1.Bölüm : Asla

959 71 29
                                    

"Bilirsin işte ne kadar kırılsam da, üzülsem de yine dönüp dolaşıp sana geleceğim. İnsan canının parçasından nasıl uzak kalır ki?" diyemedim. Sesim sanki içime gömüldü. Belkide sözcükler içten içe çığlık attıla. Olmadı. Arkama son kez baktım. Gölgesi bile kalmamıştı. Hala kalbimdeyken, gitmek sayılır mıydı seninkisi? Kime anlatacağım içimdeki bunca şeyi? Hem anlatsam anlayabilecekler mi?

"Buralardan gitme. Buralar gitsin ama sen gitme. Üz ama gitme. Canımı yak ama, ne olur gitme. Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Sende gitme." dedim kendi kendime.

Siyaha bürünmüş boyası akmış duvara çömeldim . Sonra ağladım. Bütün acımı göz yaşlarıma bölüştürüp, hıçkıra hıçkıra ağladım. Yine de geçmedi.

Benim sana senden başka anlatıcak bir şeyim yok. Ve en çok sana ihtiyacım varken, en çok da sende kırıldım. Oysa sesindi huzurun tanımı.

Lakin biliyorum, anlatınca da geçmeyecek bu sızı. Hem anlatsam, hisseder miydiniz acılarımı? Sizinde diri diri toprağa gömülürmüydü göz yaşlarınız ?

Tozdan yanları oyulmuş aynama baktım. Acı hep en yalnızları bulurdu, en masumları. Bir yerim acıyor ama nerem bilmiyorum. Fiziksel olarak bir şey hissetmiyorum. Ama acı var, acı çekiyorum. Ama nasıl olduğunu bilmiyorum.

Gürültü oluştu. Yere düşen saç tellerimin gıcırtısıydı. Sonrada makasın yerle buluşma sesi. Gözlerimi yerden kaldırıp aynaya baktım. Gözümdeki siyah ışığı gördüm. Oysa hala masumca bakıyordu o kadar acı çekmesine rağmen.

Küçük bir çocuğun şekerinin yere düşmüş haliydi gözlerim. Ne kadar güzel olsa da artık bir işe yaramazdı. Onlar tek bir işe yarardı, siyah ışığı yaşatmak. Peki ya kalp ne işe yarardı? Acı çekmeye mi yoksa için için yanmaya mı?

Ağlamayın saçlarım, sizde bensiz olabilirsiniz. Bak örnek alın onu, sizde "Bitti," diyerek çekin gidin. Size rüzgarda yardım eder, peki ya bana?

Karanlık odam siyah ışığımla aydınlanır mıydı bilemiyorum ama beni artık hiçbir ışık boğamazdı. Çünkü ben ölüydüm artık. Nasıl gitme diyebilirdim ona? O başkasına canını bile verebilirken, başkasıyla nefesini paylaşabilirken. Oysa benlede yaşanabilirdi onlar. Zihnime o kızı getirdim. O güzellik kelimesinin anlamıydı, bende işte.

O bana kendimi bir hiçmişim gibi hissettirdi. İnsan en zor kime veda eder biliyor musunuz? Son sözünü söyleyemediğine .

Bırakıp da gidenler, geride kalanları hiç; hiç mi hiç düşünmezler.

Gittin lan ciddi ciddi . Giderek ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir .

Öyle bir gittin ki. Artık içimdeki sokakların hiçbiri size çıkmıyor bayım.

Zehirli Duygular #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin