-11-

198 11 2
                                    

Tüm nutukları gıkım çıkmadan dinlemiştim. Ağzımı bile açmadım. Haklıydılar bir şey diyemezdim. Kendimi odama kapattım. Filmlerdeki gibi ceketimi kaptığım gibimi dışarı çıkacak halim yoktu. İmkânsızdı. 

Ama onu görmek pahasına yapabilme cesaretini içimde hissettim ama yapmamalıydım. Bugünkü olaydan derinden etkilenmemin nedeni hala onun etkisi altında olmamdı belki de. Evet etkilenmiştim. Ukala ama aynı zamanda da masum gülüşü etkilenilmeyecek gibi değildi. Neden böyle olmuştu ki. Acaba o seslenen kız sevgilisi miydi? İçimde kıskançlık duygum alevlenirken annem kapıyı aralayıp bana baktı. Artık profesyonelleştiğim uyuma numaramı yaptım. Ne zaman uygulasam inanırlardı. Aslında çok eğlenceliydi. Bir an akıl sağlığımdan şüphe ettim. Gerçi hep ediyordum zaten. Saat 01.13 ve yorucu bir gündü ama uyuyamıyordum. Hissetlerimin etkisinden mi acaba diye düşünürken resimlerime gözüm ilişti. Hava almak için balkona çıktım. Hava çok narin ılık ılık yüzüme esiyordu. En sevdiğim. Kalemlerimi ve kâğıdımı kaptığım gibi balkona geçtim. İçimdeki resim çizme aşkı iyice kabarmıştı. Hislerimi dökebildiğim tek şey. İnsanlarla pek iletişime geçemediğimden ve sosyal bir yaşantım olmadığımdan konuşarak kendimi ifade etmem zordu. Küçükken gittiğim diksiyon kurslarından da bir fayda alamamıştım zaten. Ne çizmem gerektiğimi düşünüyorum ama aklımdaki sadece oydu. İçimden geldiği gibi çizmeye başladım. Zaman ilerledikçe rüzgâr daha serin esiyordu ama bana kendimi iyi hissettiriyordu. Hayatta en iyi yaptığım şeydi resim çizmek. Belki de tek. Bu kadar kısa sürede ilk defa bir resmimi tamamlıyordum. Gün ağarmaya başlamıştı. Zaman nasıl bu kadar çabuk ilerlemişti. Üzerimdeki battaniyeyi içeri bıraktım. Güneş yavaştan ısıtmaya başlamıştı. Resmimin son rötuşlarını yapıyordum. Gerçekten etkileyici olmuştu. Aynen onun gibi. İçerdeki sesleri duyunca irkildim. Aslandan kaçan ceylan gibi bir hışımla yatağa geçiş yaptım. Büyük ihtimalle annemdi. Hep böyle kontrol ederdi. Tam yeniden kalkacaktım ki kapı tekrar açıldı. Yeni uyanmış numarası yaparken annem '' ah kuzum ben mi uyandırdım kusura bakma ama bugün randevun varmış ilaçlar için bir yenilik düşünmüş Deniz Hanım hemen bir uğrayacakmışsın baban çıkmadan gideriz diye düşündüm. Bugün toplantısı varmış.''

''Peki, anne hazırlanıyorum.''                                                                                   

Acaba dünden sonra yeniden ilaç takviyesine mi başlayacaktım. Allahım benim ne suçum vardı ki. Bunu onlara bilerek yaptığımı düşünüyor olamaz. Böyle şeylerden zevk almaya başladığımı mı düşünüyor? Aklım bu tarz sorularla beynimi kemirirken gözlerim ateş saçıyordu. İlaçlardan kurtulmaya başlamışken yeniden onlara bağımlı yaşamamdaki sebep neydi sanki. Dolaptan aldığım kotumla kazağımı sertçe giydim. Deniz Hanım’a ilk defa öfkelenmiştim. Beni her zaman anlıyordu. Hissettiklerimi yaşadıklarımı. Ama bu sefer öyle olmamıştı. Ben iyileştiğimi düşünüyorken o daha vahim bir hal aldığıma inanmaya başlamıştı dünden sonra. Off ne yapmalıydım bilmiyorum. Başıma bir ağrı saplanmıştı. Saçlarıma hızlıca şekil verip odamdan çıktım. Kafam da filler halay çekiyordu resmen. 

Arabada aklımdaki düşüncelerle savaş veriyordum. Annem de babam da durumu farketmiş olacaklar ki gidene kadar tek kelime etmediler. Çünkü etselerdi her ne deseler desin patlayıp çıngar çıkaracaktım.

Sakin olmaya çalışarak odaya ilerledim. Günlük konuşmaları geçtikten sonra ilaç dosyamı açtı. Öfkeli olduğumu anladığı için konuşmaları ağırdan alıyordu. '' sadece ilaçların üzerinde tekrar durmak istedim endişelenme'' dedi. Nasıl endişelenmem. Hayatta sadece grip olunca veya başı ağrıyınca ilaç içen insandan böyle şeyler duymak altüst edici bir şeydi. '' Endişem onlardan kurtulmaya başladığım halde buna izin vermek istememeniz.'' 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ElfidaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin