yok, bunu onların yanına bırakamayız! Böyle bir şeyi yaptıkları için pişman etmeliyiz onları!"

Rosé'nin dedikleriyle beraber, "Kesinlikle..." diyerek kafamı aşağı yukarı doğru salladığımda Jisoo'nun sesini duymamla beraber de kafamı ona doğru çevirdim.