~12~

1K 78 15
                                    

🧸

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Miray ile Tony kahvaltılarını yavaş yavaş bitirdikten sonra o kadar eğlenceli bir sohbete girmişlerdi ki kahvaltı bitmesine rağmen masanın başında oturmuş kahkahalar ile gülüyorlardı.

Göl kenerındaki masa o kadar huzurluydu ki eğlenen ikiliden hiçbiri kalkmak için yeltenmemişti bile.

"Tanrım! Gülme! Cidden orada beni bırakıp gitmişti!"

"Annenin seni bırakıp gittiğine inanamıyorum!"

Tony Miray'ın anlattığı küçüklük anısıyla kahkahalar ile gülerken kıkırdayan Miray kendini oturduğu sandelyeye iyice yasladı.

"Aslında bir yandan haklıydı. Benim de çocuğum o kadar ağlasa ben de onu bırakırdım."

"Eminim ki sen bırakmazdın."

Tony gülmeyi kesip yüzünde sadece buruk bir gülümseme ile kıza bakarken yavaş yavaş gülmeyi kesen kız kendini izleyen adamın koyu renkli gözlerine odaklandı. O sırada huzurlu masada garip bir sessizlik geçtiğinde Miray adamı başıyla onayladı.

"Evet.. Belki de bırakmazdım.."

"Sen bıraksan bile ben bırakmazdım.. O çocuğu birinin alması gerekiyor."

Tony'nin son dediği garip ortamda yeniden gülüşmeler yarattığında bir anda çalan bir telefonun sesi ikinci bir sessizliğe neden olmuştu.

"Kusura bakma. Hemen gelirim."

Tony cebinde çalan telefonu dikkatle çıkarıp masadan biraz uzaklaştığında masada tek kalmış olan Miray yaslandığı yerde doğrulup kollarını masaya sabitledi. Koyu renkli parlayan gözlerini de huzurlu göle çevirdiğinde içinden çıkan sıkıntılı nefesi durdurmamıştı.

Babasıyla annesi hakkında konuşmak garipti. Ne de olsa geçmiş hala karışıktı ve her şey hala yeni sayılabilirdi. Kim yıllar sonra bulduğu babasıyla yeni ölmüş annesini konuşurdu ki?

Miray annesini yeniden hatırlamasıyla gözlerinin hafiften nemlendiğini hissederken duyduğu bir sesle gülümser şekilde çoktan yanına gelmiş adama baktı.

"Hadi kalk! Eve dönmemiz gerekiyor! Sana evde bir şey göstereceğim."

"Biraz daha oturamaz mıyız?"

"Üzgünüm ama hayır."

Tony heyecanla kıza bakıp kalkmasını beklerken onun surat yaptığını fark edip koyu renkli gözlerini devirdi.

"Hadi! Evdeki şeyi görünce çok beğeneceksin!"

"Umarım beğenirim Stark! Yoksa benimle buraya yeniden gelmen gerekir!"

Miray'ın dediği ile istemsizce gülen Tony oldukça yavaş hareket eden kızı kollarından tutup arabaya doğru sürüklerken Miray büyük bir kahkaha patlattı.

Şu an Tony'e fazla zorluk çektiriyordu ve bu nedense hoşuna gitmişti. Tony'nin yüz ifadeleri gerçekten çok komikti.

Tony'nin sürükleyerek arabaya soktuğu Miray ve yorgun Tony lüks arabaya yeniden binip açtıkları şarkılar ile eğlene eğlene eve giderken ikinci kez çalan telefon yüzünden bir anda müzik susmuştu.

Bunu fark eden Tony telefonu arabanın hoparlöründen açmak yerine özellikle kulağına götürdüğü zaman Miray kaşlarını çattı. Tony neden onun yanında konuşmuyordu?

Daughter of Stark || DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin