Yaramaz bir çocuk gibi benliğimin içinde saklanan koyunum hastanede yaptığım şeyden sonra beni terk etmiş ses vermiyordu. Herkesin çevresine karşı aşılmaz olan bir şeyleri vardır. Kiminin duvarları kimin buzdan kaleleri kimin barikatları ya da kiminin de kendini hapsettiği kuyular…
Peki ya benim neyim vardı?
Duvarlarım mı?
Hayır.
Buzdan kalelerim, şatolarım mı?
Hayır.
Benim sadece benliğime hapsettiğim, sevimli yaramaz bir koyunum ve aşılması zor olsun diye her gece uzattığım çitlerim vardı.
Uzun.
Sağlam.
Yıkılmaması için arkasına her defasında daha kalın tahtadan yaptığım bariyerlerle.
Bu sakat koyunda zaten üzerinden atlayamadığı için benliğime musallat olmuştu. Zamansız çalan saat gibi olur olmadık yerde beynimi ele geçirmişken, şimdi hangi cehennemdeydi. Tam da ihtiyacım varken. ‘Gözlerimi yaşartıyorsun yalancı hemşire. Yapma bana ihtiyacın olduğunu mu düşünüyorsun cidden son yaptığından sonra?’ ‘Birkaç saniye öncesine kadar evetti. Ama fikrimi değiştirdim. Acele ettim sanırım ne dersin!’ ‘Keyfin bilir yalancı hemşire herkesten her şeyi saklayabilirsin ama beynin bana ev sahipliği yaparken benden saklayabileceğini düşünecek kadar ergen olma!’
Haklıydı.
Lanet olsun neden her defasında haklı çıkan o oluyordu.
Çitlerin ardında otlamakta olan çok sevgili doğruluk abidesi koyunum başını kaldırıp uysal hareketlerle çitlere yaklaştı ‘Yalancı hemşire hadi anlat derdini ne oldu,’ dedi. Cidden ne olmuştu.
Hiçbir şey.
Tek sorun çevremde ki insanların kolum yüzünden acıyarak bakması dışında. Kolum kesilmemişti. Tek kollu değildim hani. Altı üstü bir dirseklik vardı. Ne bu gözlerde oluşan acıma duygusu? Daha fazla insanların acırmış gibi bakışlarına maruz kalmamak için hızlı adımlarla fakülteden içeri girdim. Yanımdan geçip giden insan karmaşası buraya ait olmadığımı haykırdıkça adımlarım geri geri gitmek için diretiyordu. Atarlı koyunumda etrafa yabancı gözlerle bakıp korunaklı bölgesi olan çitlerin arkasına geçmiş uysalca kendini kamufle etmeye çalışıyordu. Bende kimden yardım istiyorsam pis korkak.
Hala anlayamıyordum, nasıl olurda kazanırdım İstanbul üniversitesini. Tercih listesine yazmadığıma adımın Ela olduğu kadar eminim. Oysa şimdi burada bu dört duvar arsında istemediğim bir üniversitede okuyorum. Ne mi oldu? Üniversite tercihleri yapıldığı zaman ben, Sevda ve Pınar sadece Bursa’yı yazmıştık. Puanlarımızın tutup istediğimiz bölümün geleceğinden o kadar emin olup büyük risk alarak tercih listesinin sadece ilk sırasını Bursa olarak girmiştik. Bu yüzden o kadar eminim ya tek tercih olduğu için. Tek tercihle yaptığımız bu çılgınlığı duyan dershane hocalarımızın azar yeme kurbanları olmuştuk ta ki sonuçlar açıklanana kadar. Üçümüzde aynı üniversite aynı bölüm vermiş beklerken sonuçların açıklandığı gün tam bir hüsrandı. Kazanmasam bile bu kadar şok olamazdım, olamazdık. Ben ve Pınar Psikoloji bölümü yazarken Sevda Hanım bizden gizli Felsefe bölümünü yazmış. Ama bu o an için ikinci bir olaydı. Asıl olay biz her şeyimizi hazırlamış Bursa’yı kazandığımızı beklerken kocaman harflerle 'İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü' yazması hepimiz için tam bir şoktu. Üçümüzün de İstanbul Üniversitesi yazması ne büyük ironi. Biz tek tercih Bursa vermişken İstanbul olması, birimizin olsa yanlış verildi diyeceğiz ama nafile üçünün de yanlış olma olasılığı mümkün değildi. Bu durumu hocalarımıza açtığımızda dedikleri tek şey içimizden birinin ayrılmamak için gizliden değiştirmiş olabileceğiydi. Ama bu imkânsızdı. Kimse kimsenin şifresini bilmiyordu. Belki ben birazcık Pınar’ınkini biliyor olabilirdim. Elbette burada okumamızda bir sorun yoktu, tek sıkıntı her şeyi Bursa’ya göre ayarlamış olmamızdı. Bir hafta içerisinde hiç bilmediğimiz bir şehre gelip yerleşmek hepimizde bazı şeyleri tepe taklak etmişti. Ölenle olmuşa çare yok derler. Bizde olmuşa çare yok deyip başa gelen çekilir hesabı yaptık.
![](https://img.wattpad.com/cover/28573374-288-k438886.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cage Before
WerewolfÖlüm korkusu saçan bir beden... O bedene ait intikam yemini etmiş bir ruh... Ve intikamı için aşka yenik düşmemeye karar veren bir adam... O Azrailin sağ kolu olan Çağrı KORKMAZ ! " Masum ve güzel olman senin için bir anlam ifade etmeyecek Ela! Ç...