•3•

2.5K 328 357
                                    

༄༄༄

Rosé'den;

"Yeni gelenlere tek tek hoş geldin demeye bayılırız biliyor musunuz beyler?"

Lisa'nın dedikleriyle beraber üçü de şaşkınca birbirlerine bakarken geçmelerini engellemek için masaya koyduğum bacağımı çekerek, ellerimi arkamdaki sıraya yasladım ve gözlerimi tekrardan konuşmaya başlayan Lisa'ya doğru çevirdim.

"Ne kadar kibarsınız, teşekkür ederiz."

Jimin denen çocuğun konuşmasıyla beraber dördümüz de kahkaha attık. Onlar gerçekten de çok sevimlilerdi fakat biz, bu kadar sevimliliğe hiç alışkın değildik doğrusu.

Bir de tüm bunları yüzündeki masum gülümsemeyle beraber söylediği için oldukça komik görünüyordu şu anda bana göre. Sessiz geçen birkaç saniyenin ardından ise, kafamı iki yanıma doğru salladım ve gülüşümü bastırmaya çalışarak Jennie'ye doğru döndüm.

"Jennie, bak biz diyorduk sana çok kibar kızlarız diye de sen inanmıyordun bize!"

Dediklerimle beraber sırıttı ve gözlerini devirdi. Onun bu hali benim de sırıtmama sebep olurken, bu sırada da Jungkook'un konuştuğunu fark ettim.

"Şey, biz artık gidebilir miyiz? Kütüphaneye uğramamız lazım, tamamlamamız gereken bir sürü eksik konu var da..."

Dedikleriyle beraber hayrete düşmüş bir şekilde ona baktım çünkü ben en son kütüphaneye ilkokuldayken gitmiştim herhalde ki, o da zaten hocaların zoruylaydı. Yani bana göre ders çalışmak için kütüphaneye gitmek falan oldukça uzak bir kavramdı.

"Bunlar tam da tahmin ettiğim gibi çıktı kızlar ve tabii ki yine yanılmadım..."

Lisa'nın dedikleriyle beraber istemsizce kafamı aşağı yukarı doğru sallarken, "Nasıl yani? Nasıl çıkmışız?" diye şaşkınca konuşan Taehyung'a doğru döndüm. Bu sırada Lisa ise, elindeki kitaplarla beraber onlara doğru ilerlemeye başladı.

"Onu boşverin de şimdi, konuşmamız gereken daha başka şeyler var."

Tam önlerinde durdu ve elindeki üç kitabı sırasıyla tek tek onlara doğru uzattı. Üçü de ellerindeki kitaplara şaşkınca bakarlarken, Lisa ise bu sırada tekrardan konuşmaya başladı.

"Hocayı duydunuz siz de zaten, haftaya kadar bu kitaplar çözülecek. Arkadan bakmazsanız sevinirim, malum hocamız çok dikkatlidir de..."

Lisa, onlara doğru bakarak sevimli bir şekilde gülümserken; o üçü ise, birkaç saniye boyunca birbirlerine doğru baktılar. Ardından da Jungkook, hafif çekingen bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"İyi de, bu senin ödevin değil miydi? Biz neden yapıyoruz ki?"

Bunun üzerine Jisoo ise, Lisa'dan önce davranarak konuşmaya başladı. "Bakın şimdi, bu okulda çok önemli bir kural vardır." Jisoo'nun dedikleriyle beraber anlamsızca kaşlarını kaldırdıklarında sırıttım ve bu sefer de lafı ben devraldım.

"Bu okulda senin ya da benim ödevim diye bir şey yoktur. Bizim ödevimiz vardır ve bu yüzden de anlayacağınız üzere bu ödev sadece Lisa'ya ait değil."

Aslında biz hiç ödev yapmayız demek istesem de, onları daha fazla şaşırtmak istemediğimden dolayı böyle bir açıklama yapmanın daha mantıklı olacağını düşünmüştüm.

"Ama-"

"Çok soru soruyorsunuz ve biz bu kadar soru soranlardan hiç hoşlanmayız!" Jennie, Taehyung'un sözünü sert bir şekilde keserken; bu sırada ben ise, bu durumdan sıkıldığımı fark ettim.

Crazy QuadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin