bir sürü bir sürü yorum istiyorum, ona göre
keyifli okumalaaar
"Jennie, o kutuyu kütüphaneye taşı." Okul müdürünün sesini sonsuza kadar kesmek istiyordum. Bir hafta uzaklaştırmadan sonra içine sindirememiş olsa gerek bu uzaklaştırmayı sabahtan beridir bana bir şeyler taşıtıyordu sürekli.
Nefes nefese kalmış halde gösterdiği büyük boy kutuyu kucakladım. Tanrı aşkına içinde ne vardı bunun?Önümü göremiyordum ve kutu tozdan ibaret gibiydi resmen.
Bana tekrardan söylenmemesi odasından çıkıp kütüphaneye doğru yol aldım. Kütüphaneye giden koridorda bizim sınıf vardı ve Lalisa yanında Yoojung ve birkaç kişiyle ayaküstü sohbeti yapıyordu. Yanlarında durup elimde ki kutuyu ayak ucuma koydum.
"O elindekiyle ne yapıyorsun sen?" diye sordu Lalisa.
"Müdür canıma okumaya yeminli de..." soluk soluğa kalmıştım birkaç dakika içinde. Sırtımı geriye doğru gerdim. Sırtım acıyordu. "Sizden ne haber?"
"Bambam, sevgilisi tarafından aldatılmışta onu teselli ediyorduk." dedi Yugyeom. Bambam'ın omzuna başını koyup ona sarılırken Bambam onu sinirle iteklediğinde yanından kaçarken Yugyeom kıçına bir tekme yemekten kurtulamamıştı.
"Siktir git buradan duygusuz pezevenk!" Lalisa Bambam'ın kolunu tutup kendine çektiğinde Bambam bütün gücü çekilmiş gibi cevap bile vermeden ona uydu ve başını Lalisa'nın omzuna kafasını koydu. Lalisa, sırtını sıvazlarken gözleri kapalıydı. İkisisinin de Taylantlı olması ve küçüklükten beridir yakın arkadaş olmalarının artısıyla onların bu huyuna bayılıyordum. Bazen Lalisa'yı paylaşmak istemeyen yanım baskın olsa da şu an Bambam'ın sadece Lalisa'ya değil hepimize ihtiyacı vardı. Çünkü o sevgilisine gerçekten de aşıktı ve ondan asla böyle bir şey beklemiyordu.
Onun hakkında saatlerce konuşabilirdi ki konuşuyordu. Ben önceden pek yakın değildim ama son bir aydır sürekli birlikteydik ve garip bir şekilde sürekli meşguldük. Bir şeyleri düşünüp canımı sıkmaya vaktim yoktu. Çünkü bir aydır anonim bana ne yazıyordu ne de herhangi bir iz vardı. Anonim, bir anda ortadan kaybolmuştu. Böyle bir anda gitmelere alışmış gibi davranmayı kesmeliydi yoksa onu unuturdum.
Bana kendini hatırlatmak zorundaydı. Her gece konuştuğumuz gibi konuşmalıydık. O geceden sonra ertesi sabah evimde uyanmıştım. Beni eve onun getirdiğini biliyordum ama asıl sorun bu değildi. Lalisa bana o gece olanları inatla hatırlamadığını ve eve bile kendisinin nasıl geldiğini hatırlamadığını söylüyordu. Anonim beni getirdiyse Lalisa'yı eve kim getirmişti ya?
Birkaç defa anonime yazmıştım ama o beni görmezden gelmişti. Görüldü bile atmamıştı mesajıma!
Neler olduğundan bihaberdim ve ne yapacağımı bilmediğim zamanlarda bir anda kendimi insanlarla sohbet ederken, vakit geçirirken bulmuştum. Daha çok sosyalleşmeye başlamıştım. Aslında bunu bana öğreten kişi yine anonimdi. İnsanlarla artık rahatlıkla muhabbet edebiliyor biraz daha fazla konuşabiliyordum. Bunu bana öğreten anonime teşekkür etmek istiyordum. Bunun için ona ihtiyacım vardı. Yine. Ama o yoktu.
"Bambam," Ona seslendiğimde çatılan kaşlarını bana çevirdiğinde benim ona bakışlarımı görünce yüz ifadesi yumuşamıştı. "Yanlış anlamazsan sana bir şey sorabilir miyim?" diye sorduğumda yanıma adımlayıp önümde durmuştu."
"Gözlerin neden doldu kuzum?" diye sorduğunda elini yanağıma koymuştu ve çeneme doğru yol alan yaşı eliyle dağıttı yüzümde. Ağladığımı bilmiyordum. Neden durduk yere ağlıyordum ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise ~jenkai
FanfictionBana bakıyorsun, sana gülümsüyorum. |Jongin × Jennie| #kai 70. #fanfiction 50. #jjungkook 1. #chenyeol 1. başlama tarihi: 28.10.2018