Daughter of Stark || Düzenleniyor

~6~

🧸

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Miray, Pepper ile konuştuktan sonra yeniden Tony'nin yanına uğramadan Happy ile beraber eve geri gelmişti. Tüm yol boyunca aklında Pepper'ın dedikleri ve vermesi gereken iki seçenek dönüp dururken eve gelmesi düşüncelerinde pek bir şey değiştirmemişti.

Uzun süre evde tek başına düşünüp eve Helen Teyzesi, Adele ve Adrian geldiğinde iki çocuğu bir odaya sokup kadına belli etmeyecek şekilde kapıyı birkaç kez kilitledi.

"Hey, neler oluyor?"

"Bugün neler olduğuna inanamayacaksınız! Size çok önemli bir şey danışmalıyım!"

"Baştan söyleyeyim, mutfaktaki musluğu patlattıysan sana asla yardım etmem! Son seferinde sırılsıklam olmuştum."

"Hayır Adri, konu daha ciddi."

Miray çocuğun alaylı tavrını bırakması için ciddi bir ses tonunda uyardığında olayın ne ile ilgili olduğu anlayamayan iki çocuk birbirine baktı. Ne olmuş olabilirdi?

"Miray? Ne oldu?.. Annen ile mi ilgili?"

Miray kızın sorunu başıyla olumsuz şekilde cevaplayıp kendini yatağın üstüne atarken çocukların şu an meraktan öldüğü kesindi.

"Tony ile ilgili."

"Yani.. Babanla mı ilgili?"

"'Tony' ile ilgili."

Miray sertçe çocuğa bakıp "Tony" kelimesini oldukça vurgularken Adele göz devirdi.

"Peki, ne oldu? Aradı mı?"

Miray soruyla istemsizce gerilip bir kez daha başını olumsuz anlamda sallarken hızla konuştu.

"Daha iyisi.. Ya da kötüsü.. Buraya geldi."

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

"Aman Tanrım! Peki gidecek misin?!"

"Daha yeni geldin Mi! Hemen gidecek misin?"

"Bilmiyorum! Gerçekten ne yapmam gerektiği bilmiyorum. Aslında onunla konuşmak bile istemiyordum ama.. O bayılınca.. Gerçekten korktum. Ne kadar kötü biri olursa olsun onu da kaybetmek istemiyorum. Onunla yaşayabilir miyim, onu da bilmiyorum! Ya delinin teki çıkarsa?! Onunla nasıl yaşanır ki..?"

Miray çaresizce önünde oturan iki çocuğa bakıp bir cevap beklerken herkes kendi içinde bir beyin fırtınası yapıyordu ve bu oldukça da belliydi.

Odada sessiz geçen yaklaşık 10 dakika sonunda ilk karara varan kişi olan Adele kendinde emin bir şekilde konuştu.

"Ben senin gitmeni istemiyorum ama sanırım gitmelisin. Onu kaybetmekten korkuyorsun Mi. Eğer onunla Amerika'ya dönmezsen onu zaten kaybedeceksin. O Amerika'da sen burada olunca birbirinizi ne kadar görebilirsiniz ki?"

"Ben de gitmeni istemiyorum Mi. Daha yeni geldin! Yaptığımız onca planın hepsi çöp mü olacak?! Ama eğer onu gerçekten baban olarak görüyorsan işin rengi değişir.. Sadece pişman olmayacaksan gitmelisin. Bunun da kararını sadece sen verebilirsin."