Yılbaşı Partisi

2K 76 6
                                    

"Of Selim yani of! Bir yılbaşı partisi yapalım dedim, ben olmadan mahvoldu yine herşey! Getir şu sopaları!" Selim koltuk değneklerini koltuğun yanına koydu. "Şebnem biz seninle bayadır kavga etmiyorduk ne oldu yine ya!" Sinirle ayağı kalktım ve masaya doğru ilerledim. "Şimdi, Kainat sen şu numaradan ağaç sipariş et. Çam ağacı olsun, söylememe gerek yok heralde?" Kağıdı uçak yapıp koltuğa fırlattım. "Özgür yemekler ve içecekler konusunda sana güveniyorum. Almilla'yla sen mutfağa giriş." Özgür hazır ol pozisyonuna geçip tek elini başına koydu. "Emredersiniz komutanım!" Almilla 'da yapmaya çalıştı, ama beceremeyince elini sallayıp mutfağa doğru yürümeye başladı. "Can'cım sende yılbaşı için ağaç süsleri, masa, duvar, balkon, bahçe ne süsü varsa sipariş et. Bilirsiniz, fazla süsü severim. Takma işinide yaparsın, boyunda uzun maşallah!" Herkes işine dağılınca Selim'e döndüm. "Sevgilim, sana gelince," Kaşlarını çattı. "Nolur zor birşey verme!"
"He yok, üzerimi değiştirmem gerek. Yardım et diyecek-" Birden Selim'in gözleri pörtledi, bakışları değişti ve beni kucağına alıp kendi odasına çıkardı. Yatağa oturdum ve bavulumun önüne geçtim.
Hee size söylemedim tabi. Selim bana kıyamadı gel bizde kal dedi.
Bavuldan bir kazak ve pantolon çıkarıp yatağın üzerine koydum. Ellerimle tişörtümün ucunu kavramıştımki gözüm Selim'e kaydı. "Ee sen hala burda mısın? Yardım et dedim, sağolasın çıkardın odaya kadar, e şimdi hadi git!" Selim tavana bakarak gülümsemeye başladı. "Buda mı gol değil be! Bilmem gerekirdi ama altından bir iş çıkacağını. Şebnem bu sağı solu belli olmaz. Belimede yazık oldu. Alçı bir ton zaten. Allah'tan kaslı bir sevgilisi var yoksa yanmıştı. "
"Canım, iyi misin?" Cevap yok "Selim korkuyorum bak." En sonunda bana döndü. "Kolay gelsin o zaman, ben çıkıyorum." Başımı salladım. Kapıya kadar gitti. "Bak çıkıyorum." Kaşlarımı çattım. "Hadi gitsene arkadaşım!" Kapıyı kapatıp çıktı. Bende arkasından kapıyı kilitledim.
"Ee hazırlıklar ne durumda arkadaşlar!" Can parmağıyla duvarı işaret etti. "Duvara yazılılar falan astım. Kainat'ın ağacını bekliyorum. Masayıda hazırladım. Bahçeye çok çıkmayacağımız için sadece birkaç ağaca süs astım ama Özgür her zamanki gibi (!) abarttı. Havuzda kırmızı - yeşil gül yaprakları var!" Omuz silktim. "Ama şimdi koskaca Şebnem Gürsoy'un partisi değil mi Şebnem'ciğim, yanlış mı düşünüyorum?" Özgür'e bakıp başımı iki yana salladım. "Doğru düşünüyosun çocuum. Kainat ağaç ne durumda?" Saatine baktı. "Beş dakika sonra burda olur. -DİNGDONG- Hah geldi bile ben kapıyı açıyım Can sende taşımamda yardım eder misin?" İkisi beraber kapıya gitti. Özgür yine konuştu. "Bende yemekleri yaptım. Bazılarını akşam fırına vereceğim," Almilla devam etti. "Bende Özgür'ün tavsiyesiyle erik hoşafı hazırladım. Bir şişe falan içki var. Onu SenMüf çiftinin izniyle içmek zorundayız. Ayıp, çok ayıp! Meyve suları, gazlı içeçek çeşitleri, limonata var." Selim yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Sen birşey unuttun." Kaşlarımı çatıp Selim'e baktım. "Yine evlenmemi teklif edeceksin?" Güldü. "Oyunlar canım oyunlar. Bende onları hazırladım." Parmak ucuma yükselip Selim'in yanağını öptüm. "Aferin, akıllı bıdık! Bende teyzoşumu aradım. Sekize doğru gelirlermiş."

Kapının çalmasıyla beraber hepimiz ayaklandık. Teyzoşum gelmişti heralde. Kapıyı Selim açtı. Gelen ZeyKer çiftiydi. Kerem beni görünce kalakaldı. "Imm, Şebnem?"
"Siz geçin anlatırım. Hoşgeldin Zeynep'cim!" Sarılma faslıda bittikten sonra salona geçtik.

Yaklaşık yarım saat sonra herkes geldi. Ha birde beş kişi daha geldi. Selim'in arkadaşlarıymış. Birinin adı Yaren, çok güzel şarkı söylüyormuş. Onun sevgilisinin adı Karlos, galiba takma isim. O da Yaren'le beraber şarkı söylüyormuş. Derya oyuncuymuş, Kainat'la bayağı iyi anlaştılar bu yüzden. Ferdi'yle sevgililermiş. Birde Bahadır var, çok sevimli bir çocuk.
Yanlış anlaşılma olmasın, kesinlikle Selim'den başkasını sevmem, sevemem.
Yılbaşına on dakika kalmıştı. Evdeki küçük sahneye KarYar çifti çıktı ve şarkı söylemeye başladılar. Oynanacak tüm oyunları oynadık, sadece bir şişe kola kaldı, yemekler hala bitmedi. Özgür döktürmüş maşallah!
"Arkadaşlar sayıma başlayalım!" Herkes sevgilisinin yanındaydı. Özgür Almilla 'ya boğarcasına sarılıyor, Metin ve Eda el ele, Kainat ve Can oturuyor, Kerem Zeynep'in elini öpüyor, teyzem ve Müfit Abi camın kenarına oturmuş atılacak havai fişekleri bekliyor, Öykü ve Ayaz heyecanla saatlerine bakıyorlardı. Ben oturmak zorunda olduğum için Selim'de yanıma oturup beni kendine çekti. Ve hep beraber geri sayıma başladık. "10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0!" Herkesten büyük bir alkış koptu. Herkes birbirine sarıldı. "Bir dakika ya, girdik mi şimdi? Ben kaçırdım ben!" Memo üzüntüyle bize bakıyordu. Herkes birbirine baktı. Sonra Almilla omuz silkti. "Memo için! 10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0!" Memo'nun yanına gidip saçlarını karıştırdım. Özgür sahneye çıktı. "Bu şarkı Selim'den Şebnem'e gelsin! Kıskanırım seniiii been! Kıskanırım Memooo'dan! Bu nasıl aşk All-" Almilla sahneye çıkıp Özgür'ün ağzını kapadı. "Katil edeceksin bizi. Ayıp yani. Selim Şebnem'i küçücük çocuktan mı kıskanacak? Değil mi Selim?" Selim dudağını büzüp gözlerini kaçırdı. "Ee yeani..."
"O zaman Memo'cum sen koş İzafet'in yanına. Gidin iki dedikodu yapın." Memo'yu yanımdan gönderip Selim'in yanına geçtim. "Selim, galiba seninle birşey konuşmamız gerekiyor."

İzmir'in Kızları (ŞebSel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin