..
Yine bir cam kenarı ve yine bir geçilen her yolu izleyen ben... Düşünce dehlizine atılmış ruhum her döndüğü köşede bağıran düşüncelerimin arasında sıkışıp kalmış. Kendine kuytu sessiz bir kenar arayışına girmesi aslında hiçbir şey ifade etmiyordu. Ne kadar saklanmaya çalışsa aksine o kadar gün yüzüne sefa oluyordu. Saklanmak bir kaçış değildi. Üstü örtülmüş ruhum çırpındığı yerde sadece yara almaktan öteye gidemiyor, her defasında şiddetli bir şekilde küçük bir kız çocuğunun dizini kanattığı gibi kanatıp kapanması zor yaralar almaktan başka bir şey yapmıyordu. Ruhun aldığı her yara alındığı tarihi ve sebebi unutmaz, onu zihnin en puslu yerinde pusun altında saklardı. Zamanı geldiğinde tekrar gün yüzüne çıkarıp ruhla birlikte bedeni azap içerisinde kavurmak ve yok etmek için. İki gün önce yaşadığım, puslu yaralar rafının en üst çekmecesinde bulunan görüntüler gözlerimin önüne üşüşmüş düşüncelerimi talan ediyordu tek farkla, o gün her şey gecenin bir yarısında iken şimdi sabahın bir köründe gelişmişti. Başka farklılıklar aranması gerekirse o gün kurtarılan ben, kurtaran kişiyi tanımazken, bu gün kurtarılan ben, kurtaran kişiyi bir kerelikte olsa görmüştüm. Bu şehirde ilk edindiğim arkadaşımın arkadaşıydı sonuçta.
Gözlerimin önünde devamlı değişen tablo bu sabah çıkmadan önce bıraktığım çöpün çöp konteynırının yanında durduğu tabloya dönüşünce eve gelmiş olduğumuzu anladım. Peki, ama nasıl? Ben adresimi söylememiştim bile. Oturduğum koltuğun tarafındaki kapının açılmasıyla Çağrı'nın kafası da görüş alanıma girmiş bulunmaktaydı.
"İnmeyi düşününce haber ver, ona göre taksiciye gidip, gidemeyeceğini söyleyeceğim," dedi. Taksi kaç dakikadır durmuştu ki?
Çağrı yavaş hareketlerle kolunu kaldırdı saatine baktı. Birkaç saniye bekledikten sonra dudaklarını aralayıp "On dakika falan olmuştur, inmeyi hala düşünmüyorsan söyle de ona göre ücret ödeyelim," dedi hayli sıkılmış olduğunu belli eden iğneleyici bir ses tonuyla. Düşüncelerden boğulan ruhum bulunduğum zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyecek kadar kendini yitirmiş, bu yaşananlardan sonra başka bir boyuta geçiş evresine gelmişti resmen.
Çağrı'nın yardımıyla taksiden inip siteye doğru yürümeye başladık. Bizi gören güvenlik görevlisinin bana atmış olduğu bakış her şeyi özetliyordu. Gözlerinde beliren ifade nasıl bu hale geldiğimi beynine düşündürtürken, gözlerinin yanımda bulunan Çağrı'ya kayması işi yokuşa sürmekten başka bir şey yapmadığına emindim. İki gün önce bandajlı bir kolla gördüğü kızı şimdi üstü başı ıslak ayağı bandajlı olarak görmek akılda soru işaretlerine sebebiyet veriyordu. Sadece güvenlik görevlisi değil kim olsa aynı tepkiyi verirdi. Tam bir enkaza dönüşmüş bedenimin ıslak olması her şeyi çıkmaza sokuyordu şu durumda. Sol kol dirseğim bandajlı iken şimdi ona eşlik eden sağ ayak bileğimin yanında ıslak kıyafetler her şeyi daha berbat bir hale getiriyordu. Güvenlik görevlisi bize yaklaşırken Çağrı'ya bakıp "Yardıma gerek var mı Çağrı," diye sordu. Çağrı başı ile olumsuz anlamda bir hareket yaptıktan sonra güvenlik görevlisinin gözleri bana kaydı tekrar. Gerçekten gerek olmadığına kanaat getirmiş olmalı ki arkasını dönüp kulübesine doğru tekrar yürümeye başladı. Benimle beraber aynı durumda olan koyunum neye şaşıracağına şaşırmış bir vaziyette bana bakıyor bir şeyler fısıldamamı dört gözle beklediği halde, bilmediği bir şey vardı ki bende aynı durumdaydım. Koyunum ne kadar biliyorsa bende o kadarını biliyordum.
Ne bir eksik.
Ne bir fazla.
Güvenlik görevlisi Çağrı'ya adı ile hitap etmişti. Bu demek oluyordu ki birbirlerini tanıyorlardı. Peki, ama nasıl? Belki arkadaşlardır, ene mantıklı görünen bu fikre sıkı sıkı tutunup öyle çıkmasını umdum. Aksi takdirde evimi nasıl bildiği, görevliyle nasıl tanışıklığı olduğu aklımda onlarca birikmiş cevapsız sorulara bir yenisini daha eklemekten başka bir şey yapmayacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/28573374-288-k438886.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cage Before
Hombres LoboÖlüm korkusu saçan bir beden... O bedene ait intikam yemini etmiş bir ruh... Ve intikamı için aşka yenik düşmemeye karar veren bir adam... O Azrailin sağ kolu olan Çağrı KORKMAZ ! " Masum ve güzel olman senin için bir anlam ifade etmeyecek Ela! Ç...